DOLAR 35,2233 % 0.14
EURO 36,7503 % 0.11
STERLIN 44,3390 % 0.31
FRANG 39,0422 % -0.23
ALTIN 2.962,08 % -0,53
BITCOIN 94.559,99 -1.406

“Sevgili Babalar”

Yayınlanma Tarihi : Google News
“Sevgili Babalar”



Sema Biçer’in “Sevgili Babalar” isimli köşe yazısı;

“Sevgili Babalar”

Okula giden çocuğunuz varsa bu günkü sözüm size;

Dün okullar açıldı. Ders zili çaldı. Çok şükür sizin çocuğunuzda okula başladı.

Sizin gibi diğer tüm anne babalar da çocuğunun geleceğe çok iyi hazırlanmasını ve akademik başarısının yüksek olmasını istiyor. Bunun için de pek çok düzenleme yapıyor. Bu düzenlemelerden bazıları şöyle;

İyi bir okul seçilmesi, kayıt ve diğer resmi prosedürlerin yerine getirilmesi,

Tüm eksik ve ihtiyaçların giderilmesi (okul araç-gereçleri, kılık kıyafet, harçlıklar, okul servisi vb.),

Evin ders çalışmaya uygun hale getirilmesi,

Beklentilerin konuşulması,

Öneriler, nasihatler vb.

Bütün bu hazırlık ve çabaların gerekçesi çocuk potansiyelini kullansın, tüm yapılanların hakkını versin, akademik başarısı yüksek olsun, akıllı, çalışkan, ahlaklı olsun. Edebi ve namusu ile okuluna gitsin gelsin. Elbette haklı gerekçe ve beklentiler…

Bugün sözüm babalara olacak. Çocuğunuz için çocuğunuzla birlikte yapacağınız bazı etkinlikler ondan beklentilerinize ulaşmanızı kolaylaştıracak hem de iletişiminizi keyifli hale getirecek. İşte önerilerim;

‘Çocuğunuzla, onun yaşamını, daha çok paylaşın’…

Sizin, çocuklarınızın yaşamındaki yeriniz ve öneminiz, farkında olduğunuzdan çok daha önemli. Onun için hem ayırdığınız zaman hem de birlikte olma içeriğiniz açısından bu durumun farkında olarak davranmanızda büyük yarar var.

Örneğin:

Sabahları, acelesiz hareket edebileceğiniz bir saatte çocuğunuzla birlikte ya da ondan birkaç dakika önce kalkın. Yüzünüzdeki gülümsemeye dikkat edin. Kahvaltıyı birlikte yapın. Kahvaltı sırasında ve evden ayrılırken konuşma içeriğiniz, olumlu ve keyifli sözlerden oluşsun. Sakin ve telaşsız olun. Güne başlama ve evden ayrılış şekliniz hem sizin hem de çocuğunuzun tüm gününü etkiler, farkında olun.

Okuluna güzel söz ve dileklerinizle uğurlayın. Sımsıcak bir kucaklamanın ya da omzuna dokunarak vereceğiniz gücün yerini hiçbir şey alamaz.

Gün içinde bir kez arayın. (Bu aramada illa bir gerekçe olmasın, aklıma geldin bir sesini duyayım dedim deyin ve bırakın o konuşsun)

Bazı günler öğle yemeği için birlikte planlar yapın. Arada bir, yakın bir arkadaşıda size eşlik etsin. Özellikle arkadaşının da olduğu birlikteliklerinizde, onların konuşmalarını sağlayın. Öğütleriniz, eleştirileriniz, tavsiyeleriniz başka zamanlara kalsın. Arkadaşının yanında, konuşulanlara, tavır ve davranışlara ilişkin vereceğiniz birkaç olumlu geribildirim, ortamı tatlandırıp sizi çocuğunuzun gözünde kahraman yapar. Az konuşun çok dinleyin. Bu tür ortamlarda konuşma konularının ders dışı içerikte olmasında yarar var. Bu vesile ile siz de çocuğunuzun dersleri dışındaki dünyasından haberdar olmuş olursunuz.

Akşamları ilk karşılaşmanız gülümseme ve güzel sözlerle olsun. Ne kadar yorgun olursanız olun çocuğunuza mutlaka kısa da olsa zaman ayırın. Bu zamanda o ne yapmak istiyorsa onu yapın. 15 dakika olsun onun istediği gibi olsun.

Kusurları ya da istemediğiniz birçok özelliği olabilir. Onları göz ardı etmeyin ama gündeminizin genelini onlardan daha çok ‘eh olabilir’ dediğiniz ya da beğendiğiniz durumları oluştursun.

Siz baba olarak zaten onun için o kadar çok şey yapıyorsunuz ki, çalışıyorsunuz, koruyor gözetiyorsunuz, eksikliklerini gideriyorsunuz. İşte bütün yaptıklarınızın arasına bir de yukarıdaki önerilerimi serpiştirirseniz yaptıklarınız daha anlamlı bir şekilde yerini bulacak.

Görev gibi görmediğiniz, gerçekten keyif aldığınız birliktelikleri oluşturup devam ettirebilirsiniz.

Onun babasısınız, onun dünyasında olun, ruhuna dokunun, varlığına ve ileriye doğru akan yaşamına tanıklık edin. Sadece seyretmeyin, hayatının içinde olun…

Sema Biçer / Memleket


YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.