Osman Çelik’in “Farklılıklar Zenginliğimizdir” isimli köşe yazısı;
“Farklılıklar Zenginliğimizdir”
Sosyal hayatın getirdiği sıradanlıklar ve sığlıkları yaşamak, zaman zaman kader olsa da, insanın yine de içine doğru dönüş yapmasını engellememeli…
Bizi, yakamızdan tutup tekdüze düşünmeye sevk eden ne kadar norm varsa, o aslında çürümemizin de başlangıcı sayılır.
***
Farkında olduğumuz lakin kaçamadığımız cendereler, bir karabasan gibi peşimize dizile dursun, bütün bu sığlıkların “enerjimizi sömüren” nekahetine boyun eğmek ne kadar doğru?..
Ya o içimizi aydınlatan özgün düşünceler, tekdüzeliklerin kurbanı mı olmalı?..
Siyahı alabildiğince güzel kılan, beyazın yekpare sevdasıdır. Beyazı, kar dağları gibi ihtişamlı kılan da siyahın onun yanında durmasıdır…
Bir birinin zıddı olan iki düşünce, bir diğerine güç kuvvet verirken, bir diğerinin yaşaması için de adeta köklerine abı hayat sunar.
Dünyayı algılayışımızı, bireysel özgür idealimizi güvence altına alan, bizim gibi düşünmeyenlerdir. Farklı düşünceler ve farklı bakış açıları ile, en özgün fikirler doğar öteler ötesine…
Farklılıklarımız zenginliğimizdir…
Bir toplumda, ne kadar çok değişik düşünce var ve o düşünceler korunuyorsa o toplum geleceğe daha güvenle bakar ve sıra dışı insanları, bünyesinden çıkarır.
Bizim gibi düşünmeyenleri kollayıp gözettiğimiz oranda insanızdır. Bizim gibi düşünmeyenlere saygı duyduğumuz oranda yaşam bulur hoşgörü rayıhası.
Âlem, değişik düşüncelerin artması ile güzeldir. “Nasıl ki siyahı anlamlı kılan beyaz, beyazı anlamlı kılan siyah ise…”
Hangi görüşe, hangi düşünceye sahip olunursa olunsun, insan olma erdemi, her düşüncenin bir üst değeri olarak seyri suluk eder…
Hayatın seyri âlemini, gök kuşağı gibi rengârenk kılan senin gibi düşünmeyenlerin sunduğu rayıhadır. Senin fikrine, senin bakış açına değişik düşünceler katma ile anlamlıdır her şey…
Zıtlıklar olmasa, bizi boğan tekdüzelik çekilebilir mi hiç?
Bir ortamda aynı şeyi paylaşmalar, aynı şiirin nakaratını dillendirmeler, aynı pencereden sosyal hayata bakmalar kadar insanı boğan ve enerjisini sömüren başka bir şey var mıdır?
Farklılıkları, suladığımız ve onları koruduğumuz ölçüde insanızdır
İnsan olmanın erdemi de işte burada yatar.
Etrafımızda çokça artan tekdüze insanların yaşam algısına şöyle baktığımızda, nasılda kurumuş bir ağaç gibi kendilerini kuruttuklarını göreceğiz.
Nasılda kendi enerjileri olmadığı halde, başkalarının da enerjilerini sömürerek, sığlıklar çamuruna buladıklarını göreceğiz…
***
Farklılıklar zenginliğimizdir…
Özgür düşünceler ve özgün hayaller, ancak ve ancak zıtlıklarla ortaya çıkar ve yeşerir…
Osman Çelik / Sivas Postası