Yazımızın ilk bölümünde, özellikle pandemi sonrası günlerde okullu olan çocuklarımızın daha önceki yıllara göre daha zor bir öğrencilik yaşadıklarını, öğrenme güçlüğü çektiklerini, öfke nöbetleri geçirdiklerini, davranış bozukluklarına sahip olduklarını, gözlük kullanım sayılarının arttığı, önceden gözlük kullananların ise gözlük derecelerinin arttığı bilgilerini paylaşmış ve genel olarak disleksi, disgrafi, diskalkuli ve dispraksi tanımlamaları yaparak, bu tür öğrenme güçlükleri olan öğrencilere dair değerlendirmelerde bulunmuştuk.
Disleksi, Disgrafi, Diskalkuli, Dispraksi 2
Konunun daha iyi kavranması açısından, eğitimcilerin ve ailelerin canlarını sıkan, onları çeşitli kaygılara gark eden özel öğrenme ya da özgül öğrenme güçlüğü konusuna dair bilgiler aktarmaya, değerlendirmelerde devam ediyorum. Yazının ilk bölümünü okumayanlar için kısaca tekrar edecek olursak;
Özgül Öğrenme Bozukları, dinleme, konuşma, okuma, yazma, akıl yürütme ile matematik yeteneklerinin kazanılmasında ve kullanılmasında önemli güçlüklerle kendini gösteren bozukluklardır. Özgül öğrenme güçlüğü olan çocukların zekâ düzeyleri düşük olmadığı gibi bu grupta zekâ düzeyi çok yüksek çocuklar, hatta özel yeteneklere sahip çocuklar da bulunur. Buna önemli kanıt disleksili olduğu bilinen bilim adamları ve sanatçılardır: Albert Einstein, Leonardo da Vinci, Tom Cruise ve Walt Disney gibi.
Özgül Öğrenme Güçlükleri, yaşanan güçlüğe göre alt gruplara ayrılır. Bu alt grupların pratikte adlandırılmasında kullanılan terimler şunlardır.
– Okumada güçlük: Disleksi
– Yazmada güçlük : Disgrafi
– Matematiksel islemlerde güçlük: Diskalkuli
– Motor planlama güçlüğü: Dispraksi
Bu güçlüklerin birden fazlası da bir arada görülebilir, hatta ayrı bir antite olan” Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu” da sıklıkla ögrenme bozuklukları ile birlikte görülür. (1)
Öğrenme bozukluklarına dair bu genel bilgileri tekrar hatırladıktan sonra insanın aklına ilk gelen sorulardan biri; disleksinin, disgrafinin, diskalkulinin, dispraksinin, dikkat eksikliği ve hiperaktivitenin nedeni ya da nedenleri nedir, sorusudur. İkiz kardeşlerin birinde bu bozukluk olmazken, diğerinde neden olmaktadır? Ailenin bir ihmali sonucu mu bu bozukluk ortaya çıkmaktadır, kalıtımsal mıdır, beslenme ile ya da teknolojik araç-gereç kullanımıyla ilgisi var mıdır, hamilelikte yaşananlar, doğum ve bebeklik hastalıkları, sentetik ilaçlar ya da aşılar bu bozukluğu tetikler mi vb. Sizin de zihninize takılan ve cevap bekleyen birçok sualler vardır. Ben de bu sorulara cevaplar aradım fakat net yanıtlar bulduğumu söyleyemem. Çünkü “Nedenleri tam olarak bilinmiyor. Beyinin değişik bölgeleri arasında koordinasyon bozukluğu olarak açıklanmakta. Nörogelişimsel bozukluklar, biyolojik ve çevresel nedenlerle gelişebilir. Ailesel özellikler, gebelik sorunları, hamilekte alkol, sigara kullanımı, hamilelikte ilaç kullanımı, doğumda yaşanan sorunlar, bebeklik döneminde maruz kalınan olumsuzluklar… ÖÖG oluşumunda genetik etkenlerin oynadığı rol, yüzde 40-80 arasında bulunmuştur. ÖÖG’de beyinde genel olarak anatomik bir bozukluk olmadığını söyleniyor. Bunun bugün için bir tek istisnası vardır. Disleksik çocuklarda yapılan nöroradyolojik çalışmalarda beyinde planum temporale denilen alanın büyüklüğünde değişklik görülmüştür. Planum temporale beynimizde temporal lopta (şakak lobu)bulunur. Lisan ile ilgili 22. alan planum temporalededir. 58-61
Disleksinin nedenleri tam olarak aydınlatılamamış olmakla birlikte genelde doğum öncesi ve doğum sonrası beynin gelişmesi sırasında etkili olan faktörler rol oynar. Bu faktörler arasında; genetik yatkınlık, yetersiz ve dengesiz beslenme, gebelik sırasında geçirilen bazı hastalıklar ve bilinçsiz ilaç kullanımı, uzun ve zor doğum, plasenta anomalileri, doğumdan sonra bebeğin nefes almasındaki gecikme, geçirdiği ateşli hastalıklar ve benzeri durumlar bulunur.(3) Erken doğan çocuklarda bu tür öğrenme bozuklarının görüldüğünü belirtenler de vardır. Görüldüğü üzere, farklı kaynaklarda hemen hemen aynı nedenler üzerinde durmakta fakat bu nedenleri “bir kesinlikle” ifade etmemektedirler.
