Usta gazeteci Ali İzgi, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda gündeme dair dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
Ali İzgi: “Yalanın da ölçüsü olur”
İzgi, özellikle CHP’nin temayül yoklamasında Ekrem İmamoğlu için iddia edilen “15 milyon oy” söylemini sert sözlerle eleştirdi.
İzgi, Anadolu’da sıkça kullanılan “Doğru yalan söyle” atasözüne atıf yaparak, yalanın da ölçüsünün olması gerektiğini belirtti. “Atın atın da bu kadar büyük atarsanız civcivler yiyemez” diyen İzgi, söz konusu temayül yoklamasında kullanılan sandıkların oy kapasitesini örneklerle anlattı.
İzgi açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Neymiş CHP’nin temayül yoklamasında Ekrem İmamoğlu için 15 milyon oy kullanılmış. Yavaaaşşşş… Eyvallah, abartın abartın da bu kadar da abartılmaz ki. Akıl var izan var. O yan yana konulan seçim sandıkları var ya, hah işte onlar hepi topu 300 oy alıyor. Elinizle bastırdınız, sıkıştırdınız 500 alsın, hadi bir de üstüne çıkıp çiğnediniz olmaz da 1000 oy alsın. Yine o sandıklardan o kadar oy çıkmaz. 15 milyon oy çıkması için 50 bin sandık gerekir.”
İzgi, CHP’nin açıklamalarına göre üye sandığından çıkan oy sayısının 1,5 milyon, dayanışma sandığından çıkan oy sayısının ise 2 milyon olarak belirtildiğini hatırlatarak, “Siz abartın 5 milyon deyin. Üstü abartının abartısı olur, buna kimse inanmaz” dedi.
Ekrem İmamoğlu’na yönelik “adamın hayatı yalan” çıkışında bulunan İzgi, kamuoyunun bu tür iddialara neden sessiz kaldığını da sorguladı:
“Siyasetçisi, gazetecisi, kamuoyu araştırmacısı, sade vatandaşı hemen hemen herkes bu rakamların gerçek olmadığını görüyor ama kimse çıkıp bu yalan demiyor, diyemiyor. Buna siyasal iletişimde psikolojik üstünlük deniyor. Evet, CHP şu sıralar psikolojik üstünlüğü ele geçirdi.”
Açıklamasında suskun kalan gazeteciler, sosyologlar ve araştırmacılara da seslenen İzgi, şu ifadeleri kullandı:
“Benim anlamadığım diğer cephe ve de tarafsız sosyologlar, gazeteciler, araştırmacılar niye suskun? Onlar da mı boykottan ya da tehditten korkuyor? Öyleyse hepten bitmişiz demektir. Bu ülkede namuslular da en az namussuzlar, hırsızlar, arsızlar kadar cesur olmazsa gelecek karanlık demektir. Herkes kendine gelsin. Silkelenip özüne dönsün. Yalana itibar ve suskunluk da bir yere kadar…”
(Haber Merkezi)
