Salih Atahan’ın yazmış olduğu tezden aldığım bilgilerle beden dili konusuna devam edelim.
Nesrin Öztürk Salgar “Beden Dili Ve Liderlerin Beden Dilini Kullanımı”
Mimikler, yüz bölgesinde meydana gelen değişiklikler. İletişim esnasında yüz bölgesinde oluşan duygu ve düşüncelerin neden olduğu kas hareketleridir. Çoğu zaman vücudumuzun diğer bölümlerinden daha fazla mesaj vermektedir.
7 evrensel mimik hareketimiz var.
Mutluluk, üzüntü, öfke, korku, şaşırma, iğrenme, küçümseme. Liderler bu duygulardan birini sözlerden bağımsız çok kısa sürede yapsa da işin uzmanları tarafından verilen mesaj algılanmaktadır.
Jestler, baş, beden, el, kol, uzuvların düşünceleri destekler şekilde anlatıma katkı sunmasıdır.
Esas jest ve mimikler esas iletmek istediğimiz mesajı tam olarak destekleyen hareketlerdir. Sohbet esnasında kol açma, göz kırpma, el sallama, baş ile selam verme esas jest ve mimiklerdir.
İkinci jest ve mimikler nedir?
İç tepkilerle refleks olarak ortaya çıkan, konuşmayı desteklemeyen kendiliğinden ortaya çıkan, kaşınma beden temizliği, bakımı, rahatı, doğal nedenlerle oluşabilecek tepkilerdir.
Ses tonu, bireyin ses rengi ve ses tonu iç dünyasında yaşadığı korku, heyecan, neşe, öfke, gerginlik gibi duyguları yansıtır
Ses duyguların iletimini sağlayan en önemli aktarıcıdır.
Hitabette etkili olunması ya da olunamamasının sebeplerinden biri ses tonudur.
Burada liderlerin konuşma perspektifine bakıldığında bir liderin yöneticinin sesinin tok ve belirli bir düzen içerisinde olması gerekir. Konuşmaların coşkulu yerlerinde gerekli yüksek ses çıkışlarının yapılması doğru toplama ve vurgu kullanımına dikkat edilmesi önemlidir. Fakat gereksiz titreme ve çatlamaların olmaması son derece önem arz eder.
Parmak ve el hareketleri
Parmak ve el kullanımı evrensel mesaj veren iç güdülerin dışa vurumudur. Mesela liderler, tarafından kullanılan işaret parmağının havaya kaldırılarak elin kuvvetli şekilde sıkılması üstünlük ve otorite işaretidir.
Açık konum, eller açık bir şekilde karşıdaki topluluğa ve kişiye gosterilmesi ‘ben doğru söylüyorum, sizden sakladığım bir şey yok, size karşı iletişim kurma gayreti içerisindeyim.’ anlamlarını taşır. Politikacılar bu yöntemi çok kullanırlar. Kitlede güven hissi ve onları kucaklama hissi oluşturacak şekilde eller açık konumda kullanılmaktadır.
Baskın konum, ellerin iç tarafı aşağı doğru bakacak şekilde karşı tarafa gösterilmesi baskın konumu ifade eder. Bu el hareketi insan beyni tarafından otorite olarak algılanır. Bu el konumuna diktatör konumu da denilir Hitlerin, nazi selamın rastgele olduğunu düşünemeyiz. Alman ulusu önünde hakimiyet kurmak için belirlenmiş bir el işlaretidir. Politikacılar, ellerinin içi aşağı bakacak şekilde ama parmakların arası açık hafif bükülü olarak elleriniş kullanıldığında otorite ve bir tartışmayı bastırmak için bu hareketi yaparlar.
Tehdit edici konum, elin yumruk şeklinde yapılıp işaret parmağı karşı gösterildiği bir el konumudur yumruktan çıkan işaret parmağı da bu tehdidin yönünü temsil eder. Bu hareketi başta ebeveynler, öğretmenler, yöneticiler, askerler ve politikacılar sıklıkla kullanır.
Politikacıların gücü ellerini ne denli kontrol edebildiğiyle doğru orantılıdır.
Ellerin gövdenin önünde birleştirilmesi
Ellerin vücudun ön tarafında elin bileğinin kavranmasıyla yapılan hareket içinde bulunulan durumdan hoşnutsuzluk seviyesini gösterir. Bilekten daha yukarı seviyede tutuluyorsa hoşnutsuzluk o kadar fazladır ve iletişime kendini kapattığı anlamına gelir.
Yönetici ve liderler bu hareketten uzak durmaları gerekir. Çünkü bu hareket kendini korumaya yönelik iç güdüsel bir harekettir. Yöneticinin veya liderin bilgiyi sakladığı anlamına gelmektedir.
Ellerin gövdenin arkasında birleştirilmesi
Elin vücudun arkasında diğer elin bileğinin kavranmasıyla yapılan harekettir. Karşı tarafa özgüvenli olduğu ve meydan okuma yönünde mesajlar iletmektedir. Eller arkada bağlanınca korkacak, saklanacak herhangi bir şeyin bulunmadığı mesajını iletmektedir. Bu hareket daha üst konumdayım anlamı taşır. Farklı olarak bana yaklaşma olarak da yorumlanabilir. ‘Kral duruşu’ da denilen bu hareket, aristokratların insanları belirli mesafede tutmak için geliştirdikleri bir duruş biçimidir.
Liderlerin bu duruşunun yorumlanması ortama bağlıdır. Dışsal koşullarla birlikte değerlendirilmelidir.
Haber Merkezi / Büyük Sivas Haber