Peki, bir çocukta özel öğrenme güçlüğü olduğunu nasıl tespit edebiliriz, ÖÖG belirtileri nelerdir? DSM-5 kriterlerine göre öğrenme sorunu yaşayan bir çocuğa ÖÖG tanısı konulması için aşağıdaki kriterlerin karşılanması gerekir.
A -En az altı ay süreli aşağıdaki belirtilerden en az birinin olması
1-Okumada zorlama veya yanlış okuma 2- Okuduğunu anlama güçlüğü 3- Harf karıştırma veya yazma güçlüğü 4- Yazılı anlatım güçlüğü 5- Sayıları algılama ve hesaplama güçlüğü 6- Matematiksel akıl yürütme ve problem çözme güçlükleri
B -Okul becerilerinde ölçülerek gösterilen gerilik. (17 yaş üstü ise belgelenmiş öğrenme güçlüğü öyküsü
C – Öğrenme güçlükleri okul yıllarında başlar ama tam olarak etkilenme olmayabilir.
D – Öğrenme güçlüğünü açıklayacak bir neden olmamalı. Görme, işitme, ruhsal problem ve lisan ve eğitimi metodu yetersizliği olmamalıdır. 29
Okul öncesi dönemde(0-6 yaş) ise ÖÖG bulguları arasında ise özellikle dil gelişim eksikliği, konuşma gecikmesi, kavramları karıştırma, sözcük içesinde hecelerin yerini değiştirme (yumurta yerine yuturma, araba yerine abara deme v.b) dikkat-odaklanma eksikliği, okuduğunu anlamada güçlük, ilgili kelimeyi bulup söyleyememe, zaman kavramlarını karıştırma, şahsi eşyalarında odasında dağınıklık, yaşının altında çocuksu hareketler… 35-41
Disleksi üzerine ilk çalışan nörologlardan Samuel T. ORTON disleksinin sık karşılaşılan özelliklerini şöyle belirlemiştir:
Yazılı kelimeleri öğrenme ve hatırlamada zorluk.
b ve d, p ve q harflerini, 6 ve 9 gibi sayıları ters algılama; kelimelerdeki harfleri ya da sayıları karışık algılama, ne’yi en; 3’ü E; 12’yi 21 olarak algılamak gibi.
Okurken kelime atlamak.
Hecelerin seslerini karıştırmak ya da sessiz harflerin yerini değiştirmek, sıklıkla yazım hatası yapmak.
Yazı yazmada zorluk.
Gecikmiş ya da yetersiz konuşma.
Konuşurken anlama en uygun kelimeyi seçmede zorluk.
Yön (yukarı, aşağı gibi) ve zaman (önce, sonra, dün, yarın gibi) kavramları konusunda sorunlar.
Elleri kullanmada hantallık ve beceriksizlik. (4)
Klinik değerlendirme elbette Çocuk Psikiyatristi tarafından yapılmalı fakat öğrenme güçlüğünün konuşma ve lisan sorunlarına bağlı olabileceği yönünde işaretler saptanırsa dil ve konuşma terapistleri de klinik değerlendirme sürecine dahil edilir. 50-51
Es-selam.
D E V A M E D E C E K