Medicana Sivas Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op.Dr.Sefa AKTI halk arasında topuk dikeni olarak bilinen plantarfasiitis olarak isimlendirilen rahatsızlık ve yeni tedavi yöntemi olan radyofrekans tedavisini anlattı. Aktı “Topuk dikeninin en sık sebebi plantarfasiya dediğimiz ayak kubbesini dengeleyen bağ yapının topuk kemiğine yapışma yerinde olan zedelenme ve buna bağlı olarak gelişen iltihabi durumdur.Hastalık ilk önce bu zedelenmeyle başlar daha sonra zedelenen fasianın üzerine kalsiyum birikmesi ile çekilen filmlerde dikensi görünüm oluşur ve bu yüzdende topuk dikeni olarak adlandırılır.” Dedi.
Her 10 kişiden birinin çekilen ayak filminde topuk dikeni olduğunu hatırlatan Op.Dr.Sefa Aktı filminde topuk dikeni olan hastaların sadece yarısında topuk ağrısı mevcut olduğunubununda demek oluyor ki hastada ağrıya yol açan durum topuk dikeni değil plantarfasia dediğimiz bağ yapının iltihabıdır. Dolayısıyla bu dikenin kırılması veya alınması hastalığı tedavi etmez dedi.
Topuk dikeni ile genel sorular ve bilgileri ile de ilgili açıklama yapan Op.Dr.Sefa AKTI açıklamalarına şöyle devam etti;
Kimler risk altındadır ?
Baldır kasları normalden daha fazla gergin olanlar.
Kilolu hastalar
Uzun süre ayakta kalan hastalar
Hızlı kilo almış veya normal yaşantı biçiminden farklı olarak uzun süre ayakta kalmaya başlamış hastalar
Ayak kubbesi normalden daha yüksek olan hastalar
Topuk dikeninin belirtileri nelerdir ?
Topuk bölgesinde ağrı en önemli belirtisidir.
Ağrı genellikle hasta yataktan kalkıp ilk adımını attığı ilk bastığı zaman oluşur.
Aynı şekilde dinlendikten sonra ilk bastığı zaman oluşur.
Daha fazla ayakta kaldığı yol yürüdüğü zamanlarda ağrı artar.
Topuk dikeni teşhisi nasıl konur ?
Topuk dikeni teşhisi hastanın hikayesi, doktor tarafından yapılan muayene ve çekilen grafiler ile konur.
Topuk dikeni tedavileri nelerdir?
Topuk dikeni çok sık görülen bir hastalık ve bazı hastalarda kendiliğinden iyileşebilen bir hastalık olduğu için tedavide de aşamalı tedavi tercih edilir.
Birinci aşamada ağrı kesici iltihap giderici ilaçlar.Hastanın normalde ayak tabanına yük binen bölgenin değiştirilmesi tercih edilir.Yük binen bölgenin değiştirilmesi için daha çok plantar ark takviyesi olan silikon tabanlıklar tercih edilir. Bunun dışında piyasada Topuk Dikeni Terliği olarak satılan terliklerde eğer ayak kubbesini destekliyor ise faydası olabilir. Topuk Dikeni Terliği alınırken dikkat edilecek nokta alınan terliğin düz olmaması ayak çukuruna denk gelen kısmın yüksek olup ayak kubbesini desteklemesi önemlidir.Bu tedavilere ek olarak egzersiz tedaviside önemlidir. Baldır germe egzersizleri ve ayak fasiasını germe egzersizleri en etkili egzersiz yöntemleridir.
İkinci aşama tedaviye yukarda bahsedilen tedavilerden fayda görmeyen hasta grubuna uygulanır.Bu aşamada topuğa yapılan iğneler ön plandadır. Genellikle en çok uygulanan iğne kortizon iğnesidir.Yapılan kortizon iğnesi plantarfasiadaki iltihabı geçirerek başlangıçta ağrıyı geçirebilir. Ancak kortizon iğnesi uygulanan bölgenin kanlanmasını,beslenmesini azaltacağından daha sonraki dönemlerde topuk dikeninin tekrarlamasına yol açma ihtimali yüksektir.Prp uygulamasıda yapılan iğne tedavilerinden güncel olandır.PRP uygulaması sayesinde topuğun kanlanması artarak iltihabın iyileşmesi sağlanır.Bunun dışında ikinci aşama tedavide ESWT uygulaması yani halk arasındaki adıyla topuk dikeni kırma tedavisi bulunur ki bu tedavide gerçekten topuk dikeni kırılmaz. ESWT tedavisinde topuğa verilen şok dalgaları ile topuk bölgesinin kanlanması, beslenmesi arttırılarak iltihabın iyileşmesi sağlanır.
RADYOFREKANS ABLASYON YÖNTEMİNDEN’ de bahseden Op.Dr. Sefa AKTI;
Henüz ülkemizde birkaç merkezde uygulanmaya başlandığını belirterek, Medicana Sivas Hastanesinde uygulamaya başladığını ileterek sözlerine şöyle devam etti.
“Uygun hastalara uygulandığında bir defada % 90’a kadar başarı elde edilebilir.Bu işlemin diğer yöntemlerden farkıtek seansta kalıcı sonuca ulaşılmasıdır.Bu yöntem ağrıya neden olan ve plantarfasiite bağlı ağrıyı taşıyan küçük boyutlu sinirleri radyofrekans (RF) enerjisi ile yakmaya dayanır. Poliklinik ortamında rahatlıkla uygulanabilir.Hasta bir günlük istirahat sonrası işine dönebilir.
Son olarak da bütün bu tedavi yöntemlerine cevap vermeyen hastada cerrahi yöntemler nadir olarak tercih edilsede cok fazla tercih edilen bir tedavi yöntemi değildir” Dedi.
Büyük Sivas Haber