DOLAR 34,2452 % 0.28
EURO 37,6376 % -0.37
STERLIN 45,0841 % 0
FRANG 39,9071 % -0.37
ALTIN 2.921,56 % 0,19
BITCOIN 62.240,58 1.462

Köşe Yazarımız Ertuğrul Dalbastı Yazdı: “İstatistiklerle Sivasspor 21/22: ‘İmkanlar dahilinde en iyisi”

Yayınlanma Tarihi : Google News
Köşe Yazarımız Ertuğrul Dalbastı Yazdı: “İstatistiklerle Sivasspor 21/22: ‘İmkanlar dahilinde en iyisi”

Türkiye’de 2021/2022 futbol sezonunun tamamlanması ile beraber şampiyonlar ve ligden düşen çıkan takımlar netleşti.

Köşe Yazarımız Ertuğrul Dalbastı Yazdı: “İstatistiklerle Sivasspor 21/22: ‘İmkanlar dahilinde en iyisi”

Uzun ve tempolu bir Spor Toto Süper Lig sezonu izlediğimiz yılda, ligimizin katılımcı sayısının etkisiyle yoğun sezonun ortalarına ve sonlarına doğru hedefsiz kalan pek çok takımın olması dışında, rotasyonu itibariyle dar bir kapsama sahip olan takımlar lige tutunma konusunda sıkıntı çekti.

Tam da mevzubahis problemden muzdarip olan Sivasspor takımı da bir hayli çalkantılı, ancak imkanlar dahilinde oldukça yeterli bir sezonu geride bıraktı.

Sivasspor, 2021/2022 sezonunu bitirdiği tarih olan 15 Mayıs’tan itibaren tam 68 gün sonra UEFA Konferans Ligi 2. Tur eşleşmesine Petrocub karşısında çıkarak sezonu erken açmak, sezonu planlamak için çok dar bir süreyi değerlendirmek ve buna mukabil çok dar bir zamanda tatil yapmak durumunda kaldı.

Kadro planlaması ve transferler için edinilen dar zamanda, bu eşleşmeden henüz 6 gün önce tamamlanmış transferlerden Goutas ve Pedro Henrique bu maça ilk 11’de çıkarken, 9 gün önce transferi tamamlanmış Leke James, maça sonradan dahil olmuştu.

Tüm bu şartlar ışığında Moldova ekibini düşük skorlu galibiyetlerle eleyen Sivasspor, Kopenhag eşleşmesine değin iyi bir eleme performansı elde etmişti. Ancak Kopenhag’ın kadro kalitesi karşısında yetersiz kalan Sivasspor, Konferans Ligi’ne veda etmişti.

Sezonun ilk döneminde galibiyet almakta zorlanan, ilk 5 haftada 3 puana ulaşamayan Sivasspor, Kasım ayına değin bu düşük performansı sürdürmüş, Kasım ayında edindiği ivmeyi ise bir istikrara kavuşturamamıştı.

Mart ayına kadar çalkantılı ve yıpratıcı bir süreç geçirilmiş, transfer döneminde kadroya katılan isimlerden de rotasyona dahil olabilecek bir verim alınamamıştı. Buna karşın Sivasspor, Ziraat Türkiye Kupası eşleşmelerinde iyi bir grafik sürdürerek Yarı Final’e kadar yükselme başarısı sürdürmüştü.

Sivasspor’un Mart ayına kadar süregelmiş dalgalı grafiğinden bahsederken, yönetim ve transfer hamleleri nezdinde hem olumlu, hem olumsuz eleştirilerde bulunmak gerekiyor.

Sivasspor sezon boyunca yaşlı kadrosunu bir hayli yıpratmış, Rıza Çalımbay’ın elindeki fırsatları tümüyle kullanmak zorunda olduğu bir konuma sokmuştu, ancak burada sakatlıklar ve iyi olması beklenebilecek potansiyellerin umulduğu gibi bir performans vermediğini söylemek gerekiyor.

2020’den beri tam 61 maç kaçıran Aaron Appindangoye ve hücum rotasyonunun önemli bir ismi olması beklentisi ile alınan Leke James’in sakatlıkları kadroyu bir hayli zayıflatmış, bunun yanında İsviçre gibi kapalı savunmaların olduğu bir ligde skor üretmiş, Fransa’da performans vermiş Moussa Konate isminin hücuma katkı vermemesi bu durumu tetikleyen faktörler olmuştu.

Ancak Sivasspor buna karşın özellikle son düzlükte savunma ve hücum bloğunun arası oldukça açık, kompakt ve katı bir savunma ile rakibi karşılayan, orta saha hattının çok kat ederek oyun anlayışına hizmet ettiği bir oyun ortaya koydu.

