DOLAR 32,8163 % -0.01
EURO 35,2434 % 0.33
STERLIN 41,6912 % 0.36
FRANG 36,6124 % 0.06
ALTIN 2.427,11 % 0,09
BITCOIN 60.999,31 -1.952

Seçmen müziğe göre mi oy veriyor?

Yayınlanma Tarihi : Google News
Seçmen müziğe göre mi oy veriyor?

Nesrin Öztürk Salgar yazdı… Bu hafta seçim müzikleri ve şarkılarına odaklanmak istiyorum. Çünkü seçim öncesi sosyal medya platformlarında bu durum “Aaaa şarkının duydum sana oy veriyorum” gibi cümlelerle çok tiye alındı.

Seçmen müziğe göre mi oy veriyor?

Çeşitli bilimsel makalelerden alıntılarla seçim müziği kronolojisini ve seçim müziklerinin siyasete etkisini aktarmaya çalışacağım.

Müzikli Siyasal İletişim Ne Zaman Ortaya Çıktı?

İlk dünya savaşı sonrası dönem olarak bilinen 1. Dünya Savaşı ve 2. Dünya Savaşı arasında bazı ülkelerin kullandıkları müzikli propaganda metoduyla ortaya çıktı. Hitler Almanya’sında ve Sovyetler Birliğinde gözlemlenen propaganda amaçlı marşlar var.

Sovyetler Birliği propaganda marşları konusunda belki de en başarılı ülkelerden biridir.

Bu dönemde Türkiye de tek parti olan CHP 2. Dünya Savaşı için halkı cesaretlendirmek adına “künyemi yazdım taşa” isimli propaganda mahiyetli plakları hazırlatarak halka dağıtmıştır.

1946 yılında Demokrat Partinin kuruluşuyla çok partili hayata geçiş ile 1950’de siyasal iletişimde müzik kullanımının ilk örnekleri görülmüştür. Bunlar bu arada kitlelere sürekli dinletilmek için kullanılan plaklar değil, bastırılan afişler ve devlet radyosunda yapılan propagandalardır.

Türkiye’de ilk seçim şarkısı Türkiye İşçi Partisi (TİP) tarafından kullanılmış ve şarkının etkisiyle bu partinin söylemleri de etkili olmuştur.

1973 yılı seçimleri tam anlamıyla seçim müzikleri eksenli bir propagandanın başladığı yıl olarak söylemek yanlış olmaz.

1970’lerde “Sev Kardeşim” isimli parça Türk siyasetinde o dönem kullanılan en başarılı şarkılar arasında gösterilir.  O dönem Öztürk Serengil’den, Süleyman Demirel tarafından seçim müziği talep edilmiş “Zühtü” türküsü “Milletçi Zühtü” olarak değiştirilmiştir. Kullanılan müziklerin türkü olması ise tesadüfi değildir AP’ nin (Adalet Partisinin) o dönem kırsaldan çok oy almasıyla alakalı bir durumdur.

Bülent Ecevit döneminde birçok siyasal müzik plağı doldurulmuştur.

Profesyonel anlamda kitlelere müzik üzerinden siyasal iletişim sağlanması Turgut Özal’lı yıllarla başlar.

O döneme ait “Arım, balım, peteğim” şarkısının uyarlanması akıllarda olup Özal ve ANAP ile özdeşleştirilmiştir.

1990 yılında hazırlanan videoda Turgut Özal’ın “Haydi bir kaset koy da neşelenelim semra” klişesi çok etkin bir propaganda yöntemi olmuştur.

Popüler Kültür Siyasal İletişime Nasıl Girdi?

Popüler kültür, 1980’lerde arabesk ile Türkiye’ye giriş yaptı bu arabeskleşme neticesinde siyasette magazinleşti.

1990’lı yıllarda Mesut Yılmaz’ın ANAP ile Tansu Çiller DYP’sinin siyasal iletişim yapısı popüler kültür ve popüler şarkılar üzerinedir. Her liderin ve partinin bir reklam şirketi ve kampanya şirketi olmaya başlamıştır.

Siyasal iletişimde popüler kültür ürünlerinin iletişim kampanyalarında haddinden fazla kullanıldığında ise halk, kitleler bunun yapay bir strateji haline geldiğini düşünmektedir. Bu nokta çok önemli aslında.

İlginçtir ki 1999 seçimlerinde reklamlara büyük bütçe ayıran partilerin oy oranları gerilemiş ve kampanyalar ters tepmiştir.

2002- 2014 yılları arasında siyasal iletişim propaganda yöntemleri Türkiye’de pek çok ilkin yaşandığı dönemdir bu döneme Uğur Işılak’ın “Haydi Anadolu” şarkısı damgasını vurmuştur. Bu şarkı AK Parti’nin simgesi haline gelmiştir.

AK Parti, ANAP’tan sonra seçim kampanya imaj ve reklam stratejilerine en fazla ilgi gösteren parti durumundadır.

Ak parti bu dönemde 2014’e kadar ‘Anadolu imajı’ partisi vermiş ve şarkılarını hep o doğrultuda belirlemiştir.

Bu dönemde AK Parti’nin şarkıları daha akılda kalıcı ve halk arasında daha etkili olmuştur.

CHP kanadında Kılıçdaroğlu ismini vurgulamak için Onur Akın’ın ‘Kılıçdaroglu geliyor’parçası dikkat çekicidir.

Ak Oarti’de Tayip Erdoğan isminin bulunduğu ‘Dombra müziği’ o döneme damga vurmuştur. O dönemde Ak Parti merkezde karar alarak tek şarkı ile ilerlerken CHP kanadında herkes başka şarkı ile seçime hazırlanmıştır.

Türkiye’de şarkılar gerektiğinde lider odaklı, gerektiğinde  parti odaklı olmuştur.

Müzik seçimlerde her ne kadar etkili olsa da  esas olan değişen sosyo-ekonomik ve değişen kültürel özelliklerdir.

Aslında en önemli noktaya değindik. İnandırıcılığını yitiren partiler seçim kampanyalarında da inandırıcılığını yitirmekte ve popüler kültürün etkisiyle boş yere sürekli seçmeni müziğe maruz bırakmak can sıkıcı hale gelmektedir. Abartmadan dozunda yapılan her şey iyidir güzeldir.

Büyük Sivas Haber


YORUM YAP