
İster oku, ister dinle köşesinde Muhammed Saygı’dan “Tatlı Dilli Güler Yüzlü Adam”…
Muhammed Saygı “Tatlı Dilli Güler Yüzlü Adam”
Sizlerle bu hafta dilin doğru kullanımı, diksiyon, telaffuz, doğru nefes gibi konuları konuşacaktım ama bir meslek büyüğümüzün kansere yenik düşerek hayata veda etmesinin hüznüyle ve kendisinde bazı güzel hasletlerin bulunması nedeniyle konumuzu tatlı dile çevirdim.
Ağzımız, şivemiz, lehçemiz, dilimiz ne olursa olsun tatlı dilli olmak insanın şiarı olmalıdır. Evde, okulda, sokakta, çarşıda, toplu taşıma araçlarında, alışverişte, komşulukta, sanal âlemde, telefonda, toplu yerlerde velhasıl her yerde tatlı dilli olmak yüksek bir meziyettir. Elbette bu tatlı dil yapmacıktan uzak doğal ve samimi olmalıdır.
Mevlana Celaleddin-i Rumi “Kalbi ve sözü bir olmayan kimsenin yüz dili bile olsa, o yine dilsiz sayılır.” demiştir.
Bir sabah, işyerinizde okulda ya da herhangi bir yerde birinin size güzel sözlerle hitapta bulunduğunu ve sonrasında ise o gününüz nasıl geçtiğini hayal edin. Bunun aksine sizi aşağılayan, küçümseyen, iğneleyici ifadelerle size yapılan hitabı düşünün. Nasıl hissedersiniz kendinizi. Berbat değil mi?
İnsan fıtratı gereği Rıfkı sever, yani iyi ve yumuşak huyluluk fıtratında vardır insanın. Eğer dikkat etmezsek büyüdükçe bu güzel melekeden uzak kalırız.
Bu nedenle bu konuda orijinal insanlara bakmak gerekir. Orijinal insan olarak nitelendirdiğim kimlerdir biliyor musun? Çocuklar. Evet, çocuklar orijinal insan demektir. Çocukların iletişimdeki diyaloglarına, olayları çözme konusundaki davranışlarına hiç dikkat ettiniz mi? Kinden, nefretten, intikam duygusundan çok uzak ve üst düzey bir vicdan ve merhamet sahibidirler. Çünkü onlar orijinal insanlardır. Biz yetişkinlerden gördükleri ile şekillenip artık orijinal özelliklerini maalesef onlar da kaybediyor. Aslında onların bizden değil bizim onlardan unuttuğumuz bu hasletleri öğrenmemiz gerekiyor.
Kimi insan da vardır ki, çocukluğundan beri bu güzel melekeleri çabasıyla muhafaza eder. Herkese rıfk içerisinde davranmasından dolayı çevresindeki insanlar onu tatlı dilli güler yüzlü olarak tanımlar ve sever. İşte o insanlardan birini kaybetti Sivas basın camiası. Genç yaşta dede olmasından dolayı camiamızın Fethi Dedesi, Fethi ağabeyiydi; Fethi Akar.
Hiç kimseden onun hakkında kötü bir söz duymadım. Herkesin dilinde onun tatlı dili ve güler yüzü vardı. Türkiye’de özel radyo ve televizyonların kurulmaya başladığı 90’lı yıllarında başında başlamıştı bu mesleğe. Teknik personel ve teknik müdür olarak yıllarca hizmet etti Sivas basınına. Sivas’ta yayıncılığın gelişmesi için önemli katkılar sundu. Mesleğine severek yapan ve bizlere her haliyle örnek olan biriydi. Acılarıyla, mutluluğu ile güzel bir ömür sürdü ve ebedi âleme kanser hastalığı sebebiyle göç etti. Fethi abim gönlümde güzel bir yere sahip ağabeyimdi. Bizler de ona vefamızı ve son vazifemizi yerine getirmek için son yolculuğunda eşlik ettik. Şimdi Fethi Akar ağabeyimize, Dede Fethimize bir Fatiha okumanız ricasıyla son yolculuğunu sizlerle paylaşmak istiyorum. Rabbim makamını ali, mekânını cennet etsin Fethi abim.
Haber Merkezi / Büyük Sivas Haber