
Öyle bir bitki düşünün ki krem yapıp ağrıyan yerinize sürüyorsunuz ve ağrınız geçiyor. Cildinizin lekeli bölgesine sürüyorsunuz, lekeler yok oluyor. Tablet yapıp içiyorsunuz bağışıklığınızı güçlendiriyor. Yağını içiyorsunuz metabolizmanız hızlanıyor kilo veriyorsunuz. Çağımızın illeti şeker hastalığına ve dahi yüksek tansiyona, bilimum sayamadığım hastalıklara iyi geliyor. Üstelik öyle bir bitki ki dünyada bizden başka hiçbir ulusun varlığından haberi yok. Bütçesi ülkemizin toplam gelirinden fazla olan ilaç firmaları görmüyor, bilmiyor. E haliyle hayır sever girişimci insanlarımız bu ürünlere sahip çıkarak el altından merdiven altında üretiyorlar. Duanızı almak için 2 sinin yanına 3 tanesini hediye ediyorlar bununla da kalmayıp yanına da bir sürü hediye veriyorlar. Yok böyle bir bitki diyorsanız haklısınız. Gerçekten de herşeye iyi gelen mucize bir bitki yok! Ama bizler bunu anlayana kadar sağlığımızdan olup birilerinin kesesini doldurmaya devam ediyoruz.
Şimdi bu şifa dağıtan hayırsever insanların ülkesinde şeker hastalığı, tansiyon, kanser, obezite gibi hastalıklar kalırmı??. Kalıyor maalesef hatta yanına bir sürü de metabolizma bozukluğu ekleniyor. Her gün birileri çıkıp halkımızın tarihinde önemli bir figür olan “Lokman Hekim” mirası ile insanlarımızı kandırıyor. Bazen de bile bile inanıyoruz bu yalanlara; Sen 40 50 sene vücuduna eziyet et, spor yapma, sağlıksız ne bulursan ye, beslenme kurallarını hiçe say, Kontrol amaçlı hekime gitme, sağlığını önemseme, sonra televizyondan gördüğün mucize bir kutu ilaçla tüm bu hatalarını telafi et. Gerçekten buna inanmak istiyoruz. Kendimizi zorla inandırıyoruz.
Bitkilerin şifalı ve zehirli özellikleri hakkında ve insan sağlığında kullanımları hakkında Üniversite seviyesinde eğitim alan tek meslek grubunun bir üyesi olarak, Bir ECZACI olarak sizlere rica ediyorum. Sağlık şakaya gelmez kendinizi ve yakınlarınızı bu tür şarlatanlardan korumak elinizde. Elbet bitkilerin şifa verici özellikleri vardır. Ancak destekleyici yani tedaviye yardımcı özellikleri vardır. Bu konuyu ilerleyen zamanlarda daha detaylı aktarmak niyetindeyim.
Hastalığınız konusunda uzman tek meslek hekimlerdir. Minimum 7 sene sizin sağlığınızla ilgili üniversite eğitimi alır. Uzman Dr. 12 sene Yandal Uzmanı 17 sene.
İlaçlar konusunda ise tek uzman eczacılardır. 5 sene etken maddeler ve bitkisel droglar hakkında detaylı eğitim görürler.
Bu yazımı nacizane bilgi ve birikimim ile birkaç altın tavsiye vererek bitirmek istiyorum.
1-17 sene Hekimlik eğitimi almış onbinlerce hasta ve hastalık incelemiş bir hekime güvenmek yerine tatlı sözlerle size mucize vadeden şarlatanlara (mesleği ne olursa olsun) inanmayı seçiyorsanız başınıza geleceklere hazırlıklı olun.
2- Besin destek ürünleri ve bitkisel ürünlerin tek uzmanı da Eczacınızdır. Mahallenizde bulunan eczacınıza danışmadan bitkisel ürün ve benzeri ürünleri asla kullanmayın. Mucize tedavi diye bir şey yoktur asla olmadı. Bu yüzden gerçekçi olun.
3- 3 milyarda bir maddenin denenerek üretildiği ilaçların olduğu dünyada evinizden telefon tuşlayarak sağlık satın alamazsınız.
4- Hasta olmadan yada ilerlemeden sağlık kontrollerinizi yaptırın. Erken teşhis hayat kurtarır.
5- Bitkilerin yan etkisi yoktur en büyük yalandır. Dozunda kullanılmayan doğru şartlarda elde edilmeyen temiz olmayan her bitki oldukça zararlı olabilir. Kullandığınız ilaçlarla etkileşime girip sağlığınızı tehlikeye atabilir.
6- Komşunuz ve eş dostunuz hekim yada eczacı değilse asla tavsiye almayın. Her hastalığın ve bünyenin ilacı farklıdır. Kulaktan dolma bilgilerle ilaç ve besin destek ürünleri kullanmayın. Hele hele internet, reklam ve televizyon programlarındaki ürünlerden şifa ummayın. Üzülürsünüz..
7-Sonuç olarak her işin uzmanı var ve günümüzde ulaşmak çok kolay. Sizin ve sevdiklerinizin sağlığı için bi zahmet danışın…
Sağlıcakla kalın.