Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü Beyşehir Gölü’ndeki bir adada ekili ürünlerin hasadı için demirden yapılan özel sal üzerine yerleştirilen Biçerdöverini Gölde yaklaşık yarım saatlik yolculuğun ardından adaya ulaştırıldı.
Biçerdöverini Gölde “Yüzdürdü”
Beyşehir ilçesinde göle kıyısı olan Çiftlik Mahallesi’nde çiftçilik yapan Mehmet Erdoğan, tarım yapmak için kiraladığı Yeltenli Adası’na hasat için biçerdöveri duba üzerinde yüzdürerek ulaştırdı.
Gölkaşı Mahallesi kıyısına getirilen biçerdöver, bindirildiği dubanın balıkçı teknelerinin motor gücünden istifade edilerek çekilmesiyle adaya nakledildi.
Ardından biçerdöver buradaki buğday ve arpa ekili alanları hasat etmeye başladı.
Erdoğan, gazetecilere yaptığı açıklamada, halk arasında “Çeçen Adası” olarak bilinen Yeltenli Adası’nda yıllardır tarım yaptıklarını vurguladı.
Çiftlik Mahallesi’ndeki alanlarda hububat hasadını tamamladıktan sonra sıranın adadaki hasat bölümüne geldiğini vurgulayan Erdoğan, “Karadaki hasadı bitirdik. Adadaki hasat için biraz geç geliyoruz. Buraya nohut, arpa ve buğday ekimi yaptık. Bu sene nohutta biraz sıkıntı var ama buğday ve arpadaki verim güzel. 60-70 tonluk bir rekolte bekliyoruz.” dedi.
Adadaki hububat ürünlerini hasat etmek için yıllardır duba üzerinde traktör ve biçerdöver çıkardıklarını anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Duba ile önce traktörü ardından da biçerdöver ve tablasını getiriyoruz. Tarımsal makineleri taşıdığımız duba oldukça güvenli. Beyşehir Gölü’nde Mada, Gölkaşı, Kıstıfan ve Yeltenli adalarında tarım yapılıyor. Bu adalara, o yüzden duba üzerinde traktör ve biçerdöver, yüzdürülerek götürülüyor. Her yıl, hasat döneminde göl üzerinde bu manzara yaşanıyor. Bizim ekim yaptığımız adada, koyun da yetiştiriliyor. Tapulu şahıs arazisi olduğu için kiralayıp bu ekimi yapabiliyoruz.”
– Ağabeyi balıkçı teknesiyle destek veriyor
Balıkçı İbrahim Erdoğan da ağabeyinin ekim yaptığı adaya biçerdöverin su üzerindeki nakli sırasında tekneleriyle destek verdiklerini belirtti.
Balıkçılar olarak dubaları çekmek için destek verdiklerini dile getiren İbrahim Erdoğan, “Biçerdöverin ağırlığı yaklaşık 10-15 ton, dubanınki de o kadar. Yani suyun üzerinde 30-35 tonluk bir yük var. Tabii ki bunu tek tekneyle çekmek zor. Bu yüzden üç tekneyle asılarak duba üzerindeki biçerdöveri yüzdürerek adaya ulaştırıyoruz. Biçerdöveri, sabah erken yani suyun en durgun olduğu zamanda geçiriyoruz. Adadaki hasat bittikten sonra da aynı şekilde hasadı yapılan ürünler ve saman balyaları duba üzerinde taşınarak tekrar karşı kıyıya naklediliyor.” diye konuştu. (AA)
