Emekli Vali Adnan Yılmaz’ın yazdığı “Medarı iftiharımız Nobel Ödüllü Bilim İnsanı Prof. Dr. Aziz Sancar” -1- başlıklı köşe yazısı…
Medarı iftiharımız Nobel Ödüllü Bilim İnsanı Prof. Dr. Aziz Sancar – 1
“ Türk Milleti (Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti) hatırlayabildiğim tüm geçmişimde düşüncelerime hakim oldular.
Bir Türk vatanseveri olarak büyüdüm ve hala öyleyim.
10 yaşımda bir bilim heveslisiydim, sonra hevesimi hayata geçirmiş bir bilim insanı oldum.”
Prof.Dr.Aziz Sancar
“İnsanlar Onlara Bakarak Yönlerini Bulsunlar Diye Allah Yıldızları Yaratmıştır”
Değerli Dostlar!
Cumanız mübarek olsun.
Bu gün 2021 yılının ilk günü, mübarek Cuma gününde içimizden çıkıp çok uzaklarda parlayan bize ait olan bir Pınar, bir yıldızdan tüm insanlığa Aziz Milletimize ,Gönül Coğrafyamıza bir Kutup Yıldızı ve kendi duası ile hedefi olan bir sırat-ı müstakimden bahsetmek istiyorum.
Ta ki doğacak yeni yıldızlara mihmandar olsun, ışık olsun diye. Nasıl ki bir kandil ateşini, ışığını başka bir kandilden alırsa, geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerimizin de ilerde aydınlık ve nur saçan kandiller olması için de, olmazsa olmazımız; rol modelleri, örnek şahsiyetleri gençlerimize tanıtmamız hayatlarının bir parçası haline getirmemizde yatmaktadır.
İşte bu gaye ile Vatana hizmet etme aşkımızı, gençlerimize rol model olacak şahsiyetleri, gönül sultanlarımızı, yeryüzündeki yıldızlarımızı tanıtma gayretine dönüştürdük.
Bu amaç ile Cennet Yurdumuzun her köşesinde edebiyat, bilim, sanat, bürokrasi, siyaset vb. birçok alanda vatana hizmet noktasında her kademede büyük uğraşlar vermiş, Aziz milletimizin yüz akı değerlerimizi tanıtmaya çalışıyorum. Bu doğrultuda gerek kitaplar aracılığıyla, gerek makaleler ve konferanslar aracılığıyla Elhamdülillah binlerce gencimize ulaşma imkânı bulduk.İnşallah bundan sonrada bu can, bu tende olduğu sürece gayretimiz ve heyecanımız her geçen gün daha da artarak devam edecek.
Bugün ise, bilim burçlarında bayrağımızı dalgalandıran medarı iftiharımız,
Çok çalışmağa ihtiyacımız olduğunu yaşayarak gösteren, idealist büyüğümüz, şimdi 70’li yaşlarında hala haftada altıbuçuk gün, günde en az 12 saat çalışan Aziz milletinizin yüz akı Nobel Ödüllü Sayın Prof. Dr. Aziz Sancar Hocamdan bahsetmek istiyorum. Tıpkı Bilimler Dostu Sayın Prof. Dr. Fuat SEZGİN Hocamız gibi bilim aşığı, bilime ve insanlığa faydalı olma arzusuyla kavrulmuş mümtaz bir şahsiyet, değerli hocamız Prof. Dr. Aziz Sancar’ı bizlere ve göz aydınlığımız gençlere örnek olması ümidiyle anlatmaya gayret edeceğim.
İki yayınlanmış güzide eserden istifade ettim.(1,2)
Saygıdeğer örnek şahsiyet Hocamız:1946’da Mardin’in Savur ilçesinde, orta gelirli çiftçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi. İlk ve orta eğitimini Mardin’de tamamladı. Lise yıllarında futbolla ilgilendi, ancak son sınıfta futbolcu olmaktan vazgeçerek yükseköğrenimine devam etmek üzere İstanbul’a gitti. 1963 yılında girdiği İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1969 yılında birincilikle mezun oldu. İki yıl Savur’da bir sağlık ocağında hekimlik yaptıktan sonra bir NATO-TÜBİTAK bursu ile önce ABD’de Johns Hopkins Üniversitesi, ardından Dallas Texas Üniversitesi’ne gitti. Dallas’ta üniversitenin moleküler biyoloji programına ve Dr.Claud Rupert’ın laboratuvarındaki çalışmalara katıldı. Bu laboratuvarda Sancar, danışmanı Claud Rupert ile fotoliyaz olarak adlandırılan bir geni klonlamış ve genetik mühendisliği ile bakterilerde çok yüksek oranlarda çoğaltmıştır. Bu genin kodladığı enzim, ultraviyole ışıkları ile zarar görmüş DNA’nın onarımını yapmaktaydı. Bu buluş Dr. Sancar’ın önce yüksek lisans, ardından doktora derecesi (1977) almasını sağladı. Sancar, 1977-1982 yılları arasında Yale Üniversitesi’nin Tıp Fakültesi’nde çalıştı.
