Cemil Duymaz‘ın 19 Tammuz 2017 tarihli ” Acilen idam” başlıklı köşe yazısı;
” Acilen idam “
15 Temmuz darbe girişiminin 1. yılı geride kaldı ve bir kere daha ülke olarak kendi canından vazgeçen şehitlerimize minnet borçluyuz. Darbe olsaydı neler olacağını zaten ekranlardan ya da gazetelerden yeniden gördük ve bir kere daha ülkenin ne kadar büyük bir tehlike atlattığını anlamış olduk. O gecenin darbeyle sonuçlanmasını isteyen ve soluğu bankamatiklerde, akaryakıt istasyonlarında ya da marketlerde alanları görünce ülke bütünlüğünün bir cümleden ibaret olduğunu yeniden hatırladık. Ülke işgal edilse göbek atacak insanları barındırıyoruz içimizde maalesef. Sosyal medyayı takip edenler zaten bu isimleri çok daha iyi gördü anma törenleri yapılırken.
Törenlerin gündüz bölümünde Mecliste bütün partiler görüşlerini ifade etti ve izleyen insanlar darbeye niyetlenen Fetöcülere sert çıkılacak diye bekledi ama heyhat Chp ve Hdp yine işi sulandırma derdine düştüler. Hele Kılıçdaroğlu bir kere daha Cumhurbaşkanı’nı ve Ak Parti’yi hedef göstererek darbenin bir organizasyon olduğunu ima etti. İma etmek ne kelime canım yine diline doladı “Kontrollü darbe”yi ve “kontrolsüz” bir şekilde darbecilerin yanında yer alıp, aklamaya çalıştı. Kılıçdaroğlu, Fetönün devlete ne kadar zamandır sızdığını ve geliştiğini unutup bütün suçu Ak Parti hükümetine yıkıyor. Bütün siyasi liderlerle kanka olan Fetönün, Ecevit’e şefaat etmek istediğini unutuyor. Ve unutuyor bu yapıyla en çok mücadele edenin Recep Tayyip Erdoğan olduğunu. Devlete sızmada mahir olan bu yapı kendini gizledi ta ki Erdoğan iplerini çekene kadar. İşte o hamle fetöcülerin karşı hamlesini getirdi ve bu ülke Gezi sürecini, 17-25 Aralık’ı ve nihayetinde 15 Temmuz darbe girişimini yaşadı.Böylesi süreci yaşamış olan bir ülkenin Ohal ilan etmesi ve buna devam etmesi normal iken buna itiraz edenin Chp olması şaşırtıcı. Gerçi ben Chp’nin kendi tarihi boyunca yaptıklarına asla şaşırmıyorum ve bundan sonra yapacaklarına da asla şaşırmayacağım. Törenlerin geceki bölümünde sadece Meclis başkanı ve Cumhurbaşkanı’nın konuşacağının duyurulması Chp’nin törenlere katılmama kararı almasına sebep oldu. Zaten bu törenlere “lütfen” katılan Chp bahanesini buldu ve kendini kenara çekti. Meclis bahçesinde yapılan töreni izlerken tüylerim diken,diken oldu. Çünkü milletin meclisinin bahçesinde Kuran-ı Kerim tilaveti vardı ve dualar ediliyordu. Keşke Chp meclis bahçesinde ki bu Kuran ziyafetine katılsaydı. En azından işine geldiğinde kullandığı Kuran ayetlerinin dinlerken insanı nasıl huzura kavuşturduğunu fark ederdi. Bu Chp asla değişmeyecek. Kimse oturup bana laf salatası yapıp “Chp İslam ile barışıktır” demesin yakın tarihimizin nakşedildiği tarih kitaplarıyla döverim!
Tüm dünya bu törenlere kilitlenmişken Pensilvanya’da ki yavşak durur mu, hemen Amerikan gazetesine röportaj vermiş. O röportajda kullanılan fotoğraflara iyi bakın. İyi bakın ve bu adamın İslam ile ne kadar ilgisi var daha iyi anlayın. Namaz kılınan seccadeye ayakkabısıyla basan bu şerefsiz, düşmanlığını sadece Türkiye’ye ilan etmiyor aynı zamanda İslam’a da ne kadar düşman olduğunu tüm dünyanın gözüne sokuyor. Bu yavşağa hala inanan ve sempati duyan Müslüman’lar varsa hemen bir kelime-i şedahet getirip yeniden İslam ile şereflensinler. Bu yavşak yüzünden dünyada huzursuz olanlar bari ahiretlerini kurtarsınlar. Devlete sığınıp bu yavşağın işbirliği yaptığı insanları bildirsinler.
