Yeniden Refah Partisi Sivas İl Başkanı Fatih Kalkan Guantanamo işkencelerini unutmadı.
YRP İl Başkanı Fatih Kalkan Guantanamo İşkencelerini Unutmadı
Kalkan yaptığı açıklamada: “On sekiz yıldan beri hücrelerde tutulan ve hiçbir mahkemeye çıkarılmayan Guantanamo körfezinde yer alan esir kampındaki tutukluların sistematik işkenceye tabi tutulmaları insan hakları ihlali olduğu halde bu konuda sessiz kalınması kabul edilebilir bir yaklaşım olmasa gerek.
İsrail’in Filistinlilere yönelik işkencelerini konu alan ve 1987 yılında İsrail Parlamentosu tarafından kurulan Landau Komisyonu’nun raporunda yer alan Şin Bet’in şiddet yöntemlerini göz ardı eden ve ABD Senatosu’nun insan haklarına yönelik kararına rağmen İsrail’e yardım etmeyi sürdüren bir anlayışın Guantanamo’daki işkencelere son verip burayı kapatmasını beklemek söz konusu olmasa gerek.
ABD, kendi toprakları içerisinde işkenceye izin vermediği için Küba’daki Guantanamo Körfezi’nde yer alan Deniz Üssü’nü işkence merkezi olarak kullanmayı yeğlemektedir.
2010 yılında serbest bırakılmasına karar verildiği halde tutuklulardan El Bihani, hala keyfi olarak Guantanamo’da gözetim altında tutulmaya devam etmektedir. Benzer şekilde 40 kişi daha Guantanamo’da suçsuz yere gözetim altında suçsuz yere gün saymaya devam etmektedirler.
Barack Obama, 2008 yılında ABD Başkanı olarak seçildiğinde Guantanamo’yu kapatacağını kesin bir dille açıklamıştı. Fakat bu vaat gerçekleşmedi. Trump ise, başkanlık seçimleri sırasında Evanjelistlere göz kırparak Guantanamo’nun kapatılmayacağını ifade ederek despotik anlayışını ortaya koymuş oldu.
Bush’un ifadesiyle ‘savaş suçlusu’ olarak Guantanamo’da gözetim altında tutulan bu insanların mahkeme huzuruna çıkarılmamalarının tek nedeni gerçeklerin ortaya çıkması korkusudur. Bu durum ABD’nin prestijini yerle bir edeceği vehmi ile insanlar hala gözetim altında tutulmaya devam edilmektedir.
Pakistan asıllı İngiliz vatandaşı Muazzam Beg, üç yıl süreyle Afganistan’daki Kandahar ve Bagram’da gözetim altında tutulduktan sonra Guantanamo’ya getirilip sorgulandıktan sonra suçsuzluğu ortaya çıkmıştır. Bunun üzerine İngiliz vatandaşı olması hesabıyla de serbest bırakılması sağlanmış idi. Fakat diğer tutukluların ise böyle bir imkânları hiç olmadı.
Bu arada, Guantanamo gerçeğini gün yüzüne çıkaran Horton’un Haziran 2006’da Harper’s Magazine’de yer alan yazısından da anlaşılacağı üzere, bir kısım tutuklunun uğradıkları işkenceler sonucu yaşamlarını yitirdikleri anlaşılmaktadır. Keza, ICRC’nin Amerikan basınına sızan raporuna göre de bu merkezdeki işkenceler en ince detaya kadar anlatılmış idi.
Sonuç olarak ABD yönetimi, Guantanamo’yu sırf Müslümanlara yönelik algı operasyonu amaçlı olarak açık tutmaya devam etmekte olduğu artık daha çok mübeyyin olmuştur. Guantanamo JTF-GTMO (Guantanamo Müşterek Görev Gücü ) tarafından sevk ve idare edilen gözaltı kampı; sözde ‘küresel terörle savaş’ amaçlı olmasına rağmen, salt Müslümanlara yönelik ‘black site’(kara merkez) olarak ifade edilen tecrit amaçlı bir işkence merkezi olarak ifade edilebilir.” dedi.