UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirasları arasına alınan Türkiye´deki ilk eserlerden biri olan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, restorasyon çalışmalarına rağmen önümüzdeki yıl ziyaretlere açılacak.
Divriği Ulu Camii “Dünya Kültür Mirası” Seneye Açılıyor
Sivas’ın Divriği ilçesinde 1228 ve 1243 yılları arasında Anadolu´ya gelen ilk Müslüman Türkler tarafından inşa edilen Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası’nda restorasyon çalışmaları sürüyor. UNESCO tarafından mimari özellikleri dolayısıyla Türkiye´de Dünya Kültür Mirasları arasında alınan ilk eserlerden bir tanesi olan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası´nda 2005 yılında başlayıp 2020 yılında bitirilmesi planlanan restorasyon çalışmalarının uzamasından endişe ediliyor. Restorasyon çalışmalarından dolayı ziyaretlere kapalı olan eseri ziyaret etmek için yurt içinden ve yurt dışından bölgeye gelen turistler, camiyi göremeden dönmek zorunda kalıyor.
“Dünyada eşi benzeri yok”
Divriği’nin CHP’li Belediye Başkanı Hakan Gök, ilçelerinin 180 tarihi ve tescilli eser ile adeta bir açık hava müzesi olduğunu belirtip, “Atalarımız çok önemli eserler bırakmış. Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası 1228´de başlamış, 1245 yılında bitirilmiş. Ancak bunlardan önce Divriği Kale Camisi var. 1180 yılında yapılmış. Türklerin Anadolu´ya girişinden 110 yıl sonra yapılmış. Anadolu´da yapılan ilk 16 camiden birisidir. Daha sonra Divriği Kalesi yapılmıştır. Son olarak Divriği Ulu Camisi yapılmıştır. Ancak en özel eser budur. Yanında şifahanesi de vardır. Zamanında Türkler hem ibadet etmeyi hem de yanında hastalarına şifa bulmayı amaçlamışlar. Ulu Cami´nin en büyük özelliği bir kadın ve bir erkeğin İslam tarihinde yaptırdığı tek eser olmasıdır. Bir diğer özelliği ise üzerindeki binlerce işlemenin tek olmasıdır. Her bir işlemenin başka bir örneği yoktur” dedi.
“Önümüzdeki yıl ziyarete açılacak”
Gök, restorasyonu devam eden caminin güvenlik gerekçesi ile ziyaretlere kapalı tutulduğunu dile getirerek, “Devam eden restorasyonun 5 yıl içerisinde bitirilmesi hedeflense de bu mümkün görülmemektedir. Ancak çevre düzenlemesi bitirilip önümüzdeki yıl ziyarete açılması planlanıyor. Gelecek turistlerimiz restorasyon tam olarak bitmeden de Ulu Camiyi ziyaret edebilecek. Şuan turistlerimizi restorasyon alanına almamamızın nedeni çatıdaki çalışmadan kaynaklanıyor. Çünkü düşebilecek parçalar turistlerin yaralanmasına neden olabilir. Çatının tamamlanması ile ziyaretler başlayacak” ifadelerini kaydetti.
“İbadete açılmasından yanayız”
Gök, restorasyon işlemlerinin adından eserin ibadete açılmasından yana olduklarını söyleyerek, tüm Türklerin ve Müslümanların mutlaka camiyi ziyaret edip burada namaz kılmaları gerektiğini belirtti. Gök, “Tüm İslam aleminin bu eseri görmesi ve burada namaz kılması gerekir. Gerçekten çok özel bir eser. Beni çok etkileyen iki tarihi eser vardır. Birisi Ulu Camimiz diğeri ise Selime Camii´dir. Tüm Türklerin ve tüm Müslümanların gelip burayı görmesi ve burada ibadet etmesi gerektiğini düşünüyorum ve onları davet ediyorum. Biz restorasyon bittikten sonra ibadete açılmasından yanayız. Çünkü ibadethaneler ne olursa olsun ibadete açık olmalı ve insanlar oralara ücretsiz girebilmeli. Biz tarihi bir eser olsa da ibadethanelerden para alınmaması gerektiğini düşünüyoruz. Yetki, bu tür eserlere daha fazla para harcayarak daha çok insan tarafından görülmesinden yana kullanılmalı” şeklinde konuştu.
Divriği Ulu Camisi
İslam mimarisinin başyapıtlarından birisi olarak kabul edilen Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası aynı zamanda “Anadolu´nun Elhamrası” olarak da tanımlanıyor. 1228 ve 1243 arasında Selçuklular tarafından Ahlatlı ve Tiflisli ustalara yaptırılan caminin işlemeleri özellikleri ile tüm dünyanın dikkatini çekiyor. Caminin üzerinde bulunan 10 binden fazla motifin hiçbiri bir diğerine benzemiyor. Eser 1985 yılında UNESCO tarafından “Dünya Kültür Mirası” listesine alınan az sayıdaki İslam eserinden birisi olma özelliğini taşıyor. Japon bilim adamları güneşin hareketi gibi caminin ana giriş kapısı üzerinde, gölgeden namaz kılan bir insan silueti oluştuğunu fark etti. (AA)