Tacettin Kepenek’in “Pastırma” isimli köşe yazısı;
“Pastırma”
Sayın Maliye ve ekonomi bakanımız ve aynı zamanda Sayın cumhurbaşkanımızın damadı Berat Albayrak dün şehrimize kısa bir ziyarette bulundu.
Düğün değil bayram değil ama hoş geldi sefa geldi. Eli dolu mu geldi, boş mu geldi, ben bir şey anlamadım. Halk arasında “ şoför ile eniştenin işine karışılmaz” denir ya… Karışmayalım, bir sebebi vardır elbet. Görünür de ki gündem “işadamları buluşması”idi. Toplantı ile ilgili olarak sadece şunu söyleyebilirim. Sayın bakanla birlikte sahneye çıkan ve karşılıklı oturan TSO başkanımızınkafasına taktığı kulaklıklı mikrofon,çok havalıydı…
Sayın bakanımız, güler yüzlü, esprili, neşeli birisi. Dünkü ziyaretlerinde kendisini yalnız bırakmayan sayın eski bakanımız, sayın valimiz, sayın belediye başkanımız, sayın iki milletvekilimiz ve Sayın Ak parti il başkanımız ile yanındakiler,neşe içinde çarşıyı ziyarete çıktılar.
Çarşı, güllük gülistanlık, esnaf mutlu mesut görünüyordu. Sayın bakana gösterilenilgi, alaka ve hoş sohbet fevkalade idi. Bundan sonra hiçbir esnaf arkadaş, iş yok durum fena filan demesin, vatandaşın yanında iken “çarşı bakana karşı” , bakan yanlarına gelince Sayın bakanım çok yaşa…“ Bu nasıl iş yahu…
Heyetin, Sayın bakan ile birlikte girdikleri pideci fırınında ki diyalogları, ziyaretin belki de gerçek anlam ve önemine uygun görüntülerdi.TV´deki mutfaktayız programında olduğu gibi,dışarıdan birses (dış ses) sürekli bir şeyler söylüyordu.“…usta pideyi çıkar,bir tane, bir tane. Sayın bakanım tadına bakın. Ucundan bölün sayın bakanım, tadına bakın sayın bakanım…” Sayın bakan da deklanşör seslerininverdiği coşkuyla,elinealdığı bir parça pideyibeşe bölüyorve yanındakilerle paylaşıyordu. Bu görüntü sanki sayın bakanınpaylaşımcı ruhunuortaya çıkarıyordu. Fırından yeni çıkan pide, ortamın sıcaklığı ileüzerineyağ sürülmüş katmer gibi oldu.
Sayın bakan, daha geçen hafta da Kayseri ziyaretinde ekmeksiz pastırma yerken görüntülenmişti.
Pideci fırınında sohbet sürerken, bakanımızın hemen yanında duran, Belediye başkanımızın aklına belki de geçen hafta bakanın pastırma yemesi mi geldi bilmem ama “Pastırmayı bizim Kızılca köylü ustalar yapar, sayın bakanım”deyiverdi. Bakan“yok daha neler” dergibibir bakışattıktan sonra “Kayseri, Kastamonu haa, hııı“ gibi bir şeyler söyledi ama devamı gelmedi.
Ancak, bu Pastırma meselesi gerçekten önemli olabilir. Uzun yıllardır konuşulan ama devlet erkânına ve ülkeye bir türlü anlatılamayanbir konugibi geliyor bana. Bu sebeple olacak ki,efsane ile gerçeklik arası olan bu mesele,pek yeri olmasa da sayın başkanımızın ağzından bir anda çıkıverdi.
Elbette bunun çok önemli,ekonomikbir konu olduğunu, sayın bakanımız bilemeyebilir.Gıda Sanayi Envanterine göre Türkiye´de yılda 2500 ton pastırma üretimi gerçekleşmekte ve yaklaşık 300 milyon liralık (eski para 300 trilyon) bir ticaret hacmi oluşmaktadır.
Öyle ya… Kilosu 120 lira olan, ülkemizin en pahalı ve en gözde gıdası pastırmayı,bizimkiler yapacak, parayı Kayserililer kazanacak. Allah´tan revamı bu? Pastırma ustaları bizimse,bu pazardabizim de markalarımız ve onlarca firmamız olması gerekmiyor mu?Ama maalesef, Türkiye de pastırma denince akla ilk gelen, Kayseri ve şimdilerdeKastamonu. Sivas´ın adı bile geçmiyor.Biz ise hala kendimiz çalıp kendimiz söylüyoruz…
Türkçe bir isim olan Pastırma, kelime anlamı itibariyle basmak anlamına gelen “bastırmak” fiilinden türemiştir. TSO başkanı veya esnaf odası başkanı,sayın bakana esnafın mutluluğunu ve refahını anlatırken umarım bu tür basit konuları ve pastırmanın ekmeksiz yenemediğini ve hatta milletin sadece ekmek yediğiniüzerine bastıra, bastıraanlatmışlardır!
Sayın bakan sadece fırından pide yemeye gelmedi ya…