DOLAR 34,2452 % 0.28
EURO 37,6376 % -0.37
STERLIN 45,0841 % 0
FRANG 39,9071 % -0.37
ALTIN 2.921,56 % 0,19
BITCOIN 62.186,10 1.154

Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye Yüzyılı’nı tanıtıyor!

Yayınlanma Tarihi : Google News
Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye Yüzyılı’nı tanıtıyor!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkenin ikinci yüzyılına dair yeni program ve hedeflerin yer aldığı “Türkiye Yüzyılı” Tanıtım Toplantısı’nda konuşuyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin ikinci yüzyılına dair yeni program ve hedeflerin yer aldığı “Türkiye Yüzyılı” vizyonunu kamuoyuyla paylaşıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye Yüzyılı’nı tanıtıyor!

100’üncü yaşına girmeye hazırlanan Türkiye Cumhuriyeti’ni kesintisiz 20 yıldır yöneten AK Parti, yeni yüzyıla ilişkin program, proje ve hedeflerini anlatıyor.

Geride bırakılan 20 yılda ülkede ulaşımdan sağlığa, ekonomiden bilim ve teknolojiye, sanayiden tarıma, çevreden turizme birçok alanda önemli adımlar atan AK Parti iktidarı, “Türkiye Yüzyılı” ile Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına dair yeni vizyonunu ortaya koyacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara Spor Salonu’nda “Türkiye Yüzyılı” Tanıtım Toplantısı’nda coşkulu kalabalığa hitap ediyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

“Aziz milletim, Milliyetçi Hareket Partisi’nin sayın Genel Başkanı, sevginin, şefkatin, merhametin, hayatın sembolü değerli hanımefendiler. Gözümüzün nuru, geleceğimizin teminatı kıymetli gençler. Bugün bu salonda bizlerle yüzyüze birlikte olan ve çeşitli medya mecralarından bizleri takip eden muhterem kardeşlerim. Hepinizi en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum.

“Türkiye Yüzyılının ahdi için bir araya geldik”
Cumhuriyetimizin birinci asrının son yılına girmeye hazırlandığımız şu günde, Türkiye Yüzyılının ahdi için bir araya geldik. İnşallah Cumhuriyetimizin 99’uncu yıl dönümünün gururuyla birlikte, Türkiye Yüzyılını da milli hafızamıza kazıyacağız. Cumhuriyetimizin ilk yüzyılına, Anadolu topraklarındaki 900 yıllık varlığımızı sona erdirmek isteyen bir saldırının ardından giriş yapmıştık.

Osmanlı Devletiyle birlikte milletimizi de topyekün tarihe gömmek isteyenler, bu defa, Çanakkale’de veya Kutü’l Amare’de olduğu gibi doğrudan karşımıza çıkmadılar. Bunun yerine en elverişli gördükleri aracı kullanarak Anadolu’yu işgale yeltendiler. Uzunca bir süredir devam eden savaşların yükü altında beli bükülen milletimiz, “yurdunu alçaklara uğratma sakın” diyerek, son bir silkinişle milli mücadeleyi başlattı ve zafere ulaştırdı. Anadolu’daki üçüncü büyük devletimiz olan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun ilanıyla, kendi içinde pek çok merhaleyi ve mücadeleyi barındıran yeni bir döneme adım attık.

Tüm sıkıntıları ve kazanımlarıyla ilk yüzyılımızı geride bırakırken, önce milli mücadeledeki destansı meydan okumanın ve küllerinden yeniden doğuşun öncülerini selamlamak istiyoruz. İstiklal Harbimizin Başkomutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere bizlere üzerinde özgürce nefes aldığımız bu vatanı armağan eden tüm kahramanlarımızı rahmetle, şükranla, minnetle yad ediyorum.

“Demokrasi ve kalkınma hamlesi, idam sehpasında kesintiye uğradı”
Cumhuriyetimiz, maalesef bu bir asırlık geçmişinin önemli bir kısmında, kendi içinde barışık yaşayamadı. Emperyalistlerin ülkemiz üzerindeki hesapları hiç eksik olmadı. Bu kirli hesaplarda kullanılan maşalar da hiç eksik olmadı. Dün vardı bugün de var. Ülkemiz, milli iradenin üstünlüğüne dayanmak yerine vesayet güçlerinin güdümünde kalan yönetimlerin elinde, altın kıymetinde yıllarını heba etti. Şehit Başbakan Menderes’in “Yeter söz milletin” diyerek başlattığı demokrasi ve kalkınma hamlesi, idam sehpasında kesintiye uğradı.

Rahmetli Özal’ın “Devlet millet içindir” diyerek ülkeyi tekrar demokrasi ve kalkınma rotasına sokma girişimi, koalisyon dönemlerinin kaosu içinde kaybolup gitti. Aynı şekilde rahmetli Demirel’in, rahmetli Ecevit’in, rahmetli Erbakan’ın, rahmetli Türkeş’in ülke ve milletin hayrı için başlattıkları girişimler, hep darbe ve vesayet duvarına çarptı. Ülkemiz, vesayet yoluyla Cumhuriyetle demokrasiyi birleştirmekten hep kaçınan, hatta bunları birbirinin alternatifi gibi göstermeye çalışan bir zihniyetin elinde ciddi sıkıntı çekti.

“Türkiye’yi 20 yıl boyunca, hep büyüttük, geliştirdik, güçlendirdik, zenginleştirdik”
Milletimizin teveccühü ile ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimiz 2002 Kasım’ında. İşte böyle bir Türkiye mirası devraldık. Elbette Cumhuriyetimizin ilk 80 yılında da başlatılan, bir kısmı neticeye ulaştırılan güzel işler vardı. Ama ülkemizin ulaşmış olması gereken kalkınma ve milletimizin sahip olması gereken demokrasi seviyesiyle, bulunduğumuz yer arasındaki fark çok büyüktü. Biz işte bu anlayışla, Türkiye’yi 20 yıl boyunca, hep “durmak yok, yola devam” diyerek büyüttük, geliştirdik, güçlendirdik, zenginleştirdik.-ensonhaber

Büyük Sivas Haber

YORUM YAP