Sivas’ta demiryolu işçisi olarak çalışan Mehmet Atıcı (44) hobi olarak başladığı Hüsn’ü Hat sanatında usta öğretici olarak öğrencilere kurs vermeye başladı. Çeşitli sergiler açan Atıcı’nın yaptığı eserler görenlerin dikkatini çekiyor.
Hobi Olarak Başladığı Hüsn’ü Hat Sanatında Usta Öğretici Oldu
Sivas’ta yaşayan evli ve iki çocuk babası Mehmet Atıcı 15 yıl önce hobi olarak Hüsn’ü Hat sanatıyla ilgilenmeye başladı. Çeşitli kurslara katılan bu süre zarfında İstanbul’a gidip Hat sanatının büyük ustası Hattat Hasan Çelebi’den de dersler alan Atıcı icazet belgesini aldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı sanatçı da olan Atıcı Sivas ve Almanya’nın Nürnberg kentinde sergiler açtı. Sivas’ta Aşık Veysel Kültür ve Sanat Evi’nde sanatını sürdüren Atıcı yaptığı eserlerle dikkat çekerken yeni öğrenciler de yetiştiriyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı sanatçısı olduğunu ve 15 yıldır hat sanatıyla uğraştığını söyleyen Mehmet Atıcı,”Halk Eğitim Merkezleri’nin vermiş olduğu kurslara kayıt olarak, hat sanatına başladım. Bu sevda bizde depreşti ve daha ileri boyutlara taşımaya niyetlendik. İstanbul’a giderek bu işin en güzel merkezi olan yerden almaya karar verdik. Demiryolunda çalışıyorum. Hobi olarak başladım; ama artık hobiyi geçti. İş, aşka dönüştü ve artık bu sanatı profesyonel olarak yapmaya çalışıyoruz. Hocalarımızdan aldığımız bilgilerle, asıl amacımız gelecek nesillere en güzel şekliyle aktarmak. Yeni nesillerin ilgisi gayet hoş; lakin bu sanat sabır, biraz inat gerektiriyor, sevgi gerektiriyor. Bazen kırılma noktaları olabiliyor. Kırılma noktalarını aşıp devam eden kardeşlerimiz sanatlarına da devam ediyorlar” dedi.
Sanata olan ilgisi dolayısıyla İstanbul’a gitmeye karar verdiğini anlatan Atıcı,” Son 4 yıldır, 15 günde bir İstanbul yolculuklarım oldu. Hasan Çelebi hocam talebeliğe kabul etti. En üst seviyede bu sanatı öğrenmek istediğim için Hasan hocama gittim, sağ olsun hocamda bize, icazetimizi verdi” şeklinde konuştu.
Hat sanatında 3 çeşit yazı yazdığını belirten Atıcı,”Rika, sülüs ve nesir yazıları yazabiliyorum. Sülüs yazıları, biraz daha çok duvarlarda gördüğümüz ve cami yazılarında, levhalarda yapılan yazı çeşididir. Nesir yazıları, Kur’an-ı Kerim’de yapılan yazı çeşididir. Rika ise; Osmanlı’nın resmi yazışmalarda kullanmış olduğu yazı çeşididir. Biz şu anda genelde sülüs ve nesir çalışıyoruz. Çalışmalarımızda bu yönde ilerliyor. Kendimize, şahsımıza yaptığımız istifler var. Nasip olursa daha güzellerini yapmayı, aynı şekilde talebelerimizin de daha güzellerini yapmalarını arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı. (İHA)