DOLAR 35,2567 % -0.01
EURO 36,8001 % 0.01
STERLIN 44,5149 % 0.25
FRANG 39,4812 % -0.03
ALTIN 2.966,97 % -0,05
BITCOIN 94.409,30 -2.915

Köşe Yazarımız Ertuğrul Dalbastı Yazdı: “Beşiktaş 3-1 Sivasspor: Puzzle’ın Parçaları Tamamlanmıyor!”

Yayınlanma Tarihi : Google News
Köşe Yazarımız Ertuğrul Dalbastı Yazdı: “Beşiktaş 3-1 Sivasspor: Puzzle’ın Parçaları Tamamlanmıyor!”



Sivasspor deplasmanda Beşiktaş karşısında, Muleka’nın iki, Weghorst’un bir golü ile 3-1 mağlup oldu. Sivasspor adına maçın tek golünü 74. dakikada oyuna giren yeni transfer Dia Saba atarken, Sivasspor ilk 4 haftayı 2 puanla geçmiş oldu.

Köşe Yazarımız Ertuğrul Dalbastı Yazdı: “Beşiktaş 3-1 Sivasspor: Puzzle’ın Parçaları Tamamlanmıyor!”

Sivasspor, Malmö karşısında 2-0 mağlup olunarak elenilen maçın kadrosundan Aaron Appindangoye’yi kenara çekerek, maça Goutas-Caner Osmanpaşa tandemi çıkmayı tercih etti.

Ki bu Caner Osmanpaşa tercihi, oyuncunun maç içerisinde “hava topu mücadelesi verimliliği”, “engellenen şut”, “top kapma” gibi defansif aksiyon verilerinin dışında, “top kaybı” ve “isabetli pas” gibi geçiş oyununu direkt etkileyen istatistiki verilerde de sınıfta kalması sonucunda taraftarın direkt hedefinde olan tercihti.

Bunun dışında benim Malmö maçında kenarda tercih edilmesini çok sertçe eleştirdiğim Mustapha Yatabare’nin yine aynı düzlemde, aynı sistemsel yapının parçası olarak tercih edilmesi de benim gözümde eleştirilmesi gereken noktalardan biri.

Maçın başından itibaren Beşiktaş yenilenmiş hücum hattının yoğun atletizm ve teknik becerisini kullanacak, oyunu ön alanda kurarak Sivasspor’un zayıf karnı olarak niteleyebileceğimiz orta alanda üstünlük kurmaya gayret edecekti.

Ki Beşiktaş’ın hücum planlaması da, transfer döneminin sonuna kadar yumuşak karın olarak görünen ancak dönemin sonunda iyi hamlelerle revize edilen orta sahanın 3. bölgeye deplase olmasının birincil planlama ögeleri olduğu setlerle kuruldu.

İlk yarıda Beşiktaş’ın gerçekten iyi bir oyun oynadığını, Sivasspor’u oyunun neredeyse her noktasında sürklase ettiğini söylemekle beraber, Sivasspor’un defansif planlaması ile ilgili de net bir eleştiri yapmamız gerekiyor.

Beşiktaş’ın üç golünün de çalışılmış hücum setlerinin farklı birer tezahürü olduğunu, Weghorst’un ve Muleka’nın rollerinin öncesinde çalışılmış olduğu takdirde tahmin edilebilir olduğunu ve antitez çalışması yapılmış olsaydı Sivasspor’un bunlara muhakkak çözüm bulabileceğini düşünüyorum.

Malmö maçında Sivasspor’un hücum üretkenliğinin olmadığını söylüyordum, bu durum değişebilecek ve takıma eklenen isimlerle olumlu anlamda revize edilebilecek bir şey olsa da, Sivasspor’un en iyi defans tandemi bile Süper Lig’in kalite olarak çok altında kalıyor.

Bunun bir sonucu olarak da, henüz ilk yarı bitmemişken 3 farklı mağlup duruma düşen ve ikinci yarıya bu şartlar altında giren Sivasspor, Beşiktaş’ın Valerien Ismael’in de oyuncuyu yıpratmamak amacıyla – kendisinin oyun anlayışının yoğun bir tempo ve oyuncuyu koruma gerekliliği barındırdığı için – vites düşürmesi ile beraber ikinci yarıda zaman zaman küçük aralıklarla momentumu eline alsa da, Beşiktaş oyunu istediği noktada tutmayı başardı.

Clinton N’jie’nin ve Gradel’in başrolünde olduğu hücumlarla bir sonuç alınabilseydi – ki bu da hücum verimliliği eksikliğinin bir örneği – belki bir nebze Sivasspor oyuna ortaklık kurabilirdi, ancak Beşiktaş buna izin vermedi.

Dia Saba’nın attığı güzel gol bu maç adına hatırlanabilecek iyi bir şey olarak kayda geçse de, Sivasspor kötü bir oyun oynayarak rakibine 3-1 mağlup oldu.

Sivasspor’un aldığı mağlubiyetlere “bu mağlubiyet alınır mı!?” minvalinde tepkiler verilmesi bu noktada absürt olacaktır, bu gibi uzun süreli liglerde sonuç almak vade gerektirebilir ancak Sivasspor’un bariz bir “puzzle” tamamlama problemi ile karşı karşıya olduğunu doğru anlamak ve bu probleme de ivedilikle cevap vermek gerekiyor.

Sivasspor şu noktada oyun kuramıyor, yani tam anlamıyla bir geçiş oyununun, bir geriden oyun kurmanın söz konusu olmadığı noktadayız. Hasbelkader, saha içinde edinilen bir şansla, bulunan bir koridorla geçilen 3. bölgede de teknik ve bitiricilik eksikliği bizleri karşılıyor. Orta saha zayıf ve güçlü takımlara karşı cevap vermek imkansız.

Avrupa Konferans Ligi’nin de yolda olduğunu hesaba katarsak Rıza Çalımbay’ın kolları sıvaması, doğru oyun formasyonu ve oyun yapısını inşaa etmesi gerekiyor.

Grup maçları yaklaşınca temsilcimizin rakiplerini değerlendireceğim bir yazı yayınlayacağım ancak olan Süper Lig ve Avrupa maçlarından çıkardığım sonuç, Sivasspor’un önündeki şartlara hazır olmadığı.

Büyük Sivas Haber


YORUM YAP