Geçmiş olsun… Yeni sistem ile ilgili yapılan referandum beklendiği gibi “evet” alarak devreye girdi. Ve yine beklendiği gibi yenilgiyi kabullenmeyenler sahanın çamur olduğunu, dağların denize paralel olmasının seçmen üzerinde olumsuz etki yaptığını söyleyip durdular. “Evet” ile “ hayır” arasında 1.5 milyonluk bir fark var ve nedense bu farkın demokratik bir tercih olduğunu fark etmeyenler “seçimler iptal” edilsin diyorlar. “Evet” cephesi çok daha yüksek bir rakam alamadıkları için üzgünler ama bu üzüntüyü “hayır” cephesi yenilecek olmanın telaşı olarak algılıyorlar. Hatta şu meşhur mühürsüz torbaların aslında seçimin kaderini etkilediğinden ve geçersiz sayılması gerektiğinden bahsediyorlar. “2.5 milyon oy mühürsüz bir şekilde sayıma dahil edildi ve sonuçta ‘evet’ kazandı” teziyle algı operasyonunda boyutlardan boyutlara geçiyorlar. “ Ey ahali madem bu adamlar hile yapacaktı sonuç neden %51.4 çıktı. %56 ya da %60 civarı bir rakam dizayn edemezler miydi?” diye soran birine acaba nasıl cevap verilir merak ediyorum.
Kaybettiniz beyler, kaybettiniz vesayetin koynunda yatanlar, kaybettiniz darbe yanlısı olanlar, kaybettiniz büyümesin bu ülke diye her türlü ihaneti yapmaktan geri kalmayanlar.
Yeni sisteme hazırlık başlayacak ve 2019’da yeniden sandık önümüze gelecek. İstikrarlı bir ülke olarak yolumuza devam edeceğiz. Tabi biz kendimizi buna hazırlıyorken başkaları da ülkeyi istikrarsız bir yer haline getirmek isteyecek ve sandıkta kaybettiklerini sokakta kazanmak isteyecekler. O nedenle hem devletin hem de halkın çok daha uyanık olması gerekiyor. Almanya kendi vatandaşlarını uyararak “Türkiye’de sokak gösterileri olabilir aman uzak durun” dedi. CNN ve BBC gibi medya kuruluşları Taksim’e 2 canlı yayın arabası kondurdular ki en ufak olayı dünyaya geçip halk isyanda algısı oluştursunlar. Gerçi bu algının oluşması için gönüllü olarak Taksim’e koşacak çok insan var. Çünkü ellerinin altından gitti keyiflerince hareket ettikleri sistem. O sistemi geri almak isteyecekler hiç kuşkusuz. Ama hiç kuşkusuz halk kendi isteğiyle yenilediği sistemi geri vermeyecek.
Masum düşüncelerle başlayan Gezi, sonrasında dahil olanlara art niyetli bir oluşuma dönüşmüştü. Ve sözcüleri itiraz etmişti, havaalanına, köprüye faydalı olan her şeye. Halkı düşündüğünü söyleyen bir grubun insanların hayatını kolaylaştıracak şeylere itirazını masum bir düşünce olarak gören var mıydı bilmiyorum ama arkalarındaki gücü görmemek körlükten başka bir şey değildi. Şimdi aynı güçler organize işlerle ortalığı karıştırmak hevesinde ama o hevesleri kursaklarında kalacak. Bir kere daha hatırlatmakta fayda var. Darbe gecesi halka ateş açan jetlere binaların üstüne çıkarak ellerinde levyeyle karşılık veren bir toplumuz, tank paletlerinin altına yatmaktan korkmayan bir milletiz. Bu ülkeyi karıştırmak isteyene de gereken cevap yine verilir demedi demeyin.
Gelelim referandumda çıkan oyların partiler tarafından okunması kısmına. Ak Parti’nin gereken mesajı aldığını Başbakan Binali Yıldırım açıkladı. Daha evvel Yıldırım’ın “ Ak Parti’de fetöcü yok” söylemi yeniden güncellenmeli bence. Kendini saklamayı iyi beceren bu bukalemunları açığa çıkarıp biran evvel partiden uzaklaştırmalı. Sahada daha iyi çalışan, derdini daha iyi anlatan, daha dinamik isimler göreve gelmeli.İl bazlarındaki yönetimler kongre süreciyle muhtemelen değişecek. Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması sonrası teşkilatlar gereken ciddiyette çalışma yapmamış ve sahayı boş bırakmışlardı. Erdoğan yeniden geminin başına geçtikten sonra Ak Parti kadroları daha çok halkın içine karışacaktır.
Muhalefet partileri de mutlak suretle gereken mesajı alıp çalışmalarını o yönde yapmalı. Kaybetmeye bahane aramak yerine, kendilerine oy vermeyenleri suçlamak yerine daha çok halkın yanında olmayı ve halkı anlamayı düşünebilirler. Her kayıp sonrası soluğu Anayasa Mahkemesi’nde almaktan vazgeçmeliler. Hem ‘halk karar versin razıyız’ diyip sonrasında yenilgiye kılıf aranırsa inandırıcılıklarını yitirirler. Demokrasinin halkın iradesi olduğunu ve bunun kabullenilmesi gerektiğini öğrenmeliler.
Kimse merak etmesin.Hilesi, hurdası olmayan bir seçimdi bu. Hakem taraf tuttu evet çünkü seçimlerin hakemi de , hakimi de halkın ta kendisiydi vesselam.
