1985 yılında İstanbul’da doğan Canan Dağdeviren, ABD’de yer alan Harvard Üniversitesi’nin Genç Akademi üyeliğine (Junior Fellow of Harvard) seçilen ilk Türk.
icat Çıkaran Kadın Sivaslı Canan Dağdeviren ! Şimdi de Meme Kanseri Gündeminde
İcatlarıyla ABD’nin prestijli dergilerinden Forbes’un ’30 Yaş Altı Bilim İnsanı’ listesine girmeyi başaran Dağdeviren, bunun yanı sıra, MIT (Massachusetts Institute of Technology) yayını Technology Review’ın her yıl açıkladığı ’35 yaş altı Mucitler Listesi’ne de adını yazdırmış bir isim.
Böylesine önemli başarılara imza atmış Dağdeviren’in hikayesi Kocaeli’de başlıyor. İlk ve orta eğitimini Kocaeli’de tamamlayan Dağdeviren, okuduğu iki kitap sayesinde üniversitede fizik okumaya karar verdiğini söylüyor. Bunlardan ilki, babasının kendisine kimyager ve fizikçi Marie Curie hakkında hediye ettiği bir kitap, diğeri ise Türkiye’nin önemli teorik fizikçilerinden Prof. Erdal İnönü’nün kitap fuarında kendisine bizzat verdiği ‘Anılar ve Düşünceler’ adlı eser. Annesi hariç etrafındaki kimse bir kadının fizikçi olabileceğine inanmasa da o seçtiği yoldan yürümeye devam etmiş.
2007’de Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliği bölümünden mezun olan Dağdeviren, 2009’da Sabancı Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği programındaki yüksek lisans eğitimini tamamladı. Hürriyet gazetesine verdiği söyleşide, Türkiye’de aldığı eğitim sayesinde teorik altyapısının en iyi şekilde geliştiğini anlatan Dağdeviren, Hacettepe ve Sabancı üniversitelerinde aldığı eğitimle özellikle ‘katı hal fiziği’ konusunda kendisini çok iyi donattığını söylüyor.
Yüksek lisansını tamamlamasının ardından, ‘Fulbright bursu’ kazanarak ABD’de Illinois Urbana Champaign Üniversitesi’nde Malzeme Bilimi ve Mühendisliği bölümünde doktora eğitimine başlayan Dağdeviren, doktora sürecinde fizik, elektronik, kimya, malzeme, mekanik ve tıp alanlarının kapsamına giren, esnek ve katlanabilir, vücut içine ve deri üstüne yapıştırılabilir veya giyilebilir elektronik aletler üzerinde çalışmalar yapıyor.
2014 yılında doktorasını tamamlayan bilim insanı, şu anda Massachusetts Institute of Technology (MIT) Media Lab bünyesinde çalışıyor ve aynı zamanda Harvard Üniversitesi’nde genç akademi üyesi.
Dağdeviren’in icatları
‘Medikal teknoloji’ alanında çalışan Dağdeviren, on saniyeden az bir sürede, bulunduğu yerin hastalık haritasını çıkaran, cilt kanseri gibi hastalık teşhisini kolaylaştıracak bir cihaz icat etti. Dövme gibi insan tenine yapıştırılabilen bu cihaz, sensörler sayesinde deri üzerindeki deformasyonu tespit edip elektriksel bağlantılarla verileri bilgisayarda topluyor. Dağdeviren’in en önemli icatlarından biri olan bu cihazın fikri annesinden çıkmış: “’Yüz kremlerinin gerçekten işe yarayıp yaramadığını ortaya çıkarabilecek bir alet yapabilir misin?’ diye sordu. Ben de bu aleti tasarladım.”
Dağdeviren’in bir diğer icadı ise, kalbe, akciğere ve diyaframa yapıştırılarak mekanik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürebilen esnek ve giyilebilir kalp pili. Günümüzde kullanılan kalp pillerinin beş ila yedi yıl arasında ömürleri var ve pilin işlevini yitirmesi durumunda bütün mekanizmanın riskli bir ameliyatla değiştirilmesi gerekiyor. Fakat Dağdeviren’in icat ettiği bu alet le kalp, akciğer ve diyafram, kalp pili için gereken enerjiyi kendisi üretiyor. Bu cihazın Dağdeviren için manevi bir önemi de var.
Dedesinin 28 yaşında kalp yetmezliğinden vefat ettiğini beş yaşındayken öğrenen Dağdeviren, 28 yaşından önce kalp sorunları yaşayan hastalar için bir şeyler yapacağına dair kendisine söz vermiş. Bu cihaz bu sözün yerine getirilişini simgeliyor.
Dağdeviren’in diğer bir icadı ise Parkinson hastalarının hayatını kolaylaştıracak bir beyin iğnesi. Parkinson’la mücadelede kullanılan ilaçların direkt olarak beyne enjekte edilmesini sağlayan bu iğne, hastaların koordinasyon bozukluklarının tedavi edilmesine yardımcı olacak.
Dağdeviren bugünlerde ekibiyle ‘elektronik sütyen’ üzerinde çalışıyor. Meme kanserinden ölen teyzesi anısına ‘erken teşhis’ için kolları sıvayan genç bilim insanı, bu icatla uzun süreli veri toplayarak kişisel tedaviyi mümkün kılmayı hedefliyor.
