Cemil Duymaz’ın “AK Parti’den istifa Edin” başlıklı köşe yazısı;
“AK Parti’den istifa Edin”
Tebrikler Bayram Şenocak!
Tebrikler Mehmet Özhaseki!
Tebrikler Hakan Han Özcan!
Tebrikler Ali İhsan Yavuz!
Yukarıda saydığım isimleri tanıyorsunuzdur muhtemelen. Biri Ak Parti İstanbul İl Başkanı, biri Ak Parti Ankara İl Başkanı, biri Ak Parti Seçim İşleri Başkanı,biri hem Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı ayrıca Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı. 31 Mart akşamı itibariyle bu isimler Ankara ve İstanbul’un kaybedilmesinde ki en önemli isimler. Ekrem İmamoğlu artık mazbatasını aldığına göre bu isimlerin tamamı görevlerinden acilen istifa etmeli. Teşkilatını yeterince çalıştıramayan, sandıklarına sahip çıkamayan bu isimlerin ne AK Parti siyasetine ne de ülke siyasetine katacağı bir şey yok!
Tabi ki bütün siyasi partilerin amacı seçimlerden galip çıkmak. Anımsayın İyi Parti lideri Meral Akşener Kılıçdaroğlu ile ortak bir miting yapmış ve sıralamıştı. “Ankara’yı aldık, İstanbulu alıyoruz, Ordu, Trabzon…” diye saymıştı. Bu cümleleri duyunca haliyle hepimiz güldük. Ama gülerken de içimizden “ Akşener daha evvelde ben yakında başbakan olacağım göreceksiniz, demişti ve sonrasında 15 Temmuz darbe kalkışması olmuştu. Yok bee o kadar da değil, muhtemelen sahada ki gelişmelere dayanarak bunu söylüyor” diye kendimizi avuttuk. Biz kendimizi avuttuk ama büyükşehirler artık Chp’nin elinde. Belediyecilik konusunda iyi bir sınav vermiyor Chp, Eskişehirdeki Yılmaz Büyükerşen müstesna… Ama 31 Mart akşamından sonra koltuğa oturan bazı isimler mesela Bolu Belediye Başkanı Chpli Tanju Özcan müthiş bir icraata(!) imza atarak Suriyelilere verilen yardımları kesti. Bu zihniyetin Ensar-Muhacir olayından haberi olmadığı için davranışını garipsemedim. Keza yıllar evvel İnönü’de Sovyet Rusyasına öldürüleceklerini bile bile Azeri kardeşlerimizi teslim etmişti. Neyse devam edelim. Bilecik Belediye Başkanı Chpli Semih Şahin’de belediye binası içinde ki Osmanlı Minyatürlerini söktürerek muasır medeniyete ulaşmakta büyük adımlar attı. Kardeşim bu zihniyetin bizim kutsallar ve değerlerle bariz bir savaşı var ve ellerine balta geçince vurmalarına şahsen şaşırmıyorum. İktidara gelseler neler yaparın simülasyonunu görüyoruz haliyle. Ama işin bu noktaya gelmesinde özellikle Yerel Yönetimler ve Seçim işleri sorumluluğunu almış iki ismin ÖZhaseki ve Yavuz’un bariz hataları var. İstifa edin kardeşim, sadece görevlerinizden değil aynı zamanda Ak Parti’den de! Chp’ye mi gidiyorsunuz, Abdullah Gülün kurduracağı partiye mi zıplıyorsunuz, bilmem. Tek bildiğim Cumhurbaşkanının seçim dönemi boyunca büyük önem verdiği ve sürekli uyardığı sandık güvenliği ve müşahitlere yönelik söylemin havada kaldığıdır. Özellikle Mehmet Özhaseki’nin geçtiğimiz gün yaptığı ” evet, seçim güvenliği önemliymiş” açıklaması kabul edilebilir değil! Bir insan ancak bu kadar dalga geçebilir lideriyle, partisiyle, seçmeniyle…
Ak Parti’nin bu hale gelmesinde en büyük neden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın idealini, bakış açısını, sevdasını anlayamayanların ayak oyunlarıyla parti yönetiminde kendilerine yer bulmaları oldu. Mücahitken, müteahhit olanların, makam hırsıyla hareket edip bireysel çıkarlarına hizmet edenlerin, mazlumun değil güçlünün yanında olup, kendilerini daha da güçlü hale getirmek isteyenlerin giderek kalabalıklaştığı bir parti haline geldiyse Ak Parti, hiç vakit kaybetmeden gerekeni yapmalı ve bu isimleri saf dışı etmeli. Merak edilmesin Erdoğan gereken neşteri vuracak. Çünkü Erdoğan olmadan bu isimlerin herhangi bir başarı elde etmesi imkansız. Adam tek başına bütün seçimleri alıyor, işin kaymağını bu ağalar yiyor.
Aslında bu kaybı Erdoğan yeniden bir kazanım haline getirebilir. Krizi fırsata çevirerek Ak Parti içine öbeklenmiş bireyselcileri kapı dışarı edebilir ve etmelidir de!
İstanbul ve Ankara kaybedildiyse bunun nedenlerinden bir tanesi Büyük Birlik Partisi’nin yerel seçimlerde Cumhur İttifakının dışına itilmesi oldu. Kim Erdoğan’a bu fikri verdi ve uygulattı bilmem ama mutlaka o isminde hesap vermesi gerekiyor. İstanbul’da ki oy pusulalarına bazı Büyük Birlik Partililerin Muhsin Yazıcıoğlu’nun adını yazdığı, büyük bir bölümünün de İmamoğlu’na oy verdiği iddia ediliyor.
İmamoğlu nasıl bir başkan olacak bilemem ama kimin başkanı olacak o soruyu sormak elzem. Keza Hdp eş başkanı Sezai Temelli bir konuşmasında “ Doğuda kazanacak Batıda kaybettireceğiz ve unutulmasın ki Hdp olmadan kazanamaz ve hizmet edemezsiniz” diyerek hem kısmen tehdit etmiş hem de çerçeveyi çizmişti. Hatta “buralar vaat edilmiş topraklar ve kurutuldu” diyerek büyük israil devleti sevdasını alenileştirmişti. Yani Kürt seçmen aslında Hdp’ye değil, büyük israil devleti sevdalılarına destek vermiş oldu, bilerek ya da bilmeyerek. Şimdi sormak lazım İmamoğlu Chp’nin mi, Hdpninmi yoksa büyük israil devleti sevdalılarının mı başkanı oldu. Ya da Rumların mı? Vesselam…
Büyük Sivas Haber