Hüseyin Aktaş’ın “Gel Kurut Bu Çağın Kargaşasını Genç Adam!” isimli köşe yazısı;
“Gel Kurut Bu Çağın Kargaşasını Genç Adam!”
“İdealden yoksun ve ümidini kaybetmiş kişi genç olarak isimlendirilemez; aksine kişinin saçı beyazlamış¸ beli bükülmüş dahi olsa ümitle şahlanıyor ve ideallerine yürüyorsa¸ o kişiye genç denilir!”
Bu genç tarifi merhum Nurettin Topçu’ya ait.
İdeallerini hala koruyan yaşın ne olursa olsun hala umutla şahlanan genç adam!
Senin dikkatini çekmek istiyorum. Sözüm sanadır. Ununu elemiş eleğini asmışlarla işimiz olamaz zaten. Güce tapınmış, şehvetinin, şöhretinin ve servetinin esiri olmuşlar zaten bizi anlayamaz genç adam. Kaygısı olmayan, kavgası olmayan, kararlılığı olmayanlarla uzun soluklu maratonlar koşulmaz ki.
Genç adam!
Umut sensin, gelecek te sen.
“Gel ve kurut bu çağın kargaşasını!”
Sesinle, sözünle, edebinle, ilminle, irfanınla…
Önce sen gücün sözcülüğünü bırak. Önce sen sesin desibelini değil sözün gücünü yücelt.
Önce sen güçlüden yana değil haklıdan yana ol. Önce sen zalimlere meyletmeyi bırak, mazlumlara kol kanat germeye bak.
Önce senin sözünle özün bir olsun. Önce sen bilgi ahlakını kuşan.
Önce sen ev ev merhamet şebekeleri döşe. Önce sen oku, kalk ve uyar vahyin sağaltıcı soluğuyla.
Önce sen Karunlaşmayı bırak Harunlaşmaya bak. Önce sen Adem’in oğlu Habil gibi ol tüm Kabilleşenlere inat.
Genç adam!
Seni öldürmeye gelen sende dirilmiyorsa, senin elinde insanlar selamette değilse, sen gönüllerde güven adaları oluşturamıyorsan, senin iklimlerinde merhamet rüzgarları esmiyorsa, kindarlığın dindarlığının önüne geçmişse, güç sarhoşluğuna tutulmuşsan, koltuk sevdan kulluk bilincini yaralamışsa, sana söyleyecek tek bir sözüm var. Allah’ın emri gelinceye kadar bekle.
La galibe illallah!..
Ey genç adam! Şu dört şeyi asla unutma.
1- “Teslim oldum Alemlerin Rabbi olan Allah(cc)’a!” demekten daha onurlu bir davranış olamaz…
2- “Hayatım ve ölümüm, namazım ve ibadetlerim Alemlerin Rabbi olan Allah(cc) içindir!” diyenden daha güzel bir yaşam biçimi olamaz…
3- Söz ve eylemini, güç ve otoritesini, kazanımını ve kaybını, zaferini ve hezimetini ahlak ile taçlandıramayanların insanlık hayrına ve yararına verecekleri pek birşey olamaz!…
4- Allah’lı, anlamlı, amaçlı ve ahlaklı bir biçimde yaşayanların dünyası cazibeli, yaşanılası ve tercih edilesi bir dünyadır…
Ey genç adam!
Şunu bilki : Allah’ın ve Resul’ünün yüce davasının önüne hiçbir sevgiyi, hiçbir fanatikliği, hiçbir partizanlığı ve hiç bir izm’i geçirme. Unutma tek hak dava İslam’dır. O hak davaya ayırdığın zaman kadar, döktüğün ter kadar ve sarf ettiğin emek kadar yücelirsin. Yücelerin yücesi Rabbimizin katında elde ettiğin şeref ve onurdan daha yüce bir mertebe olamaz. Bunu böyle bil… Selam ve dua ile…
