Psikolog Duru Erdem konu hakkında bilgiler verdi.
Ergenlikte İstekler ve İhtiyaçlar Arasındaki Sınıra Dikkat !
Yeni yıl, birçok kişi için hayatlarında yeni bir sayfa açma fırsatıdır. Bu dönemde, hedefler belirlemek ve değişiklikler yapmak bir gelenek haline gelmiştir. Ergenler içinse yeni yıl, yalnızca bir dönüm noktası değil, aynı zamanda kimliklerini keşfetme ve kendilerini daha iyi anlama sürecinde bir fırsat olabilir. Ancak bu süreçte sosyal çevrenin, dijital dünyanın ve modern yaşamın getirdiği yoğun etkilerle bireyin hayatındaki bazı hususları ve yaşadıkları tecrübelerin niteliğini birbirinden ayırt etmesi zorlayıcı olabilir.
Günümüzde ergenlerin karşılaştığı durumlardan biri, istek ve ihtiyaçların arasındaki sınırın bulanıklaşmasıdır. Örneğin, bir genç “Yeni çıkan telefonu istiyorum” dediğinde bu isteğin altında yatan duyguların anlaşılması önemlidir. Bu, gerçekten işlevsellik ihtiyacından mı kaynaklanıyor, yoksa arkadaşlarıyla benzer bir statüye sahip olma arzusu mu ön planda ? Burada önemli olan, gencin kendi duygu ve düşüncelerini anlamasına yardımcı olmaktır. Kendilerine şu tür sorular sormaları teşvik edilebilir:
“Bu isteğim bana nasıl bir katkı sağlayabilir ?”
“Bu şey gerçekten benim için mi önemli, yoksa çevremdekilerin beklentileriyle mi ilgili ?”
Bu sorular, suçluluk ya da eksiklik hissettirmeden, gencin kendi isteklerini daha yakından tanımasına olanak tanır.
Dijital dünyanın getirdiği zorluklar da ergenlerin yaşamını şekillendirir. Sosyal medya, arkadaş gruplarının, influencer’ların veya popüler içeriklerin etkisiyle bireyin kendi hayatını sorgulamasına neden olabilir. Özellikle ergenlik döneminde, “Ben de böyle görünmeliyim” ya da “Ben de bu etkinliklere katılmalıyım” gibi düşünceler oldukça yaygındır. Bu düşünceler, gençlerin hayatına bir renk katabilir ancak bu süreçte onların kendi mutluluklarını ve önceliklerini unutmamaları da önemlidir. Sosyal medyanın tetiklediği bu düşünceleri fark etmek, onlara şunu sorma fırsatı verebilir:
“Bu paylaşımı gördüğümde ne hissettim ?”
“Benim tercihlerimle ne kadar uyumlu ?”
Bu tür sorular, bir yargı içermez; aksine, gencin kendi deneyimini anlamasına yardımcı olur.
Sınav baskısı, başarı beklentileri ve eğitim sisteminin yarattığı yoğun tempo da ergenlerin yaşamında önemli bir yer tutar. Bu yoğunlukta gençler, kendi isteklerini ve ihtiyaçlarını geri plana atabilir. Örneğin, bir öğrenci gece geç saatlere kadar ders çalışırken dinlenme ya da aileyle zaman geçirme ihtiyacını fark etmeyebilir. Bu gibi durumlarda, hedeflerin yanı sıra kendi sınırlarına da dikkat etmeleri teşvik edilebilir:
“Bugün kendimi daha iyi hissetmek için neye ihtiyacım vardı ?”
“Bu hedefime ulaşırken nasıl bir destek bana yardımcı olabilir ?”
Bu sorular, bireyin hem başarıya hem de kendi duygusal ihtiyaçlarına odaklanmasını sağlar.
Modern yaşamın getirdiği popüler kültür etkileri de bir başka zorluk olabilir. Örneğin, bir genç viral bir dans videosunu izlediğinde bunu yapmak istemeyebilir ama arkadaş grubunda dışlanma korkusuyla kendini buna zorlayabilir. Bu noktada önemli olan, bireyin kendi önceliklerini anlamasına destek olmaktır. Onlara şu sorularla yaklaşılabilir:
“Bu etkinlik bana nasıl hissettiriyor ?”
“Eğer bunu yapmazsam, yine de bu grubun bir parçası olabilir miyim ?”
Bu sorular, gençlere kendi kararlarının değerini fark ettirebilir ve çevresel baskıların etkisini azaltabilir.
Psikolog Duru Erdem,”Yeni yıl, hem ergenler hem de aileleri için bir farkındalık ve keşif dönemidir. Bu süreçte gençlere, kendi seslerini bulmaları için yargılayıcı olmayan, destekleyici bir alan sunmak önemlidir. Onların bu keşif yolculuğunda küçük adımlar bile büyük bir anlam taşıyabilir. Yeni yılın, gençlerin kendilerini daha iyi tanıdığı, istek ve ihtiyaçlarını dengede tutmayı öğrendiği bir döneme dönüşmesi dileğiyle…”dedi. (Haber Merkezi)