Diyarbakır’da 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin bugün toprağa verilirken bir itirafçının anlattıkları ise her şeyi değiştirdi. Amcanın kendisine çuvalı verdiğini ve 200 bin TL teklif ettiğini anlatan itirafçı cesedi nasıl sakladığını adım adım anlattı.
Narin Güran cinayetinde korkunç itiraf! Amca 200 bin TL teklif etti!
Diyarbakır Bağlar ilçesinde kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran’dan gelen acı haber tüm ülkeyi yasa boğdu.
19 günlük arayışın sonucunda evine 2 kilometre uzaktaki Eğertutmaz Deresi yatağında bir çuval içinde Narin’in cansız bedenine ulaşıldı.
Ön otopsi raporunda bacağında kırık ve boynunda şüpheli bir lezyon olduğu, ayrıca 15 gün kadar suda kaldığı belirlendi.
24 GÖZALTI VAR
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla Narin Güran’ın annesi, babası, iki ağabeyi, üç amcası, 2 Eylül’de tutuklanan amcası Salim Güran’ın eşinin arasında bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alındı.
Bu şüphelilerin vereceği ifade sonrası fail sayısının daha da artacağı belirtiliyor.
CİNAYETTE AMCANIN ROLÜ
Narin Güran’ın ölümüne ilişkin sır perdesi henüz aralanmadı, ancak yeni şüphelilerden birinin verdiği ifade de amcanın olaydaki rolüne işaret ediyor.
İLK İTİRAFLAR GELDİ
Narin’in katili kim, amcası mı öldürdü gibi sorular yanıt ararken gözaltında bulunanlardan ilk itiraflar geldi.
“AMCA 200 BİN LİRA TEKLİF ETTİ”
Sabah’tan Halit Turan’ın aktardığı bilgilere göre; gözaltına alınan zanlı sorgusunda, Narin’in amcasının cesedi gömmesi için 200 bin lira teklif ettiğini söyledi.
Zanlı, sorgusunda “Muhtar (Narin’in amcası) cesedi çuval içerisinde bana verdi. Çuvalı alıp dereye götürdüm. Muhtar bana cesedi ortadan kaldırmam için 200 bin lira teklif etti.” diye konuştu.
“ETRAFIMIZDA KİMSE YOKTU”
İşte gizli tanığın Narin Güran cinayetine yönelik ifadesi şu şekilde:
“Mezarlıktan Tavşantepe Mahallesi’ne doğru çıkan Akkedüşeli Köy’ün iç yolunda Salim Güran’la karşılaştım diyor. Burada içme suyu ile ilgili bir şey söyleyeceğini düşünerek bekledim diyor. Sonra muhtar aracından indi, benim yanıma geldi. Ben de araçtan indim.
Daha sonra aracın ön koltuğunda bulunan battaniyeye sarılı bir şeyi göstererek bunu yok edeceksin dedi bana. Ben de gösterdiği şeyin yanına yaklaştım ve bakınca battaniyeye sarılı vaziyette hareketsiz yatan bir insan olduğunu gördüm. Ben insan olduğunu görünce şaşırdım ve tereddüt ettim Salim Güran. Bana hitap etti, ‘Aileni iyi düşün. Sana 200 bin lira para veririm’ dedi. Tabii bu sırada etrafımızda kimse yoktu.”
ÇUVALIN İÇERİSİNE BİRLİKTE KOYDUK”
Sonra bana ‘Aracında torba var mı?’ dedi. Ben de aracın bagajından rengini hatırlamadığım bir çuval çıkartarak Salim’e verdim. Battaniyeye sarılı çocuğu alıp çuvalın içerisinde birlikte koyduk. Bu esnada çocuğun üzerine siyah tişört ve şort vardı. Üzerinde asılı küçük bir çanta vardı. Sağ kulağının arkasında, boyun bölgesinde bir kızarıklık vardı.
Burada muhtarın üzerinde olan elbiseleri de anlatıyor neler olduğunu. Çuvala çocuğu yerleştirdikten sonra, çuvalın ağzını orada bağlamadan aracımın arka koltuğuna ayak paspasının olduğu yere koydum. Göl diye tabir ettiğimiz fakat Eğertutmaz Deresi’ne doğru götür diyerek eliyle orayı işaret etti. Ayrılırken Salim Güran’ın ne yaptığına bakmadım. Direkt olarak mezarlığın yanından giderek villalar mevkiine doğru gittim.
“ÇOCUĞUN AYAĞININ KESİK OLUP OLMADIĞINI HATIRLAMIYORUM”
Yolda giderken pişmanlık duydum ancak aldığım şeylerden de kurtulmamın gerektiğini düşündüm. Derenin yanındaki stabilize yoldan aşağı inerek uygun bir yere baktım. Aracımı derenin kenarına durdurdum. Çuvalı aracımdan alarak elime aldım. Çocuğun tüm vücudu çuvala sığmıştı. Çocuğun ayağının kesik olup olmadığını hatırlamıyorum. Çünkü çok telaşlıydım. 8 Eylül tarihinde Narin Güran’ın bulunduğu yere inerek ip aradım. İp bulamayınca çocuğun çantasının ipi aklıma geldi.
Çantanın ipini sökerek çuvalın ağzını bağladım. Ağacın yanında çok derin olmayan bir yer buldum. Burada biraz su vardı. Boğazını çuvala bıraktım. Çuval birisi tarafından bulunur diye düşünerek üzerine bir taş koydum. Taşın büyüklüğü yaklaşık 15-20 kilo civarındaydı. Yanında da birer taş vardı. Üzerine çalı koymadım. Çünkü üzeri kapanmıştı. Daha sonra buradan çıkarak aracıma bindim. Stabilize yoldan çıktıktan sonra baldızımın evine gittim.”