Ligin ortalama maç başı 25.0’lık bir sayıyla Gaziantep FK ile birlikte en çok uzun top kullanan ve Konyaspor’la birlikte en çok ortaya isabetli pas kullanan Sivasspor,

Fajr gibi istikrarlı ve kilit bir oyuncusunun oyunu yönlendirme kabiliyeti sayesinde Gradel’i pek çok kez topla buluşturmuş, kenar toplarda başarılı olmuş ve bu plan sayesinde bu dar kadroyu oldukça verimli kullanmıştı.

Burada parantez açılması gereken ismin Fayçal Fajr olduğunu düşünüyorum, zira kendisi ligin en iyi ortalama uzun top istatistiğine sahip ismi oldu.

Öte yandan Sivasspor skor verimini takım içinde homojen dağıtmış bir takım. Bir oyuncunun sıyrılıp skor yükünü sırtladığını söylemek güç olacağı gibi, ligin en verimli oyuncuları listesinde 29. sırada yer alan Max Gradel, bu konuda Sivasspor’un zirvesi olmuştur.

Bu istatistikten yapılacak çıkarım, takımın en verimli isminin bile tam anlamıyla büyük bir istatistiki verim vermemiş, ancak takımın tümünün oyun anlayışına bütünlük sağlaması ile birlikte Sivasspor’un elindeki imkanları iyi derecede değerlendirmiş olduğudur.

Özellikle son düzlükte bu oyun anlayışı ile birlikte kilit maçlarda galibiyete uzanarak gerilediği düşme potasından ligin orta sıralarına tırmanış yapmıştı Sivasspor.

Özellikle yan top ve uzun top becerileri, ligimizin zayıf olduğu bu yönlerin içerisinde bir hayli sıyrılmış, Sivasspor’u Alanyaspor eşleşmesinde de öne çıkaran özellikler olmuştur.

Sivasspor’un son düzlüğü iyi değerlendirdiğini ve ligin orta sıralarına tırmandığını söyledik.

Öte yandan kupada bu oyun anlayışı ile rakiplerini geçerek, kilit maçlarda kompakt ve oyuna bağlı kalmayı başaran Sivasspor, ligi erken açmaları, topla oynama, isabetli pas gibi istatistiklerde %47 ve ortalama maç başı 305 gibi sayılarla tamamlayarak ligin diplerinde yer almalarına rağmen tarihi bir kupayı müzesine kazandırmıştı.

Bunu “tüm şartlara rağmen” kazanılmış bir başarı olarak nitelendirmek mümkün. Peki önümüzdeki sezon Sivasspor’da ne gibi hamleler bu başarıyı bir istikrara kavuşturur?

Öncelikle Sivasspor altın tepside bir gelenek, bir istikrar yaratma fırsatı içerisinde. Bu zamana değin 3 senelik Avrupa ısrarını sürdüren Rıza Çalımbay, bir kez daha bu konuda başarılı olmuş, hem bu etiketi, hem de Avrupa’ya katılımın getirdiği büyük paralarla kasasını rahatlatacak imkanı elinde bulundurmuştur.

Elindeki işleyen oyun anlayışını daha güçlü kılmak için elit seviye bir kaleci ve topla çıkma becerisi yüksek bir defans hattı kurmak bence çok faydalı olacaktır. Modern futbolda defans hattının hareketli olması, Avrupa takımları arasında yer almak konusunda bir gereklilik olmaktan çıkmış, bir kural hâline gelmiştir.

Hem defansif kabiliyeti yerine getirebilecek, hem de oyunu 3. bölgeye yıkmak konusunda başarılı olabilecek çok yönlü oyuncuları kadroya katarak, “top sürme istatistiğinde lig sonuncusu Sivasspor” etiketini yıkmak gerekiyor.

Bir diğer parantez bahsettiğimiz gibi kaleci Ali Şaşal’a açılmalı, zira kendisi kurtarış istatistiğinde ligin 19. kalecisi. İstikrarla forma giyen kaleciler arasında da ligin kalesini gole kapatma istatistiği en zayıf 2-3 kalecisinden biri.

Ayaklarını iyi kullanan ve oyuna dahil olan bir kaleci olduğunu da söylemek güç kendisi için. Bu şartlar altında kendisinin yerine elit bir kalecinin alınması hem lig hem Avrupa için önemli.

Öte yandan kadro rotasyonu ve çeşitlilik de başarının ve istikrarın en önemli faktörlerinden. Bunların hepsinin gelecekteki muhtemelen başarılar için olduğunu ifade ederken, bu güzel sezon için, elindeki fırsatları tümü ile değerlendirdiği için Rıza Çalımbay’ı tebrik ediyorum. Umarım bu başarı taçlandırılarak Sivasspor daha da ileri safhalara gelir.

Büyük Sivas Haber

YORUM YAP