Kız yurduna ismi verildi
Dağdeviren’in ismi, kısa bir süre önce İstanbul’un Avcılar ilçesinde açılan Avcılar’daki kız öğrenci yurduna verildi. 22 katlı ve 768 kişilik kapasiteye sahip yurt, Türkiye’nin en büyük kız öğrenci yurtlarından biri.
Yurdun açılışında konuşan Dağdeviren, bu yurdun ağırlayacağı kız öğrencilere de ilham verici mesajlar verdi: “Güzel ve yalnız ülkemi temsil ettiğim için çok mutluyum. Gittiğim her yerde Türk kültürünü yansıtmaya çalışıyorum. Bana da yapamazsın demişlerdi. Kadından fizikçi olmayacağını, fiziğin zor olduğunu, iş bulamayacağımı söylemişlerdi. Ama ben hiç iş başvurusu yapmadan profesörlük teklifi aldım.”
Başarılı bilim insanının okumak istediği bölüm konusunda kararsız kalan öğrencilere de bir tavsiyesi var: “Oturun sakin bir ortamda kendinizi dinleyin, kendinize soru sorun. Kendinizi yıllar sonra nerede görmek istiyorsunuz? Ne yaparak mutlu oluyorsunuz? Şiir yazarken mutlu oluyorsanız, şair olun. İnsan bir kere hayata geliyor!” (esitlikadaletkadin.org)
Canan Dağdeviren Kimdir?
Dağdeviren, 4 mayıs 1985 tarihinde İstanbul, Üsküdar’da Adanalı bir anne ve Sivaslı bir babanın ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. Caner ve Emre adında iki erkek kardeşi vardır. 5 yaşındayken babasının hediye ettiği Marie Curie ile ilgili bir kitap okumayla fiziğe karşı ilgisi oluştu. Büyüdüğünde de Marie Curie’nin eşi Pierre Curie’nin keşfi piezoelektrikten ilhamla aletler üretti.
İlkokulu ve ortaokulu okuduktan sonra liseyi Kocaeli’nde bir Anadolu Lisesi’nde okurken 1999 depreminde okulu hasar gördüğü için, Adana Seyhan ÇEAŞ Anadolu Lisesi’ne misafir öğrenci olarak gönderildi. Ardından Ankara’da Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliği’nden 2007yılında mezun oldu. İstanbul’da Sabancı Üniversitesinde tam burslu olarak Malzeme Bilimi ve Mühendisliği programındaki yüksek lisans eğitimini 2009 yılında bitirdi.
2009 yılında Fulbright bursu kazanarak (UIUC)’da ABD’de Illinois’te bir devlet üniversitesi olan University of Illinois at Urbana-Champaign’de Malzeme Bilimi ve Mühendisliği bölümünde doktora eğitimine başladı. Doktora süince fizik, elektronik, kimya, malzeme, mekanik ve tıp alanlarının kapsamına giren esnek ve katlanabilir, vücut içine ve deri üstüne yapıştırılabilir/giyilebilir elektronik aletler üzerinde çalışmalar yaptı.
Dağdeviren Türkiye’nin bilim dünyasındaki genç yeteneklerinden biridir. Dünyanın en iyi üniversitelerinden ikisinde birden aynı anda proje yürütme ayrıcalığına sahip. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) Koch Laboratuvarı’nda çalışmalarını devam ettiriyor. Harvard Üniversitesi’nde ise genç akademi üyeliği var.
Farklı disiplinleri buluşturan icatlarıyla daha 30 yaşına gelmeden medikal teknoloji alanında dünyada önemli bir isim olarak gösterilmeye başlandı.
Aile fertlerinin geçirdiği hastalıklardan esinlenerek kanser ve kalp hastalarının hayatını kolaylaştıracak buluşlar yaptı. 28 yaşında kalp yetmezliği sonucu hayata veda eden dedesinin ölümünü öğrendiğinde kendisi 28 yaşına gelene kadar kalp hastaları için bir şey yapmaya kendine söz verdi. Ve Piezoelektrik aletleri kullanarak kalbin üzerine yapıştırılabilen ve kalbin atış enerjisini elektrik enerjisine dönüştürebilen giyilebilir bir kalp pili icat etti.
Dağdeviren’in tasarladığı aletlerin temelinde fizikçi Pierre Curie’nin keşfi piezoelektrikten yararlanmıştır. Önce giyilebilir kalp pili, ardından da cilt kanserini teşhis eden cihaz üretti.
Canan Dağdeviren’in 12 makalesi, 2 patenti ve 25’in üstünde ulusal ve uluslararası ödülü bulunmaktadır.
Başarıları:
Forbes dergisinin ‘30 yaşından küçük 30 bilim insanı’ listesine girdi
Harvard Üniversitesi’nin Genç Akademi Üyeliği’ne (Junior Fellow of Harvard) seçildi.
MIT Technology Review’un her yıl derlediği 35 Yaş Altı Mucitler listesinde yer aldı.
2014 – Illinois Innovation Prize ödülü (20.000 $ )
Büyük Sivas Haber