Bu dönemde fotoliyaz enzimi çalışmalarına ara verip nükleotid kesim onarımı araştırmaları başladı. DNA onarımı dalında doçentlik tezini tamamladı. 1997 yılından itibaren araştırmalarını biyokimya ve biyofizik alanında yaptığı çalışmalarla tanınan Amerika Birleşik Devletleri North Carolina-Chapel Hill’de North Carolina Üniversitesi biyokimya ve biyofizik bölümünde sürdürdü.
DNA onarımı, hücre dizilimi, kanser tedavisi ve biyolojik saat üzerinde çalışmalarını sürdüren Sancar, 415 bilimsel makale ve 33 kitap yayınladı. Sancar, kanser tedavisinde sirkadiyan ritm kullanımıyla ilgili ödüller aldı. 2001 yılında Amerikan Kimya Cemiyeti tarafından verilen Kuzey Carolina Seçkin Kimyager Ödülü’nü almaya hak kazanan Sancar, 2005 yılında bilim dünyasının en prestijli üyelikleri arasında yer alan ABD Ulusal Bilimler Akademisi’ne seçilerek bu akademiye seçilen ilk Amerikalı Türk oldu.
Bu ödülü aldıktan sonra, ABD’de okuyan Türk öğrencilerine yardım etmek ve Türk-Amerikan ilişkilerini geliştirmek amacıyla eşiyle birlikte Aziz&Gwen Sancar Vakfı’nı kurarak ABD’nin Kuzey Carolina eyaletinde “Carolina Türk Evi” isimli bir öğrenci misafirhanesi açtı.
2006 yılında Türkiye Bilimler Akademisi’ne aslî üye olarak seçildi.
Sancar, DNA’nın onarılması ile ilgili yaptığı çalışmalardan dolayı Amerikalı Paul Modrich ve İsveçli Tomas Lindahl ile birlikte 2015 Nobel Kimya Ödülü’ne layık görüldü. Sancar’a, İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi tarafından verilen Nobel Kimya Ödülü Alfred Nobel’in ölüm yıldönümü olan 10 Aralık’ta düzenlenen törende verildi. Ödül, İsveç Kralı XVI. Carl Gustaf tarafından takdim edildi.
Sancar “Beni ödüle götüren, Atatürk’ün ve Türkiye Cumhuriyeti’nin yaptığı eğitim devrimidir. Dolayısıyla bu ödülün sahibi, Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil eden Anıtkabir Müzesi’dir.” diyerek Nobel Ödülü ile madalya ve sertifikasını Anıtkabir’e teslim etmiştir.
Ödül, Anıtkabir’deki Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi’nde kendisine ayrılan özel alanda sergilenmektedir.
Ayrıca,Nobel Ödülü alındığı tarihte görevde bulunan Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı “Aziz Sancar Gençler İçin İyi Bir Rol Model”dir diyerek bu düşünce doğrultusunda Aziz Sancar’ın ismi Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı tarafından İstanbul’da 2018 yılında proje okulu olarak açılan Anadolu Lisesi’ne verilmiştir.“
İstanbul Aziz Sancar Anadolu Lisesi.
İsveç Kraliyet Bilim Akademisi tarafından Nobel Kimya Ödülü’ne layık görülen Prof. Dr. Aziz Sancar, yıllarca verdiği emeğin ardından ödüle layık görülmekten büyük memnuniyet duyduğunu belirtirken söylemiş olduğu:
“En çok Ülkem için sevindim. Türkiye’ye bilim lazım, güç durumdan çıkıp Avrupa düzeyine varılması için bilim gerekli. O yönden katkı sunduğum için de çok sevinçliyim” sözleri Hocamızın her şart ve ortamda vatan ve millet sevdası ile yandığını gayet güzel şekilde özetlemektedir.
