Çocukların gelişim süreci için önemli bir dönüm noktası olan okul hayatı, günümüzde bilinçli ebeveynlik ile anne babalar için de önemli bir süreç haline gelmiştir.
Okullar Açılıyor, Anne Baba Okulu da Başlıyor
Çocukların sosyalleşme becerisi kazanması ve ebeveyn dışındaki kişilerle kurdukları bağın psikolojik anlamda da önemi büyüktür. Özellikle ilkokul öncesi çocuklar için, yeni özdeşimler kurduğu, ebeveynden ayrılma ve bireyselleşmeleri için ilk adımı atmaları anlamına gelmekte, bu bağlamda çocukların büyümeleri ve kendi yaşamlarına yönelik davranmaları ebeveynler ve çocuğun kendisi için de mutluluk ve heyecan kaynağıdır.
Bu önemli sürecin sağlıklı yürütülmesinde esas görev yine ebeveynlere düşmektedir. Her zaman teorik pratiğe uymadığı gibi, mutlaka zorlukları olacaktır. Tabi ki çoğu çocuk sıcak evinden ve yaz tatilinin rahatlığından kolay vazgeçmek istemeyecektir. Bazı öneriler bu süreçte anne babalara yardımcı olabilir. Akılda tutulması gereken sakin kalmak, bu sürecin olağan olduğunu hatırlamak, istikrarlı ve kararlı olmak ayrıca bunları yaparken açıklayıcı ve sevecen bir tutum sergilemektir.
Anne Babalar İçin Öneriler
Okula bırakılmalı mı?
Okula başlayan çocuk oryantasyon amacı ile bir süre ebeveyni tarafından bırakılabilir. Ancak daha kolay ayrılabileceği ebeveyn tarafından bırakılırsa süreç daha rahat olacaktır. Anne ile daha yakın bir ilişki içerisinde ise babanın bırakması daha uygun olabilir.
Çocuğa, ebeveynin onu okula bırakıp eve, işe vb gideceği ve okul çıkışında tekrar gelip onu alacağı konusunda mutlaka bilgilendirilmelidir. Çocuğun okul çıkış saatine yetişilmeli, çocuk okulda bekletilmemelidir.
Ebeveynler, çocuklarının öğretmeniyle mutlaka tanışmalıdır. Okul toplantılarına katılım sağlanmalı, öğretmen- veli iletişimi aktif olmalıdır.
Okula uyum sağlamakta zorlanan öğrenciler, aşamalı uzaklaştırma ile ebeveyninden ayrılmalıdır. Okulun ilk günü annenin okul binasında olması ve çocuğun ona istediği an ulaşabilmesi, ikinci gün annenin okulda daha kısa süreli beklemesi, okul çıkışına gelmesi ve takip eden günlerde, çocuğun hazır oluşuna göre annenin çocuğu okula bırakması ve okul çıkışında alması şeklinde bir uygulama yapılabilir.
Çocuk, okula gittiğinde ebeveyninden ayrılmak istemeyebilir ve duygusal bir tepki gösterebilir. Ancak ebeveynin kararlı tutumu, öğretmen işbirliği ile öğrencinin ayrılma kaygısının ebeveynden ayrıldıktan sonra giderek azalması ve ortadan kalkması, çocuğun okula uyum sağlaması beklenir. Ebeveynden ayrılmakta zorlanan ve gün içinde devam eden kaygı krizleri karşısında mutlaka uzman desteği alınmalıdır.
Her şeye rağmen okula gönderilemeyen, uyum sürecinde zorlanan çocuklar için okula gitmediğinde yine aynı sakin tutum ile okul saatlerinde okula eşdeğer aktivitelerle gün geçirilebilir. Evdeyken Oyun, tv gibi aktivitelerle vakit geçirmesi ertesi gün yaşanan krizi büyütecektir.
Anne babaların gün içerisinde hem kendi yaşadıklarını hem de onun gününün nasıl geçtiğini sorması yine okula karşı motivasyonu arttıracaktır
Diğer bir öneride çocukla oyun oynamaktır. Oyunlar çocukların iç dünyasını anlamak ve onların gelişiminde önemli bir role sahiptir
Sevdiği bir oyunu oynarken okul konusu ile ilgili bir oyun kurmak neden sonuç ilişkisi geliştirmesi için de fayda sağlayacaktır
Ebeveynler öncelikle, kaygının bulaşıcı olduğunu unutmamalıdır. Kaygılı olan çocuk, anne babasının da kaygılı olduğunu; davranışlarından, beden dilinden, mimiklerinden anladığında, kaygılanmakta haklı olduğunu düşünür. Çocuk kaygılandıkça ebeveyn kaygılanır, ebeveynin kaygılanması çocuğu daha da kaygılandırır ve bir kısır döngüye girilebilir.
Bu nedenle ebeveynler kaygı ve streslerini doğru bir şekilde yönetebilmeli, çocuğa karşı sakin ve destekleyici bir tutum sergilemelidir.
Büyük Sivas Haber