DOLAR 35,4646 % -0.05
EURO 36,6855 % 0.25
STERLIN 43,6149 % 0.64
FRANG 38,9647 % 0.2
ALTIN 3.063,03 % 0,32
BITCOIN 98.953,81 1.869

Neden hâlâ pek çok genç kadın eşlerinin soyadını alıyor?

Yayınlanma Tarihi : Google News
Neden hâlâ pek çok genç kadın eşlerinin soyadını alıyor?

Pandemi sırasında düğün planlamak, pek çok belirsizliği barındırır. Fakat 30 yaşındaki Lindsey Evans için kesin olan bir şey var: Soyadı değişecek.

Neden hâlâ pek çok genç kadın eşlerinin soyadını alıyor?

Californialı Evans ve partneri Temmuz 2021’de evlenmeyi planlıyor.

ABD’de kadınların yaklaşık yüzde 70’i, evlendiklerinde kocalarının soyadını alıyor.

Birleşik Krallık’ta da 2016 verilerine göre bu oran yüzde 90 ve bu kadınların yüzde 85’i 18-30 yaşları arasında.

Bu bir önceki nesle kıyasla daha düşük bir oran olsa da, bu gelenek bazı Batı ülkelerinde baskın bir kültürel norm olma özelliğini koruyor.

Daha bireysel ve toplumsal cinsiyet açısından daha bilinçli bir çağda yaşamak da bunu büyük ölçüde değiştirmedi.

Öte yandan (her ne kadar feminizm farklı şekillerde tanımlanabiliyor olsa da) ABD’deki 30 yaş altı kadınların yüzde 68’i, İngiltere’dekilerin ise yüzde 60’ı kendilerini feminist olarak niteliyor.

Bu geleneği inceleyen İngiltere’deki Bradford Üniversitesi’nden Prof. Simon Duncan, “Bunun kökeninde, kadının evlendikten sonra erkeğin malı olması düşüncesi var ve bu yüzden bu geleneğin günümüzde hâlâ devam etmesi şaşırtıcı” diyor.

İngiltere’de evli kadınların “erkeğin malı” olması konsepti yok olalı yüz yıldan uzun zaman geçti ve artık eşlerinin soyadlarını almak zorunda değiller fakat bu gelenek çoğu İngilizce konuşan ülkede gücünü koruyor.

Batı Avrupa’nın çoğunda bu gelenek sürüyor. Kadınların soyadlarını koruduğu İspanya ve İzlanda ise istisnalar arasında yer alıyor.

Yunanistan’da da 1983’te yapılan bir yasal değişiklikle kadınların soyadlarını ömür boyunca kullanmaya devam etmesi zorunlu tutuldu.

Toplumsal cinsiyet eşitliği açısından en ileri ülkeler arasında yer alan ve tarihsel ataerkilliğin daha az olduğu Norveç’te bile çoğu kadın eşlerinin soyadını almaya devam ediyor. Eşinin soyadını alan kadınların yarısı kendi soyadlarını da tutarak iki soyadlı oluyor.

Bu geleneğin neden devam ettiğini araştırmak için Oslo Üniversitesi ve West of England Üniversitesi’nden akademisyenlerle bir çalışma yürütmeye başlayan Duncan, “Bu yalnızca zararsız bir gelenek mi yoksa bazı kalıpları geçmişten günümüze taşımak gibi bir işlevi de var mı?” diye soruyor.

Ataerkil gelenekler

Kadınların soyadlarını değiştirmek istemesine yol açabilecek pek çok neden olabilir.

Soyadını sevmemesi, kendisiyle ilgilenmeyen ebeveynleriyle veya ailesiyle bağını koparmak gibi nedenler bunlardan bazıları.

Fakat Duncan’ın ekibi Birleşik Krallık ve Norveç’te yeni evli veya nişanlı kişilerle yaptıkları araştırma sonunda iki ana neden buldu.

Bunlardan biri ataerkilliğin gücünü korumasıydı. İkincisi ise “iyi aile” fikriydi: Bu inanışa göre partnerinizle aynı soyadı paylaşmak ilişkiye adanmışlığı gösterir, sizi ve potansiyel çocuğunuzu birleştirir.

Bazı çiftler soyadı değişikliğini yalnızca gelenek öyle olduğu için yapsa da diğerleri de erkeğin soyadını sürdürme fikrini benimsiyordu.

Duncan “Bazı erkekler geçmişten gelen bu ataerkil varsayımı devam ettirmekte ısrarcı. Bazı kadınlar bunu kabullenip içselleştirmiş durumda. Diğerleriyse kocalarının soyadlarını alma konusunda istekli” diyor.

Araştırmacılar, kadınların soyadlarını değiştirmeleriyle kız isteme veya evliliği erkeklerin teklif etmesi gibi ataerkil gelenekler arasında bağ bulundu.

Bu evliliğe geçiş ritüelleri, pek çok çift için “evlilik paketinin” bir parçası.

Geçen yıl evlendikten sonra kocasının soyadını alan, İsviçre’nin başkenti Stockholm’de yaşayan 32 yaşındaki Alman Corinna Hirsh “Bu romantizmin bir parçası” diyor ve ekliyor:

“Düğünden önceki gece ayrı odalarda uyuduk. Düğünde babam ve kocam konuştu ama ben bir konuşma yapmadım.”

Hirsh, sekiz yıldan uzun süredir birlikte olsalar da bu geleneklerin partneriyle daha derin bir bağ kurmasını sağladığını söylüyor:

“Düğünde daha yakın hissedeceğimizi düşünmezdik ama büyük bir düğün düzenlememiz ve bir soyadını paylaşmaya başlamamız bunda etkili oldu.”

‘İyi aile’

Duncan ve ekibinin incelediği ikinci neden de toplumun bakışıyla alakalıydı. Araştırmacılar, partnerin soyadını almanın dışarıya adanmışlık ve birlik mesajı vermenin bir yolu olarak görüldüğü sonucuna vardı.

California’da yaşayan Lindsey Evans araştırmacılarla hemfikir ve “Bunun bize bireyler olarak değil bir aile olarak bir kimlik verdiğini hissediyorum” diyor.-bbcnews

Büyük Sivas Haber


YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.