Değerli dostlar unutmayalım ki !Sayın Hocamız o yıllar da içerisinde büyümüş, eğitim ve öğretim için en güzel imkanlara sahip olmuş değildir. Kendi ifadesiyle okuma yazma bilmeyen ancak eğitimin önemini anlamış bir ailenin çocuğudur. Ayakkabıyı sadece okula giderken giyebilmiş bir Anadolu evladıdır. Değerleriyle yükselen, öz benliğini, kimliğini kaybetmeden aldığı eğitim ve edindiği tecrübeleriyle bütünleştirmeyi başarmış bir Türk bilim İnsanıdır Sancar.
Aziz milletimizin yüz akı Aziz Sancar diyor ki:
“Nobel madalyası bir tane verilir. Ondan ayrı Nobel organizasyonunun bir kuralı var. Nobel alanlar üç tane de replika alabilirler. Eşim de Türkiye’yi sever, takdir eder onunla karar verdik. Üç replika alacağız ve vefa borcumuzu onunla ödeyeceğiz.
Birisi benim Amerika’da yaptığım araştırmalarda destek olan üniversiteye verildi.
ikincisi, Beni yetiştiren bana bilim öğreten İstanbul Tıp Fakültesi’dir.
Üçüncüsü de Mardin Artuklu Üniversitesi’ne gidecek. Böylece vefa borcumu bir dereceye kadar ödemiş olacağım.
Nobel bir de para ile geliyor. 325 bin dolar civarında o da bizim oradaki Türk Evi Vakfı’na gitti. Oradaki öğrencilerin Amerika hayatına geçişini kolaylaştıracağız ve Türkiye’den gelen akademisyenlerin kalacağı bir yer temin edeceğiz. Orada kalacak bir eviniz olacak, ev kiralama zorluğu çekmezsiniz.”
Doğduğu Memleketi Mardin’de için ise;
Prof. Dr. Aziz Sancar’ın el yazısı ile yazdığı mektupta şu ifadelere yer vermişti.
“Değerli Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ağırakça ve sevgili hemşerilerim, bilim alanındaki katkılarıma değer verip, Nobel kimya 2015 madalyasının replikasını Artuklu Üniversitesi’nde sergileyip, her yılın 19 Ocak gününü Prof. Dr. Aziz Sancar Bilim Günü olarak etkinliklerle kutlamanız benim için büyük bir onurdur.
Ben Mardinli kardeşlerimin, hem çok çalışkan hem de çok vatansever olduğunu biliyorum.
Allah’tan dileğim, hepiniz hem kız ve hem erkek çocuklarımıza bu başarımla, bizde yaparız özgüveni vermiş olmaktır.
Umarım yeni kuşak çocuklarımız, seçtikleri her alanda büyük başarılara ulaşır ve güzel Mardin’imize, vatanımız Türkiye’nin en önde gelen bilim ve sanat odaklarından biri yaparlar.”
Yapılan konuşmaların ardından kök hücrenin onarımı ile ilgili öğrencilere panel düzenlendi.
Nobel Ödülüne Layık Görülmesinden sonra; doğduğu yer olan Savur İlçemiz de,
-Savur Aziz Sancar Devlet Hastanesi ve Savur Aziz Sancar Ortaokulu adı verildi.
– Savur’da doğduğu evin ise müzeye dönüştürülmesi çalışması halen devam etmektedir.
– Mardin de mezun olduğu liseye Aziz Sancar Artuklu Anadolu Lisesi adı verildi.
– Mardin’de, Prof. Dr. Aziz Sancar Bilim ve Sanat Merkezi adı ile hizmetini sürdürmektedir.
– Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 2015 Yılı Nobel Kimya Ödülü sahibi Prof. Dr. Aziz Sancar onuruna Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir akşam yemeği düzenledi.
Törende bir konuşma yapan Sayın Cumhurbaşkanımız, Savur Ortaokulu’nun adının Prof. Dr. Aziz Sancar Ortaokulu ve Artuk Anadolu Lisesi adının ise Prof. Dr. Aziz Sancar Lisesi olarak değiştiğini söyleyerek, Mardin’de yapımı tamamlanan bilim ve sanat merkezine de Prof. Dr. Aziz Sancar Bilim Sanat Merkezi adının verileceğini açıkladı. Sayın Erdoğan; “Kendilerini tebrik ediyorum. Başarılarının artarak devamını Allah’tan temenni ediyorum” dedi.