Mahkemeye götürülen tutuklulardan biri “kahraman” manasına gelen bir tişörtle örgüt mensuplarına ve dışarıda ki sempatizanlara mesaj vermeye kalktı biliyorsunuz. Cumhurbaşkanı Erdoğan “tek tip kıyafet” uygulaması başlatalım dedi. Kesinlikle doğru bir hamle ve hatta sosyal medyada o kıyafetin üzerine ne yazılması gerektiğine dair bir örneği vermek isterim ki çok hoşuma gitti, Paralel İhanet Çetesi… Kısaltılmış halini yazın elbisenin üstüne ve öyle götürün mahkeme salonuna. Ve lütfen artık hükümet idam ile ilgili yasal düzenlemeyi meclise getirsin. Cumhurbaşkanı Erdoğan her defasında yasa önüme gelirse onaylarım diyor ama hükümet hala adım atmış değil. İdam gelirse Avrupa Birliği hayal olur diye bir bahane varsa rica ederim kendimizi kandırmayalım bizi Avrupa Birliğine almazlar. Yargı adaletli bir şekilde görevini yapsın ve bu örgütün kafa takımı zaman kaybedilmeden dar ağacında sallandırılsın. İtiraz Avrupa Birliğinden mi gelir yoksa kendini yollara vuranlardan mı o zaman görürüz.
Mimarlar Odası Sivas İl Temsilcisi Serdar İnce görevden alındı biliyorsunuz, bilmiyorsanız da öğrenmiş oldunuz. Bilmeyenler için sebebini söylediğimde şaka sananlar olacak ama şaka değil. Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Serdar İnce’yi görevden almasına sebep olarak Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gitmesini gösteriyor. Neymiş efendim Atatürk Orman Çiftliği ve kaçak saray mücadelesine gölge düşmüşmüş .Yani bu ülkenin bir mimarı, sivil toplum örgütünde görevli biri milletin sarayına gidemezmiş. Çünkü milletin Cumhurbaşkanı ziyaret edilemez. Çünkü bu ülkede cumhurbaşkanı halka hizmet etmemeli, belirli zümrelerin işini halletmeli ve onlara arka çıkmalı. Hay ben sizin o aydınlık(!) kafanızda ampul yakıyım.. Sizin düşünce yapınızın bu ülkeyi yönettiğini düşünmek bile insanın midesinin kalkmasına yetiyor.
Bunların demokrasi anlayışı kendileri gibi düşünenler için geçerli. Onlara sorsanız bütün amaç ülkenin aydınlık yarınları için. Arkadaş önce siz kendinizi karanlıktan kurtarın da memleket kendi başının çaresine bakar. Sizin gibi insanlar yüzünden gelişmesi hep yavaş oldu ya bu ülkenin. Mimarlar odası yöneticileri lütfen tatile çıkardığınız o beyninizi acilen geri çağırın. Bu ülkenin düşünen ve üreten insanlara ihtiyacı var. Tamam siz düşünmüyor sadece yiyor, sindirim organlarınızı kullanıyor ve uyuyorsunuz ama uyanın alooo. Bu ülke sizin o örümcek kafanızla gelişmeyi değil, beynini ve vicdanını kullanmayı tercih etti. Koşmaya başlayın şimdiden belki yetişirsiniz o küçümsediğiniz insanlara… Serdar İnce başkanı ise onurlu duruşundan dolayı tebrik etmek lazım. Görevden alınmış olabilirsiniz ama Sivas halkının gönlünde kendinize güzel bir yer inşa ettiniz. Sizi görevden alanlar ise çürümüş zihniyetlerinin altında çoktan kaldı, size tavsiyem onlara bir enkaz ekibi gönderin ki anlasınlar Yiğido’nun düşene de düşmanına da el uzatabilecek kadar insan olduğunu vesselam.
