Sivasspor ligin 9. haftasında pek çok ilki yaşatan bir maçın galibi oldu. Bir tarafta sezonu namağlup sürdüren, 25 maçtır mağlup olmayan ve geleceğin Türk futbol sahnesine önemli bir teknik adam kazandırma yolunda ilerleyen Başakşehir, diğer tarafta ligde daha galibiyetle tanışmamış, ivedilikle içinden çıkması gereken bir depresyonu yaşayan, taraftarının baskısını teknik adamından yönetimine hisseden bir Sivasspor…
Köşe Yazarımız Ertuğrul Dalbastı Yazdı “Başakşehir 0-2 Sivasspor: Saba Fark Yarattı”
Her iki teknik adamın da saha içi tercihlerini beğendiğimi söylemekle beraber, Rıza Çalımbay’ın belki biraz da geliştirmeyle beraber oyun mantığına uygun bir ilk 11 ve dizilişi tercih ettiğini düşünüyorum.
Hareketli ve tempolu bir Ulvestad’ın geçiş oyununun merkezinde olduğu, Robin Yalçın’ın savunmaya geri dönüşlerde Caner-Goutas ikilisine üçüncü bir tampon bölge yarattığı ve zaman zaman bu ikilinin arasına girdiği, Dia Saba’nın oyunun merkezinde olduğu ve dolayısıyla kendisine arzu ettiği alanı bulduğu, Yatabare’nin derine inerek N’jie, Erdoğan ve Saba hattına oyun kurulumunda yardımcı olduğu bir diziliş.
Bunun, gününde olan – ki bu sezon pek rastlandığı söylenemez – bir savunma tandemiyle birleşmesiyle de birlikte, oluşan senaryonun Başakşehir gibi güçlü bir rakibe karşı oynanması gereken oyunu oynamaya en yakın Sivasspor’un oluştuğu gerçeği söz konusu oldu.
Başakşehir tarafında ise Emre Belözoğlu’nun arzu ettiği hücum ağırlıklı oyunu oynayacağı ve oyunu bir hayli önde karşılayacağı beklenebilir bir senaryoydu. Bir anlamda rollerin başından dağıtıldığı bir filmi izleyecektik, bireysel performanslar ve oyuna tutunmak bu filmin sonucunda kazananın kim olacağını belirleyecekti.
İlk dakikalardan itibaren Başakşehir bariz bir oyun üstünlüğü kurmaya başladı. İkinci bölgede hazırlık pasları ve Sivasspor’u tartma çabası, Başakşehir’in hücum aksiyonlarının ana hatlarını oluşturacaktı.
Ancak bu dakikalardan itibaren Sivasspor’un bloklar arasına iyi girdiğini, oyunu ikinci bölgede iyi karşıladığını söylemek gerekiyor. Zaman zaman Başakşehir’in orta sahasına üstünlük kurmak konusunda zorluk çekse de, maçın genelinde Sivasspor’un Başakşehir’i yerleşik bir düzlemde karşıladığını ve bu sayede net bir pozisyonal zenginliği rakibine vermediğini söylemek gerekli.
Sivasspor’un oyun kurulumunda Başakşehir’i iyi karşıladığını söyledik. Bunun dışında Sivasspor adına yapılan bir diğer iyi şey – biraz da Dia Saba’nın oyuna koyduğu inisiyatifle birlikte – arkaya atılan topları efektif kullanması oldu.
Bloklar arasında kazanılan topları arka alana yönlendirme konusunda Sivasspor adına iyi bir rol alan Dia Saba, peşisıra golü getiren penaltı pozisyonunda arka alana atılan topun da sahibiydi. Akabinde kazanılan penaltıyı gole çevirmeyi de başaran Dia Saba, Sivasspor’un ikinci yarıya bir anlamda daha rahat girmesini sağladı.
İkinci yarıda kozlarını daha açık oynaması gereken bir Başakşehir söz konusuydu. Namağlup unvanını korumak ve ligde üst sıralarda varlığını sorunsuz sürdürmek isteyen Emre Belözoğlu’nun ekibinin, şüphesiz üçüncü bölgede bir mücadelesi olacaktı.
Ancak Sivasspor’un rakibini katı bir biçimde birinci bölgede karşılama lüksünü edindiğini de söylemek gerekiyor. Zira kaleyi sayısız yoklayan Başakşehir’de kullanılan 13 şutun yalnızca 2’si kaleyi bulurken, isabetsiz 5 şutun dışında gününde olan savunmanın 6 şutu engellediğini de söylemek gerekli.
Bunun dışında pas aralarını karşılama istatistiğinde 18, tehlikeli pozisyonları savuşturma istatistiğinde 17, ikili mücadelede 52 ve başarılı top kapmada 19’la rakibine defansif aksiyon üstünlüğü kuran Sivasspor, bir anlamda Başakşehir’i karşılayarak oyunu oynamayı başardı.
İkinci yarıda oyuna dahil olan Gradel’in arka alandan taşıdığı toplardan birinde, hızlı hücumda Başakşehir’i gafil avlayan Dia Saba, Sivasspor’un 2. golünü de atarak skoru belirledi.
Bu maçta Rıza Çalımbay’ın tercihlerini bir hayli değerli bulduğumu söylemem gerekiyor. Savunma performansı önceki maçlarda olduğu gibi Rıza Çalımbay’ın inisiyatifinin dışında gelişen bir durum, dolayısıyla ne öncesindeki olumsuz performansı, ne de bu maçtaki iyi performansı hoca ile ilişkilendirmek olmaz, ancak özellikle Dia Saba’nın bu denli efektif kullanıldığı bir reçete çıkarmak, Sivasspor’un bundan sonraki maçları için de önemli.
Sivasspor’un defansif kurgusunu temel haline getirdiği oyunu, her ne kadar göze hoş gelen, taraftarı çeken bir şey olmasa da, sonuç almak adına önemi şüphesiz. Bunu Başakşehir gibi ligin fillerinden birinde test etmek ve başarılı çıkmak da önemliydi. Rıza hocayı tebrik ediyorum, bu oyunun gelişmesini, varyasyonlarının artarak Sivasspor’u sonuca götürmesini temenni ediyorum.
Büyük Sivas Haber