Taner Karabal’ın “Seçim Yaklaşıyor, Meydanlar Isınıyor!” isimli köşe yazısı;
“Seçim Yaklaşıyor, Meydanlar Isınıyor!”
Türkiye hızla seçime gidiyor. Meydanlar artık ısınmaya başladı. Liderler, o bildik, tanıdık uslûba dönmeye başladı! Ağır cümleler kullanılıyor. Ağır eleştiriler yapılıyor. Bunlar seçimin doğasından deyip geçiyoruz ama sokağa yansıması önemli bizim için. Millet şunun farkına varacak. O da devletin birliği bütünlüğü. Çünkü 15 Temmuz, Türkiye için bir dönüm noktası olmuştur. Alevisi- Sünnisi, Tük´ü-Kürd´, Laz´ı-Çerkezi, Boşnak´ı- Arnavut´u hülasa Türk Milletinin bütün paydaşları ortak bir noktada buluştu ve ortak bir anlayışa sahip oldu. O da Türkiye Cumhuriyet´i ortak paydası. Önemli olan işte bu ortak paydanın sıkılaştırılması ve daha kuvvetli tabana yayılması. Bu anlayışın seçime gidiyoruz diye erozyona uğramaması, uğratılmaması gerekir. Bir diğer önemli nokta yukarıdaki kavganın alt tarafa sirayet etmemesi. Gerçi, seçimlerin Ramazan ayına denk gelmesi ve seçimim hemen öncesinde bir bayram yapmamız güzel oldu. En azından toplum üzerinde uhrevi bir etkisi oluyor. Temennim bu seçimin de sağ salimen atlatılması. Bu arada gazetemize seçim ziyaretleri de son sürat devam ediyor. Geçtiğimiz haftanın bana göre en önemli ziyaretlerinden bir tanesini Vatan Partisi Genel Başkanı Ali Mercan bey yaptı. Ali Mercan da kim, diye geçmemek lazım. İsviçre mahkemelerinin “Ermeni soykırımı” tezini çürüten ve aslında tüm Avrupa´da, “Ermeni Soykırımı yoktur.” Kararını aldıran ve bu uğurda İsviçre´de 6 ay hapis yatmış bir insan. Yani böylesi bir güzellik için ülkenin geleceğini doğrudan etkileyebilecek bir adım için çalışmış, emek vermiş insanları takdir etmek gerekir. Hülasa Vatan Partisi´nin bile toplumun pek çok kesimi ne kadar soğuk bakarsa baksın ülkenin birliğinden, beraberliğinden dem vurması, bahsetmesi bizim için önemli olmalıdır. Çünkü meydanlarda Selahattin Demirtaş serbest bırakılmalı, hüküm giymediyse eşit şartlarda yarışmalı, diyenler var. Böyle bir ortamda Vatan Partisi´nin, “hayır” demesi, bunlar pkk´nin devamıdır, uzantısıdır demesi bizim için önemlidir. Bakın, mesela bu açıklamayı Deniz Baykal sonrası CHP yapamıyor ya da yapmıyor. Yani bu iki partinin geldiği noktaya dikkat çekmek isterim. Kıyaslamasını siz yapın artık.
Gelelim Sivas´a… Halil Şener´i pek çoğumuz tanır. Herhalde Halil Bey´i, Sivas´ta tanımayan da pek azdır. Mücadeleci ve hırslı bir kişilik. Sonunun nereye varacağını düşünmeden hamle yapan bir insandan bahsediyorum. Kalın Belediye Başkanlığı yaptığı dönemlerde toplumun dikkatini çeken bir isim Halil Şener. O dönemde hatırlar mısınız, bilemiyorum. Sıcak Çermik´te, “Çadır ve Mafya Kültürüne” son veren bir adam. Aynı Halil Şener, Sıcak Çermik´te 130 milyon TL´lik termal ve turizm yatırımlarına da öncülük etmiş bir isim. Ardından aynı Halil Şener, Belde belediyelerinin kapatılmasından sonra Tüdemsaş Genel Müdür Yardımcısı oldu. O dönemdeki Tüdemsaş Genel Müdürü Yıldıray Koçarslan´a rağmen o makama geldi Halil Şener. Sayın Genel Müdürün “olmaz” demesine rağmen, Halil Şener uğraştı, didindi, çabaladı ve sonunda Tüdemsaş´a, Genel Müdür Yardımcısı oldu. Ancak aynı Halil Şener, Yıldıray Koçarslan´ın alınmasından sonra genel müdür yardımcılığından alındı. Halil Şener´in, Tüdemsaş´ta, fetö mücadelesinde ön alması dikkati çekmişti. Ve sonuç; Cuma günü Halil Şener aradı telefonla beni, selam ve hal hatır faslından sonra “Gardaş, mahkemeyi kazandım. Mahkeme beni haklı gördü. Genel müdür yardımcılığına geri dönüyorum.” Dedi. Demek ki, neymiş? Mücadele eden, tırsmayan, korkmayan insanlar bir şekilde başarılı oluyormuş. Yani Halil Şener, bazılarına rağmen yine mücadeleyi kazandı. Bakalım bundan sonra ne olacak? Tüdemsaş´ı yakından izlemeye devam edeceğiz.
Sivas İrade Gazetesi / Taner Karabal