Bu yazıdan önceki üç yazıyla, Efendimizin eğitiminden örnekler aktararak, cari olan eğitim anlayışımıza dair kısa tahlillerde bulunduk. Çok uzun ve kapsamlı araştırmaların konusu da olabilecek bu konuyu, bu yazıyla bitirmek muradındayız. “Şüphesiz ki Peygamberimiz(sav)’in eğitimde kullandığı metodlar günümüz eğitimcileri için büyük dersler barındırmaktadır. Pedagogların büyük araştırmalar sonucu ulaştığı ve hatta ulaşamadığı sonuçlar, bundan 1400 sene önce ümmi bir Peygamber (sav) tarafından tatbik edilmiştir. Bu nedenle Rasûlullah (sav)’ın her hareketinde bizim için örnekler varken, eğitim metodunda da alacağımız pedagojik dersler bulunmaktadır.” (18)
Nebevi Maarif 4 (Peygamberimizin Eğitim Metodları)
Efendimizin eğitimi hayatın her anını kapsamaktaydı. Günümüzde eğitimi okul duvarları arasına sıkıştırarak bu görevin yerine getirilmesini sadece okullardan bekleyenler bulunmaktadır. Bazı ebeveynler, çocuklarının bahçeye attıkları bir kâğıdın aldırılmasına dahi razı olmamakta, “bunun hizmetlilerin görevi olduğunu” belirtmekten geri durmamaktadırlar. Oysa Peygamberimiz, “…evde bulunduğu saatlerde eşlerine her konuda yardımcı olurdu. Kendi işini kendi yapmaya gayret eder; örneğin elbisesini yamardı. Gerekirse evi süpürür, hayvanları sağarak yardımcı olurdu. Ev işinde gerilim olmamasına dikkat eder, sıcak, samimi bir hava oluştururdu. Çarşıya alışverişe gider, aldıklarını kendisi taşırdı. (19)
Efendimizin, eğitimlerine önem verdiklerinin başında elbette gençlerin eğitilmeleri gelir. Günümüz ergen ve gençlerinde âsi, aşırı özgürlükçü, mataryalist, hedonist bir tavır egemen. Çünkü “içinde hiçbir iyinin olmadığı, sadece kendisi için yaşayan, tek derdi dünyalık olan sahte kahramanlar gençlerimize sunuluyor, büyücülerin cirit attığı dizilerle ahiret inancı yok edilmeye çalışılıyor. Küçük yaşlardaki çocuklara cinsellik yüklenmeye çalışılıyor.” “…sınırsız özgürlük teşvik ediliyor. Gençler, gençtir, eğlensin, gezsin tozsun deniliyor. Böylece başıboşluktan sıkıldığı için, eğlence olsun diye suç işleyen gençler türüyor. Oysa gençlik boşa harcanacak bir zaman değildir. İlim öğrenmek, meslek edinmek, ibadet alışkanlığı kazanmak için eşsiz bir fırsattır. Hz. Peygamber ihtiyarlıktan önce gençliğin kıymetinin bilinmesini istemiştir. Çünkü gençlik çağı değerlendirilmezse faturası ağırdır…”
Kimi sokak röportajlarında kendilerine mikrofon tutulan gençlerimizin bazı maddi karşılıklar karşılığında, vatanlarını terk etmekten imtina etmeyeceklerini ifade etmelerine sıklıkla şahit olmaktayız. “Kendisine doğru düzgün bir ideal kazandırılmayan, maneviyattan uzak kalan gençler, tamamen maddiyata yönelmişlerdir. Kısa yoldan para kazanma, zengin bir eş bulma, baba parasına güvenip yan gelme, daha da kötüsü, içki, kumar gibi zararlı alışkanlıkların peşinden gitme günümüz gençliğinin içine düştüğü tuzaklardır. Okumak, çok para kazanmak içindir. En iyi eş, zengin eştir. Üniversiteyi okumak daha da fazla prestij getirir. Kızlar okusun kocasına muhtaç olmasın. Bunlar aldatıcı hedeflerdir. Esas hedef (ideal) Allah’ın rızasını kazanmak için insanlığa hizmet olmalıdır. (20)
… Günümüzde ahlaki bozulmanın temel nedeni, korku ve ceza merkezli bir sunum yapılmasından dolayıdır. Bu anlamda, maalesef, sopalı eğitim Sümerlerden bu yana sürdürülüyor. (Portakal, 1999:11-12) Bu nedenle, öğretmen-öğrenci arasındaki ilişkinin monolog ve anlatıya dayanan “bankacı” model yerine hayata ve problemlerini tanımaya, çözmeye yönelik özgürleştirici “diyalog” yöntemi olmasını tercih ediyoruz.
