Hüseyin Aktaş’ın “Gençlik İçin Yeni Bir Hikmet” isimli köşe yazısı;
“Gençlik İçin Yeni Bir Hikmet”
Bugün sizlere büyük bir düşünce adamı, dava adamı, aksiyoner ve mütefekkir olan merhum Nurettin Topçu’nun gençliğe bakış açısından bahsetmek istiyorum. O Nurettin Topçu ki kendisini şu sözlerle tanımlar: “Biz¸ kendisine Hakk’ın emaneti olan mukaddes davadan vazgeç diyenlere gözyaşları ve içindeki isyan yıldırımlarıyla dönüp de ‘Güneşi sağ elime¸ ayı da sol elime verseler yine de bu işten vazgeçmem!’ diyen büyük Peygamberimiz’in izinden yürüyoruz! ” Şöyle bir genç tarifi duydunuzmu mu hiç? “İdealden yoksun ve ümidini kaybetmiş kişi genç olarak isimlendirilemez; aksine kişinin saçı beyazlamış¸ beli bükülmüş dahi olsa ümitle şahlanıyor ve ideallerine yürüyorsa¸ o kişiye genç denilir!” Bu tarif elbetteki Nurettin Topçu’ya aittir. Şöyle etrafımıza bir bakıverelim. Bu tarife uyan kaç genç bulabiliriz? Ya da soruyu daha doğru sormamız gerekirse gençliğe bakış açımız ne durumda? Bir soru daha sorsam haddimi aşmış olmam inşallah!.. Geleceğimizin teminatı olan gençleri hala partilerimizin, teşkilatlarımızın, yapılarımızın, gruplarımızın, cemaatlarımızın, tarikatlarımızın arka bahçesi olarak görmeye devam mı edeceğiz? Halbuki bu konuda merhum Nurettin Topçu önemli bir noktaya vurgu yaparak şu tespitlerde bulunmuştur: “Gençliğe değer vermemek büyük bir hatadır. Gençliğe değer vermemek iki şekilde gözükmektedir: Ya aşırı istihfaf (küçümseme) ya da aşırı itimat şeklinde. Ya gençlikten yüz çevrilmekte¸ ondan bir şey beklemeyerek küskün yaşanmaktadır ya da zekâmızın zorba kuvvetleri ile onu istediğimiz gibi düşündürmek¸ istediğimiz şeyleri ona inandırmak için bütün kuvvetlerimiz kullanılmaktadır.” Bu aşamada merhum Nurettin Topçu’nun dikkat çektiği şu hususlara bizlerinde önem vermesi gerekir kanaatindeyim: “Batı’dan şimdiye kadar parça parça aldığımız fikirlerden kâh birinin¸ kâh öbürünün tesadüfî tesirleri ile ve olayların yükü altında her an ezilerek genç nesilleri de her gün bir başka istikamette boşuna yorup hırpalıyor, hayatî kuvvetlerimizi boşuna harcıyoruz. Artık kendimize has bir medeniyet meydana getirmenin zamanı gelmiştir. Bunu da ancak yetişmiş bir gençliğin yapabilecektir!” İnanın ki işimiz zamanımızdan çok. İslam tüm dünyada yükselen bir değer. Ve tüm insanlığın en son kurtuluş adası. Bu kurtuluş adası’nda insanlığın demir atmasını ve felâha ermesini istiyorsak gençliğe yapılan yatırımın kayıp olmadığını bilmeliyiz. Tüm insanlığın kurtuluşunun İslam’da olduğunu bilerek Allah ve ahiret bilincine sahip, eylem ve söylem ahlakı kuşanmış, inanç¸ ahlâk¸ idealizm¸ aksiyon¸ cesaret vb. niteliklere sahip genç kuşağın yetişmesi için gece gündüz seferber olmalı, uykularımız kaçmalı ve dertlenmeliyiz. Merhum Nurettin Topçu’nun “Gençler bizden yeni bir hikmet¸ yeni bir insan mayası istiyorlar. Ne pahasına olursa olsun¸ biz bu mayayı yoğurmaya mecburuz!” çağrısına kulak vermeliyiz. Selam olsun idealini koruyabilen, ümidini kaybetmemiş olan ve inancı uğrunda fedakarlık yapabilen tüm gençlere ve tüm gençliğe!…