Esenyurt’ta 2 kişinin hayatını kaybettiği, tekel bayii dehşetinde soruşturma tamamlandı. Olayla ilgili hazırlanan fezlekede tutuklu 4 kişi hakkında ağırlaştırılmış müebbet ve 41 yıldan 58 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Esenyurt’taki tekel bayii dehşetinde istenen cezalar belli oldu!
ilahlı kavgada yaralanan Yusuf Erzen, hayatını kaybeden Yunus Emre Erzen’in anne ve babası Cantürk Erzen ve Solmaz Erzen’in şüphelilerden şikayetçi oldukları öğrenilirken, hayatını kaybeden Batuhan Bayındır’ın ailesinin ise maddi ve manevi tazminat haklarını alarak şikayetlerinden vazgeçtiklerini bildirdikleri öğrenildi.
“Erkeksen dükkana gel paranı al”
Sabah’ın haberine göre; Şüpheli Tarık Özer’in eşi Yadigar Özer ise beyanında kocasının demir tüccarı olduğunu, olaydan yaklaşık 20 gün önce kendisine ticaret yaptığı bir kişinin çekini ödemediğini ve icraya verdiği, şahsın WhatsApp’tan eşine hakaret ve tehdit içerikli “Erkeksen dükkana gel, paranı al” şeklinde mesaj attığını ve durum paylaşımı yaptığını söylediği öğrenildi.
“Elimi omzuna sakinleşmesi için koydum”
Şüpheli Murat Özer, beyanında hayatını kaybeden Yunus Emre Erzen’in omuzuna elini sakinleşmesi için koyduğunu belirterek, “Cantürk Erzen, abim Tarık Özer’e olan borcunu ödemedi. İcra takibi sonrası da hakaret içerikli paylaşımlar yaptı. Bunların üzerine barışmak üzere Cantürk Erzen ile konuşmak için tekel bayiine gittik. Orada bulunan oğlu agresif hareketler sergileyince sakinleşmesi için elimi omzuna koydum. Silaha yönelince de kendisini itip içki şişesi ile vurdum. Olayda kendi silahımı kullanmadım. Kullandığım silahın nerede olduğunu bilmiyorum” dedi.
“Kaç kez ateş ettim hatırlamıyorum”
Şüphelilerden Tarık Özer ise beyanında, “Cantürk Erzen’in hakaret içerikli mesajları sebebi ile kardeşim Murat Özer ile onunla konuşuruz düşüncesi ile oğlum Azat Özer’i de alarak tekele gittik. Servet Özer de oradaydı. Ortalık karışınca kavgayı ayırmak istedim. O sırada yerde kan gördüm. Oğlum Azat Özer “Baba” diye bağırınca onun da vurulduğunu düşündüm. Panikle çıkardığım ruhsatsız silah ile ateş etmeye başladım. Kaç kez ateş ettiğimi hatırlamıyorum. Olay yerinden çıktık. Kardeşim Murat Özer’i hastaneye bırakıp dağıldık. Büyükçekmece’de kendimize ait olan bir arsaya gittim. Oğlum Azat da iki gün sonra yanıma geldi. Birlikte bir gün kalarak teslim olmaya karar verdik ve olduk” ifadelerini kullandı.
“Kim kime ateş ediyor anlayamadım”
Şüphelilerden Servet Özer ise bir süre sonra kimin kime ateş ettiğini anlayamadığını söylediği beyanında, “Olay günü amcamın oğlu Murat Özer, Cantürk Erzen’le tekele konuşmaya gideceklerini söyleyerek beni de çağırdı. Tekele gittim. Bir süre sonra arbede başladı. Silahlar patlamaya başlayınca geri çekildim. Kimin kime ateş ettiğini anlamadım. Olay bitince amcamın oğlu Murat Özer’i hastaneye götürdük. Sonra araç bende kaldı ve bir süre sonra Murat Özer’in otoparkına park ettim. Bir müddet Esenyurt’ta parkta kaldım. Sonra annemin evine en son da bir arkadaşımın evine gittim. Burada polis ekipleri tarafından gözaltına alındım. Olayda silah kullanmadım, araçta da silah görmedim” dedi.
“Kan görünce babama seslendim”
Şüphelilerden Azat Özer ise beyanında şu ifadelere yer verdi:
“Tekele girdikten sonra Yusuf Erzen’in belinde bir kabartı olduğunu fark ettim. Yunus Emre Erzen de sürekli kasanın altındaki bölmeye bakıyordu. Silaha yönelmesi ile ortalık karıştı. Amcam Murat Özer’in ayağında kan görünce panikle babama seslendim. Babam da bir, iki el ateş etti. Olay sonrası yerde gördüğüm bir silahı arkamızdan ateş etmesinler diye aldım. Yolda da hatırlamadığım bir yere attım. Sonrasında hastaneye amcamı bıraktık ve hastaneden taksi ile kaçtım. Bir süre sonra da babam ile birlikte teslim olduk” (Haber Merkezi)