– Nobel ödülünü aldıktan sonra çok arzu etmesine rağmen, Prof. Dr. Aziz Sancar memleketi Mardin’e gelemediği, ancak mesajları İle gönüllerimize girebildiği, gıyabında iz bıraktığı, içimizden biri olarak, gençlere rol model olarak gösterilmesine devam edilmektedir.
Sancar, bilimde başarıya ulaşmak için çok çalışma, kararlılık ve azmin ne denli önemli olduğunun canlı kanıtıdır. 1963 yılında girdiği İstanbul Tıp Fakültesi’ni 1969 yılında birincilikle bitirdi. Okuldayken temel bilimler hocalarının bilimsel buluşlar karşındaki heyecanını şöyle dile getirmiştir; “Kaynaklarımızın yetersizliğini gayret ve heyecanımız ile kapatıyorduk.”
Evet, Anadolu’nun bağrından çıkmış bir genci; azim, inanç, çalışma ve dava sahibi olmak dünyaca örnek alınan, insanlığa büyük hizmetleri dokunan ülkesinin ve milletinin gururu bir bilim yıldızına dönüştürüyor.
Çok çalışmak ve azimli olmak ancak bir dava sahibi olmakla mümkündür.
Sayın Hocamızın davasını ise yine onun şu sözlerinden anlayabiliyoruz; “Eğer günü geldiğinde benim için ‘Türk Milletini iyi temsil etti’ denilirse, amacıma ulaşmış sayılırım”
Yazımın başında da belirttiğim gibi doğru istikamete sahip olmak için Allah’ın bize gönderdiği yer yüzündeki yıldızları takip etmemiz ve bizlerin de o yıldızlardan ışık alarak kendimizi, etrafımızı aydınlatması gerekiyor. Yazımı Sayın Hocamızın her biri altın niteliğinde olan kılavuz hükmündeki sözleri ile bitirmek istiyorum:
“Türk Dünyasının İngiltere, Almanya, Japonya ve ABD ile yarışabilmesi için bilime ağırlık vermesi gerekir.”
“Bilim çok fedakarlık ister”
“Bilimde kuvvetli olmalıyız”
“Çok çalışmaktan başka yolu yok. Günde 16-18 saat çalışmalısınız.”
Son sözümüz Prof .Dr.Aziz Sancar’ın dediği gibi
“Gözünüzü seveyim çocuklar, çok çalışın” diyorum.
Yarabbi,
Bizleri nimetlerine şükreden, takdirine rıza gösteren, bela ve musibetlere sabreden, korktuklarından emin, umduklarına nail olan bahtiyar kullarından eyle.
Ordumuzu yurdumuzu namusumuzu muhafaza eyle.
Şühedamıza ve tüm mevtalarımıza rahmet eyle.
Evlatlarımızı hayırlı eyle. Her türlü kötülüklerden, kötü hastalıklardan, kötü insanların şerrinden muhafaza eyle.
Hastalarımıza hastalıklarımıza, hasta kardeşlerimize şifalar ihsan eyle.
Kazançlarımızı helal ve bereketli eyle.
Sıkıntıda olan bütün müminlere genişlikler ferahlıklar ihsan eyle.
Aziz milletimizi daima güçlü, kudretli, gelişmiş, müreffeh eyle.
Geleceğimizi emanet edeceğimiz
Gençlerimizi; okuyan, yazan, düşünen, Aziz Milleti için çok çalışan davası ve derdi olanlardan; Aziz Sancar, Fuat Sezgin hocalarımız gibi Dünya’da Milletini iyi temsil eden örnek şahsiyetler ve bilim insanı eyle!
Aziz Dostlar!
Bu yıl yaşanan olumsuzlukların son bulması temennisiyle, 2021 yılının; tüm insanlığa, sağlık mutluluk ve huzur getirmesini diliyorum.
Haftaya görüşmek üzere
Niyet Hayır Akibet Hayır
Olur.İnşaallah
Kalın sağlıcakla
01.01.2021-Ankara
Adnan Yılmaz
Kaynakça:
1-Mehmet Öztürk çeviri-Aziz Sancar’ın Kendi Kaleminden Hayatı ve Bilimi, 2.basım Aralık 2018, TÜBİTAK Kitaplar Müdürlüğü Ankara.
2-Orhan Bursalı’nın “Aziz Sancar ve Nobel’in Öyküsü” adlı kitabı kırmızı kedi yayınevi, ilk baskı 2016, yedinci baskı 2018-İstanbul.
Büyük Sivas Haber