DOLAR 35,3918 % 0.13
EURO 36,5136 % 0.39
STERLIN 44,0192 % 0.48
FRANG 38,9415 % 0.55
ALTIN 3.000,80 % -0,68
BITCOIN 98.178,70 0.285

“Badeciler Tarikatı”

Yayınlanma Tarihi : Google News
“Badeciler Tarikatı”

Tacettin Kepenek’in “Badeciler Tarikatı” isimli köşe yazısı;

“Badeciler Tarikatı”

Meşhur atasözümüz, “Hoca gaz çıkarırsa, cemaat büyük abdestini yapar” der.

Cemaat adı altında, dinsiz, imansız bir kitlenin devleti ele geçirmek için nasıl organize olduklarına, neler yapabildiklerine yakın zamanda çok acı bir şekilde şahit olduk. Uluslararası işbirlikçileri ile çalışan ve hedefleri çok büyük olan bu dini görünümlü cemaatin, devletin kozmik odasına nasıl girdiğini hep birlikte gördük. Kendilerinin “Gassal”, devletin askerinin, polisinin ve hâkiminin, nasıl “elde ki meyyit” haline geldiklerini yaşayarak öğrendik.

Şimdi ise holdingci tarikat yapılanmalarının ve onların uzantılarının, benzer senaryolarla ve farklı kadrolarla tekrar aynı filmi çevirme gayreti içine girdiklerini görebiliyoruz.

Bir de bunların alt kademesi gibi görülen merdiven altı tarikatlar ve cemaatler var. Bunlar devlet tarafından pek önemsenmeyen ama alttan alta sosyal dokuya ve Müslümanlığa ciddi anlamda zarar veren yapılar. Vakıflarla, derneklerle, dergâhlarla, medreselerle, yurtlarla, çay ocakları ile sayısal olarak çoklar ve her yerdeler.

Tarikatlara ve cemaatlere bağlı ve yasal kılıfa sokulmuş olan bu Kuran kursları veya yurtlarda gün geçmiyor ki, cinsel bir sapkınlık veya bir istismar vakası ortaya çıkmasın. En son Ümraniye deki Fıkıh Derneğine ait Kuran Kursunda ortaya çıkan ve en az yirmi çocuğun istismar edildiği iddia edilen olay çok düşündürücüdür.

Gazeteci İsmail Saymaz, yeni çıkan kitabı “Şehvetiye Tarikatı´nda, sapkın dini örgütlenmeleri örnekleri ile anlatıyor. Sapkın tarikatlar ve sapkın şeyhlerle ilgili olaylar akıllara durgunluk verecek nitelikte. 2011 yılında Bursa da ortaya çıkarılan, “Kırklariler tarikatı ( Badeciler Tarikatı ) ” ile ilgili mahkeme kayıtları ve ifade tutanakları, tarikat olayının nerelere kadar gidebileceğini anlamak açısından adeta bir ibret vesikası.

Şeyh Uğur Korunmaz ve etrafında kümelenen BADECİ müritlerin, dergâhta nasıl zikir yaptıkları, nasıl cezbeye vardıkları, müritlerinin cennete girmek için dergâhın sır odasında, kadın erkek ayırımı olmadan, şeyh tarafından nasıl “ BADELENDİKLERİ (oral ilişki) ” ve ” TABİ (anal ilişki) ” oldukları, en ince ayrıntısına kadar aktarılmakta. Din adına yapılan rezilliklerin adeta zirve noktası.

Bu sapkınlıklar ne acı ki, Din ve Allah adına yapılmakta.

Makamı, mevkii, yaşı ve cinsiyeti ne olursa olsun, insanların bastırılmış, cinsel sapkınlıklarının, şiddet arzularının, güç edinme ihtiraslarının ve akla hayale gelmeyecek şeytani dürtülerinin varlığı yadsınamaz bir gerçekliktir.

Bazı tarikat ve cemaatlerin bu sapkınlıkları gerçekleştirme, cennete sokma veya çeşitli menfaatler sağlama mekanizmalarına dönüşmüş olduğunu görebiliyoruz.

İşin bir tarafında, dini kullanan istismarcı şeyhler, pirler, hoca efendiler varken diğer tarafında onları uçuran, besleyen, sapkınlığa yatkın bilinçli yâda bilinçsiz, insanların varlığı göz ardı edilemez. Çocuklar ve akil baliğ olmayanlar hariç, tarafların hiçbiri kandırılmış veya masum değildir.

İnsanların sapkınlık yapması, ne Müslüman olmaları, ne Hristiyan veya Yahudi olmaları ile ilgilidir. Hiçbir dine mensup olmasa bile toplum içinde, her an ve her yerde sapkın kişilikte insanları görebiliriz. Çünkü insanlar dini inançları fark etmeksizin aynı hayvansal içgüdüleri taşırlar. Sosyal düzen içinde, mahalle baskısı oluşturabilen ve dokunulmazlık sağlanan dini içerikli tarikat, cemaat vb. örgütlenmeler, görülüyor ki insanların sapkınlıklarına bir örtü haline gelebiliyor.

Bütün bunların din adına yapılıyor olması, insanların Deizme doğru yönlenmesine de zemin hazırlıyor.

Tekke ve zaviyeler 1925 ten beri kanunen yasak olmasına rağmen, devletin bunları görmezden gelmesi, hafife alması veya tedbir almaması, görülüyor ki insanları “BADELEMEYE” kadar götürebilmektedir.

Kanaatimce iş işten geçmeden devletin devletliğini, diyanetinde işini yapmasının zamanı, geldi de geçiyor…

Tacettin Kepenek / Sivas Postası


YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.