Özellikle dini değerlerin öğretilmesinde itaat, ceza ve ödül üzerine kurulu bankacı yöntemin kullanılması istenilenin tam tersi sonuçları üretebiliyor. Hâlbuki “Korku (tehaşi) ve çekinme (tevakki) fikirlerini üzerine kurulan ahlak, menfaat ve benlik hislerini artırmaktan başka bir şeye hizmet etmez. Çünkü korku nedeniyle bir kötülükten kaçınmak, erdem değil, son tahlilde” ahlak yokluğu”dur. Bu nedenle İslam’da ahlakın temeli, iyilik, bağlılık(emeveddet)tir.”(Ahmet Hilmi, 1988: 16-17) Nitekim Peygamberimiz de, korku ve güç merkezli bir eğitim yerine, sevgi, emel yöntemini tercih etmiştir… (21)
Hz Muhammed, kadınların eşya gibi alınıp satıldığı, kızların diri diri toprağa gömüldüğü, can ve mal güvenliğinin olmadığı, putperestlik inancının yaygın olduğu Bedevi Arap toplumunu, 23 yıl gibi kısa bir zaman dilimi içinde dini, sosyal, siyasi ve ahlaki açıdan değiştirerek büyük İslam medeniyetinin temellerini atmıştır. Bu değişim bir mucize ile değil, Hz Muhammed’in kullandığı eğitim metotları ile gerçekleşmiştir. (22)
Peygamber (Sallallahu Aleyhi Vesellem) tebliğ görevini tamamen bir eğitim-öğretim faaliyeti olarak gerçekleştirmiştir. Peygamberimizin eğitim ve öğretim konusundaki başarısı açıkça görülmektedir. Demek ki O, en mükemmel teknikleri bulmuş, uygulamış ve sahabelerini yeryüzünün en üstün insanları olarak yetiştirmeyi başarmıştır. (23)
İslamiyet, insanlığa dünyada refah, ahirette felaha ulaştıracak ahlaki ve sosyal ilkeleri içeren ilahi kelamın son tecellisi olarak gönderilmiştir. Bunu ana hatlarıyla açıklayan Cibril Hadisidir. Peygamberimiz soru-cevap yöntemini kullanarak bizlere dinimizi ana rükünleriyle öğretir… (Bulut 1995: 137) (24)
Hz Peygamber (s.a.v) yaşadığı toplumu her yönüyle çok iyi tanıyan ve toplumda çok iyi tanınan bir insandı. Herkesin güvendiği, saygı duyduğu, fikirlerine başvurduğu, güzel ahlakı ve yaşantısı ile insanlara örnek olan Hz. Peygamber’e toplumda el- Emin (güvenilir) adı verilmişti. O’nun bir eğitimci olarak sahip olduğu özelliklerden bazıları şöyledir:
güvenilir, sabırlı, hoşgörülü ve adaletli, anlayışlı ve merhametli, kolaylaştırıcı, cesaretlendirici, tevazu sahibi olması. …Kur’an-ı Kerim’i vahiy yolu ile öğrendikten sonra öncelikle kendisi uygulayarak insanlara örnek oldu. (25)
Peygamber Efendimizin, çağları aşan eğitim metodları, sistemleri, örneklerine karşın Cumhuriyetin ilk yıllarında eğitim sistemimizi organize etmek üzere John Dewey ülkemize davet edilmiştir. “Eğitim sistemini değerlendirmesi amacıyla 1924 yılında ülkemize gelen ilk bilim adamı Colombiya Üniversitesi felsefe profesörlerinden Yahudi kökenli John Dewey’dir. Dewey, Türk eğitim sistemini şekillendiren, günümüzde bile hâlâ kutsal bir metin gibi sürekli müracaat edilen iki rapor yazmıştır. Pragmatizmin önemli savunucularından biri olan Dewey için eğitimde temel ilke, yararlılığı ölçüsünde bilgiye değer verilmesine dayanıyordu. Nitekim pragmatizmde temel söylem de buydu zaten: If it works, it’strue. (İşe yarayan şey, doğrudur.) Dewey’e göre eğitim lider vasıflı kişiler üzerinde özellikle durmalıydı. Bu görüş Köy Enstitüleri’nin şekillendirilmesinde de belirleyici olmuştur.” (26) Aradan neredeyse bir asırlık bir süre geçmesine rağmen, hala arayışlar içerisinde olmamıza bakılırsa bu organize, derdimize derman olmamıştır.
İslâmi eğitimde gaye: “Şahsiyeti, İslam’a göre tesis ve inşadır…” (27)
Es-selam…
(18) Peybamber Efendimizin Eğitim Metodu, İbrahim Halil ER, ÖĞ-DER Yayınları. 4 Baskı, s:11
(19) “Gençlerin Din-Kültür ve Kimlik İlişkisini Kurgulamasında Peygamberimizin “Bir Sosyal Model” Olarak Sunumu” Aktaran: Prof.Dr: Mevlüt UYANIK, Hz. Muhammed(s.a.v.)in Eğitim Anlayışı, Eğitimde Birlik Derneği Kültür Yay. Ankara, 2011 İkinci Baskı iç: s:122)
(20) “Hz. Peygamber ve Gençlik”, Hz. Muhammed(s.a.v.)in Eğitim Anlayışı, Eğitimde Birlik Derneği Kültür Yay. Ankara, 2011 İkinci Baskı iç: s: 140-142)
(21) “Gençlerin Din-Kültür ve Kimlik İlişkisini Kurgulamasında Peygamberimizin “Bir Sosyal Model” Olarak Sunumu” Aktaran: Prof.Dr: Mevlüt UYANIK, Hz. Muhammed(s.a.v.)in Eğitim Anlayışı, Eğitimde Birlik Derneği Kültür Yay. Ankara, 2011 İkinci Baskı iç: s:100-102)
(22) Peygamber Efendimizin Eğitim Metodları (I)” Duygu Kaçaranoğlu, Hz. Muhammed(s.a.v.)in Eğitim Anlayışı, Eğitimde Birlik Derneği Kültür Yay. Ankara, 2011 İkinci Baskı iç: s:52-51)
(23) –“Peygamberimizin Eğitim ve Öğretimle İlgili Sözleri (II)”, Prof. Dr. M. Şevki AYDIN, Hz. Muhammed(s.a.v.)in Eğitim Anlayışı, Eğitimde Birlik Derneği Kültür Yay. Ankara, 2011 İkinci Baskı iç: s:44)
(24) Bkz: 19 nolu kaynak, s:108)
(24) Bkz: 22 nolu kaynak, s:53
(25) Bkz: 23 nolu kaynak, s:39
(26) http://www.habibdemirel.com/egitim-sisteminde-yahudi-bilim-adamlari/
(27) Bkz: 23 nolu kaynak, s:39
Büyük sivas Haber