Sivas’ta Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturmalar kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak itirafçı olan “doktorlar imamı“, örgütün hiyerarşik yapılanmasına ilişkin bilgiler verdi.
Sivas Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında “silahlı terör örgütüne üye olma” ve “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçlarından 18 kişi hakkında açılan davada tutuksuz yargılanan sanıklardan F.T, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak amacıyla itiraflarda bulundu.
Ordu’da FETÖ/PDY’ye bağlı Sakarya Dershanesi’nde 1999 yılında cemaatle tanıştığını aktaran F.T, 19 Mayıs Üniversitesi Fizik Bölümü’nü kazandıktan sonra üniversite öğrencilerine yönelik açılan evlerde kalmaya başladığını anlattı.
Fizik öğretmeni olduğunu ve 2010 yılından sonra Sivas merkezde özel ve kamu hastanelerindeki doktorlarla ilgilenmeye başladığını belirten F.T, terör örgütünün hiyerarşik yapılanması hakkında bilgi verdi.
F.T, FETÖ/PDY’nin İç Anadolu (Merkezi Ankara), Marmara (Merkezi İstanbul), Ege (Merkezi İzmir), Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz (Merkezi Erzurum), Doğu Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu (Merkezi Gaziantep) bölgeleri olmak üzere 5 bölgeye ayrıldığını söyledi.
İllerde ise örgütlenmenin öğrenci evlerinden başladığına ve her evin sorumlu imamı bulunduğuna değinen F.T, “il imamı”, “eğitim danışmanı”, “büyük bölge imamı”, “bölge imamı”, “ser rehberi”, “mali müşavir” ve “kurum imamları”nın da bu hiyerarşik yapıda görev aldığını ifade etti.
F.T, yapılanmada il imamı ve “gölge imamı”nın önemli görevleri olduğunu, il imamının maneviyat üzerine ve halka açık faaliyetler yürütürken, “gölge imamı”nın yürüttüğü faaliyetlerin halka kapalı, sonuç odaklı, gizli ve cemaatin nihai amaçlarına ulaşabilmek için kadrolaşmaya yönelik olduğunu dile getirdi.
– “Devlet kurumlarına sızma ve kadrolaşma konuşulur”
Örgütün ildeki yapılanmasında eğitim danışmanı olarak bilinen “gölge imamı”nın ülkedeki vatandaşları rakamlarla fişlediğini ve bilgisayar ortamına kaydettiğini aktaran F.T, şunları anlattı:
“Gölge imamının görevi, genelde devlet kadrolarında önem arz eden, içinde gizlilik barındıran, gizli bilgilere kolay ulaşım gücü olabilen, adli soruşturmalarda etkin gücü olabilen emniyet teşkilatı, Türk Silahlı Kuvvetleri, hakimler, savcılar, avukatlar, baro, Milli İstihbarat Teşkilatı, vali, vali yardımcıları, belediye başkanları, kaymakamlar, mülki ve idari amirler, müsteşarlar ve milletvekilleri gibi devletin içerisinde etkin kurum çalışanlarının cemaate kazandırılmasıdır. Gölge imamını cemaat içerisindeki alt kadrolar bilmez. Sadece eğitim danışmanı olarak bilir ancak gölge imamları her ne kadar il abisinin, il sorumlusunun hiyerarşik olarak altında gözükse de esasında (ildeki) paralel yapılanmanın başıdır ve onun üzerinde bir konum kendisine yüklenmiştir.
Bu yapılanmada gölge imamının altında devlete ait özel kurumların imamları vardır. Bu imamların sahte isim ve ikinci telefonları vardır. Gölge imamlarının altındaki imamlar, vali, vali yardımcısı, belediye başkanı ve belediye başkan yardımcılarından sorumlu bürokrasi imamı, emniyet, askeriye, adliye, avukatlar, hakimler, savcılar, Aleviler imamıydı. Her salı sabahı cemaate bağlı Kızılırmak Pansiyonu’nda gölge imam, ilin ser rehberi, il imamı, dört büyük bölge imamı ve yukarıda isimlerini belirtiğim imamlar toplanırdı. Bu toplantılarda sadece devlet kurumlarına sızma ve kadrolaşma konuşulur.”
F.T, örgüt üyelerinin KPSS ve ALES’e girmek için sorumlu imamlardan izin alması gerektiğine dikkati çekerek, “KPSS’ye başvurmam il imamı M.M. tarafından tepkiyle karşılandı çünkü cemaatin iznini almadan KPSS ile memuriyete atanmam halinde cemaatten kopacağım düşünülüyordu. KPSS’ye girmemem için M.M. beni işten çıkarmakla tehdit etti. Ben de yeni bir yuva kurmam ve işe ihtiyacım olmasından dolayı KPSS’ye girmekten vazgeçtim.” ifadelerini kullandı.
ALES’e gizlice hazırlanarak girdiğini belirten F.T. ancak duyulunca örgüt mensubu Öğretim Üyesi Doç. Dr. S.G’nin yanında yüksek lisans yapmaya yönlendirildiğini sözlerine ekledi. (AA)
Büyük Sivas Haber