İstanbul’da 19 yaşındaki Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner’i vahşice katleden Semih Çelik isimli caninin telefonundan çıkan uygulamadaki detaylar Emniyet’i harekete geçirdi. Çelik’in “incel” olarak isimlendirilen kişilerle iletişimde olduğu ortaya çıkarken; polis aynı zamanda cinsel, şiddet ya da ırkçılık içerikli paylaşım yapan kişi ve siteleri gözlem altına aldı.
Türkiye’deki yeni tehlike! İncel! Katil Semih Çelik’in telefonundan çıktı!
İstanbul’da cuma günü yarım saat arayla gerçekleştirilen iki kadın cinayeti ve Edirnekapı surlarındaki görüntüler Türkiye’yi ayağa kaldırdı. 19 yaşındaki Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner’i öldürdükten sonra intihar eden Semih Çelik isimli cani, adeta infial yaratırken, araştırmalarsa sürüyor.
Katilin telefonunda yapılan incelemede, bir mesajlaşma uygulaması üzerinden üyesi olduğu bir grupta “incel” olarak isimlendirilen kişilerle iletişimde olduğu ortaya çıktı.
İngilizce “involuntary celibacy” (istemsiz bekâr) tamlamasının kısaltılmışı olan “incel”, kadınlara ve yaşadıkları topluma düşman, şiddet yanlısı kişileri ifade ediyor.
Polis yurt genelinde takip başlattı
Semih Çelik’in işlediği cinayetlerden bir gün sonra internette yayılan ve bu görüşlere sahip kişilerin yer aldığı bir mesajlaşma uygulamasındaki gruptan alındığı belirlenen “destekleyici”, “övücü” paylaşımlar üzerine polis, yurt genelinde büyük takip başlattı.
Hesap ve siteler gözlem altında
81 İl Emniyet Müdürlüğü’nün Siber devriye ekiplerince 7/24 usulüyle internet üzerinden yürütülen takip ve izleme çalışmalarında, “incel” akımı başta olmak üzere, cinsel ya da şiddet ve ırkçılık içerikli yayın ve paylaşım yapan hesap ve siteler gözlem altına alınmaya başlandı.
Eskişehir’deki saldırıda da aynı detay
Emniyet güçlerinin, ağustos ayında Eskişehir’de “aşırı sağcı” semboller kullanan bir saldırgan tarafından gerçekleştirilen bıçaklı saldırıya da sahip çıkan yapı üzerindeki çalışmalarının operasyon ve gözaltılara dönüşmesi bekleniyor.
Peki neden?
Milliyet’te yer alan habere göre; son yıllarda yaşanan bu tip cinayetlerin ardında yatan sosyolojik ve psikolojik sebepler de merak konusu. Uzmanlar, sorunun sebeplerini, çözüm yollarını ve bu gibi cinayetlerin faillerinin özelliklerini anlattı.
“Bu olayda bir psikopat söz konusu”
Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Kültegin Ögel: Şu anda toplumumuzda maalesef şiddet normal görülüyor ve bir araç haline gelmeye başladı. İnsanlar uyuşturucu kullandıkları zaman bunlara daha eğilimli olabilirler. Ancak bu olayda bağımlılıktan ziyade bir psikopat söz konusu. Psikopatlar da uyuşturucu kullanır. Tabii hastanede nasıl bir tanı aldı, buna göre de yanıtlar değişebilir. Psikopatlar genelde çekici olurlar hatta psikopatlığın tanı kriterleri içinde yüzeysel çekicilik dediğimiz bir tanım vardır. Tarihte ve günümüzde bazı tarikatların (satanizm, incel vs.) liderleri aslında birer psikopattır. İnsanları çok kolay inandırırlar ve peşlerinden koşturabilirler.
“Psikolojik sorun şiddeti açıklayamaz”
Klinik Psikolog Aleyna Damla Özcan: Kişinin madde bağımlısı ya da farklı psikolojik sorunlarının varlığı üzerinde duruluyor. Fakat psikolojik sorunların varlığı kadına yönelik şiddeti açıklayamaz, açıklamamalı. Burada kadınlara yönelik koruyucu tedbirlerin yeteri kadar alınmaması, bu alanda kanunların yeteri kadar caydırıcı olmaması, bazı sorunlar var olduktan sonra değil, var olmadan önce de önlem alabilmek önemli. Kadına yönelik şiddetin en önemli sebeplerinden birisi, ataerkil toplum yapısı; kadına atfedilen roller ile erkeklere atfedilen rollerin eşitsizliği gibi…
“Taklit ediyorlar”
Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Barış Erdoğan: Bu vahşi cinayetlerin son günlerde tekrar gündeme gelen Münevver Karabulut cinayetiyle aynı döneme denk gelmesi dikkat çekici bir durum. “Taklit davranışları” olarak adlandırabileceğimiz bir olgu var; suç işlemeye meyilli bireyler, kamuoyunda dikkat çeken bir suçu taklit etmeye çalışıyorlar. Bu konular konuşulurken ve bu tür suçlarla ilgili bilgilendirme yapılırken son derece dikkatli olunması gerekmektedir. Çünkü suç eğilimi olan kişilerin bu yöntemleri taklit etme olasılığı oldukça yüksektir. Z kuşağı olarak adlandırdığımız yaş grubunda, önceki kuşaklardan farklı olarak, şiddetin aşırı derecede banal hale geldiğini, hiçbir değere ya da ideolojiye dayandırılmadan yalnızca bir yaşam biçimi olarak benimsendiğini görüyoruz. Bu sorunun temelinde toplumsal yapının bozulması, değerlerin erozyona uğraması ve aile yapısının parçalanması gibi faktörler var. Ayrıca mevcut ekonomik ve sosyal düzen gençlere umut vermiyor. Yaşamdan ve gelecekten umudu olmayan bireyler, çevrelerine amaçsız şiddet saçarak haz alıyorlar. Bu sorunların çözümü için toplumsal yapının ve ekolojik çevrenin iyileştirilmesi gerekmektedir. Suç oranının yüksek olduğu mahallelerde sosyal hizmet uzmanları ve psikologlar görevlendirilebilir. (Haber Merkezi)