DOLAR 35,3918 % 0.13
EURO 36,5136 % 0.39
STERLIN 44,0192 % 0.48
FRANG 38,9415 % 0.55
ALTIN 3.000,80 % -0,68
BITCOIN 98.138,90 0.028

“Cahil Cesareti”

Yayınlanma Tarihi : Google News
“Cahil Cesareti”

Tacettin Kepenek’in “Cahil Cesareti” isimli köşe yazısı;

“Cahil Cesareti”

Son yıllarda,“cahil cesareti” ifadesini çokça kullanır olduk. Bu durum psikolojide “Dunning-Kruger sendromu” olarak tanımlanıyor.Günümüzdepek çok sorunun kaynağı olarak bu sendrom gösteriliyor ve çağımızın problemi olarak değerlendiriliyor.

Dunning-Kruger sendromu, bir kişinin az bildiği bir konu hakkında,çok şey bildiğini hissetmesi hali, algılamadayanlılık eğilimi veya belli bir konuda, beceriksiz veya bilgisiz olsalar bile yaşadıkları“hayali üstünlük hissi ” olarak tanımlanıyor.

Bu psikolojik etki, toplumun her tabakasında, toplumsal unvanına veya statüsüne bağlı olmadan, her insanda baş gösterebilmekte ve hemen her kesimden insanın bazen bilinçsiz ve farkında olmadan, bazen de nadirenve kasıtlı olarak yaptığı davranışlarda kendini ele veren, psikolojik bir rahatsızlık olarak ortaya çıkıyor.

Bu sendromun, toplumunun genel düzeninden,  insan ilişkilerine kadar birçok alanda, son derece zararlı etkilere yol açtığı, aslında herkesin malumudur.

Dunning – Kruger sendromunun etkisi altında olanlar; Herşeyin en iyisini kendilerinin bildiğini iddia ederler,  genellikle bilgiyi ve eğitimi aşağılama eğilimindedirler.Yaptıkları işlerdeçok fazla gürültü çıkarıp,çok iş yaptığı havasını yaratırlar, çoğunlukla bu durumlarının farkında değillerdir.  Matematikten, mimariye, kimyadan edebiyata kadar her alanda üstün fikirleri olduklarını düşünürler ve kendilerine sorulmadan yapılan her işi,eksik olarak görürler.Hakkında hiçbir fikir sahibi olmadıkları ve öngörmedikleri olaylar karşısında bile, sanki bu olayı yıllar öncesinden görmüş gibi davranmayı severler.

Ülkemizde, bu sendromun etkisi altında olan, o kadar çok insan var ki,bunlar hasbelkader bir seçimle veya atanarak, bir odanın, bir kurumun başına gelebilmekte,  yönetim kurullarına atanabilmekte veya yönetici olabilmektedir.Ayrıca günlük yaşantımızda bile bu tip insanlarla, her alanda ve her yerde karşılaşmak mümkün.

Bu rahatsızlığa yakalanmış, benim de yakından tanıdığım birçok insan oldu. Ancak bir tanesi var ki,tam ibretlik. Piyasa müteahhidi olan arkadaşımız,bir yandan ilkokul mezunu olmakla övünürken diğer yandan dakendisini mimar, mühendis olarak görür, bir binanın bütün projelerini, kendisinin yaptığına inanırdı. Maalesef hasta olduğunun farkında bile değildi.

Hele bir de devlet dairelerinin başına atananlar, seçilenler, bürokratlar, yöneticiler var ki, evlere şenlik.

Eski bir imam hatip okulu hocasını, teknik bir kurumun başına getirip, mimarcılık oynatanlar veya bir güreşçiyi banka yönetim kuruluna atayıp, yöneticilik oynatanlar veya bir odanın başınaseçilerek gelmesine rağmen,iki yıl sonra kendi meclisinde kürsüye çıkıp, ben işadamıyım, ben tüccarım arkadaşlar, biliyor musunuz (?) diye, sorma gereği duyan  ve odabaşkancılığı oynayanlar,  vs. vs. vs. O kadar çok ki!

Bu insanların,önceden psikolojik bir rahatsızlıkları olmasa bile düştükleri, bu zavallı durumlar sonrasında“hayali üstünlük hissine”kapılarak, Kruger sendromuna yakalanmaları kaçınılmaz olmaktadır. Sonuçta,ne kendilerine, nedememlekete bir faydaları olmadıkları gibi bu saçmalıklar,toplumda yıkıcı bir tahribata yol açmaktadır.

Bu sendromun gelişmesine ve yaygınlaşmasına,kanaatimce ülkeyönetiminde ki yanlışlıklar sebep olmaktadır.

Hatta ülkeyi yönetenlerin bile, bunun farkında olmadıklarına inanıyorum.

Zaten farkında olsalar, gereğini yerine getirirler…  Herhalde getirirler!…


YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.