Taner Karabal’ın “Virüs Belası” isimli köşe yazısı;
“Virüs Belası”
Bir musibet geldi insanlığın başına. Zulüm, kan, gözyaşı ve acı ile yoğrulan dünyanın şimdi de bir virüs ile başı dertte. Bu virüs tüm dünyayı etkilemiş durumda. Zengin, fakir dinlemiyor. Gelişmiş dediğimiz Batı Dünyası süratle kan kaybediyor. Örnek; İtalya, Almanya ve İngiltere. Buna Amerika´yı da eklemek lazım. Tabii asıl sorun İslam dünyasının bu virüsle mücadelede nasıl bir mücadele vereceği? Doğal olarak bu mücadelede ülkemizin de ne yapacağı ya da şöyle diyelim yeterli donanım ve alt yapısının olup olmadığı geldiğimiz süreç içerisinde değişik cenahlar tarafından tartışılıyor.
Ben olaya şöyle bakıyorum; Türkiye, Ak Parti iktidarı döneminde sağlığa çok büyük yatırımlar yaptı. Hatta bu hastane yatırımları malum odaklarca çok sert eleştirildi ve bu kadar paranın heba edildiği iddia edildi. Ancak geldiğimiz nokta şunu gösteriyor; Türkiye, sağlık alanında boş yatırımlar yapmamış. Burada rakamlara girmek istemiyorum ancak sadece yoğun yatak sayısında bile Amerika, İngiltere, Almanya, Belçika ve diğerlerinin çok önündeyiz. Şunu iddia etmiyorum; Her şeyimiz tam, tamam. Bu iddiam yok. Yalnız yapılan yatırımların ne kadar doğru ve isabetli olduğunu şimdi daha iyi anlıyoruz diye düşünüyorum. Bunun da bir siyasi malzeme yapılmaması gerekliğine inanıyorum. Ancak şunu da eklemeden geçmeyeceğim. Eski Numune Hastanesini yıkma kararı veren ve sessiz kalan yetkilileri de vicdanlarıyla baş başa bırakıyorum.
Gün, siyaset yapma günü değil. Gün, birbirimizle uğraşma günü değil. Gün, bu mücadelede, bu virüs illetini yenme konusunda devletimizin ve görevlilerimizin şartsız, şurtsuz yanında olma günüdür. Bu, şu anlama da gelmiyor; Önerisi olan, yardımcı olmak isteyen herkese öyle zannediyorum ki, başta Sağlık Bakanımınız olmak üzere devlet yetkililerimizin kapısının açık olduğuna inanıyorum.
Gelelim Sivas´a. Ülkemizde ilk vakanın görülmesiyle birlikte Valimiz ve Belediye Başkanımız ön aldılar. Sağlık Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı´nın açıkladığı tedbir ve yöntemler hemen ilimizde de uygulanmaya başlandı. Sivas´ta mücadelede en safta yer alan sağlıkçılarımız bizim edindiğimiz bilgiler, gerekli tüm hazırlıkların eksiksiz yapıldığı yönünde. Hem Valilik hem de Sivas Belediyesi neredeyse 24 saat Sivas için, sağlığımız için çalışıyor desek abartmış olmayız. Yani hem Belediye Başkanımız Hilmi Bilgin hem de Sayın Valimiz Salih Ayhan virüsle mücadeleyi çok ciddiye alıyor hem de yapılması gerekenlerin eksiksiz ve tam olarak yapılması için yoğun mesai harcıyorlar. Çok şükür şu ana kadar ilimizde öyle parmakla göstereceğimiz hatırı sayılır bir vaka olmadı. Burada esas olan bizim yani Sivaslıların işi ciddiye alması. Mümkün olduğunca dışarı, sokağa çıkmamak gerekiyor. Aslında bunun yaşlısı, genci yoktur. Şunu bileceğiz, bu virüs insansan insana çok kolay ve çok hızlı geçiyor. Dolayısıyla bana bir şey olmaz demek en sakat düşünce. Biz tedbirimizi alalım, takdir Yüce Allah´ın.
Son söz, bana göre sokağa çıkma yasağının da bir an evvel getirilmesi lazım. Çünkü ancak bu şekilde daha kolay mücadele edebiliriz ve yoğunluğu azaltabiliriz diye düşünüyorum…